UYANIŞ
Uyandım, kadınları vardı sağımda solumda. Farklı şehirlerde yaşayan, farklı tanrılara tapan, farklı yasalara uyan, farklı sevişen ama hep aynı yolla tüketen pek çok kadın… Her birinin uzun uzun öyküleri vardı; dumanlı, kahkahalı ve benimkilerden daha kösnül öyküler…
Onun hayatında öyküsü en kısa olanlardan biriydim belki de. O konuştukça bir toplu iğne başı gibi büzülürdüm karşısında. Kendi içini çevreleyen bir sessizliği içerdim. İçtikçe beni güden bir korku boş midemi doldururdu. En kötünün korkusu…
Aldatılmaya, böğüre böğüre ağlayarak aşk acısı çekmeye, vakitsiz bir kürtajın sancılarına, uzaklığa yani sonlu olan her şeye katlanabilirdim. Öykümü kollarında daha da süsleyebilir daha da uzatabilirdim; inansaydım ruhu olduğuna.
Onunla girdiğim yatakta, kusursuz bir sevişmenin tam ortasında; yarın ne giyineceğimi, tırnaklarıma hangi renk oje süreceğimi, bir sınavın akıbetini ve göndermek zorunda olduğum onlarca maili düşünebiliyordum. İşte bu en kötüsüydü!
jir-fhrn