Oyunbozanız.
Karanlık vurur duvarlara ve azalırız. Sessizce terk edip giden gölgelere, yalnızlığımıza kucak açtığımızda yeniden kavuşuruz.
Kucaklar dolusu sevgilere, indirim yaptığımız için sevmezler. Olsun. Bir avuç sevginin de ikimize yeteceğini biliyoruz ya gerisi perilerin masalıdır. Güya üç kuruşa satılık aşklardan almamışız. Gücümüz yetmemiş ve aşkın değerini bilememişiz. Oysa bilmezler ki parayla aşklar satın alınmaz. Ve bilmezler ki ciğerleri beş para etmeyenlere aşk yar olmaz.
Aşkların en güzeline sahip değilmişiz. Öyle karar vermişler. Allayıp, pullamamışız diye de kızmışlar. Ama unutkan olduklarından silikon aşklardan nefret ettiğimizi halen anlamak istemiyorlar.
Aşk testinden geçmemişiz diye ayıplıyorlar. Test sonuçlarına göre de aşka layık görmekte zorlanıyorlar. Belki de bu nedenden dolayı, “Çok şık olmuş” diyemiyorlar. Hâlbuki sende bende çok şıklara sahip olan soruların yanıtlarıyız. Bilmiyorlar. Ve en önemlisi de cevap şıklarında hiçbiri olmadığını da anlayamıyorlar.
Aşklarda bakım istiyormuş. Öğrenememişiz diye de fırçalıyorlar. Ama bütün bildikleri de fırça almaktan başka bir şeyleri olmayanlar ise çokbilmiş havasına bürünüyorlar. Aslında aşkların bakıcılara değil de aşkları yaşayanlara ihtiyacı olduğundan da habersiz ortalıkta dolanıp, duruyorlar.
Aşk doktorlarına göre de aşkımızın ömrü kısaymış. Sırtlarımıza steteskoplarını dayayıp dinlemişler. Ve ona göre de kararlarını vermişler. Röntgene de göndereceklermiş ama gerek görmemişler. Hastalıklı aşkları ise kimlerin yaşadıklarını asla öğrenememişler.
Oyunbozanız.
Mızıkçıyız.
- Beni seviyor musun?
- Seviyorum.
- Ne kadar seviyorsun?
- Çok seviyorum.
- O kadar mı?
- Yok. Dünyalar kadar seviyorum.
- Sorgulama bitti. Birileri ışıkları kapatabilir mi?
Islığım. Ama istesen bile çalamayacağın cinstenim.
26/11/2011
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.