- 1901 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
Ben Bir Aptalım!
Evet, ben bir aptalım!
Değerlerin alt üst edildiği günümüzde hâlâ erdemli, onurlu, dürüst insan olarak kalabilmenin savaşını verdiğim...
Bencilce hırslarına kapılmış ikiyüzlü çıkarcı insanların akıl almaz kurnazlıklarına üzüldüğüm...
Çıkarları uğruna tertemiz dostlukları nankörce harcamaktan çekinmeyen riyakârlara yandığım...
Gözümün içine bakarak kötülük eden ve bunu meziyet zanneden zavallılara acıdığım için ben bir aptalım!
" Devletin malı deniz, yemeyen keriz " zihniyetiyle çalıp çırpan, hazıra konarak yan gelip yatanlara iyi gözle bakmadığım...
Paraya pula, mala mülke taparak doymayan...
Marka, etiket, makam mevkii düşkünü olurken, küçücük şeylerden mutlu olabilmeyi başaramayan...
Yerine göre yetinmeyi, kanaatkâr olmayı ve paylaşmayı bilmeyen...
Yetim hakkı yiyen, başkalarının hakkına el uzatan...
Yapılan bir iyiliğe teşekkürle karşılık verme nezaketinden uzak, hatalarında özür dileme inceliğinden yoksunlara "vah vah" dediğim için ben bir aptalım!
Ben bir aptalım!
Yüreğimde taşıdığım inancı afişte etmediğim...
Bu inançtan aldığım yüce duygu ile bütün insanlığı ( dil, din, mezhep, ırk, köken, siyaset ayrımı yapmaksızın) kucakladığım ve dünya barışı için dua ederek özümde vicdanıma, usuma ve elbette Yaratan’ a sığındığım...
Doğrunun, iyinin yanında, kötünün, kötülüğün olabildiğince karşısında olduğum için ben bir aptalım!
Dini istismar edenlere...
Bulunduğu makamın sorumluluğunu taşıyamayarak kendi egolarının, doymak bilmeyen istençlerinin esiri olan beyzadelere köpürdüğüm...
Anarşizmi, soygunu, yolsuzluğu, tacizi ve ırz düşmanlarını beynelmilel hukuk ilkeleri çerçevesinde tarafsızca yargılayıp cezalandırmayarak, bu tür çirkinlikleri kamuoyu gözünde adeta cazibe merkezine dönüştüren çarpık kafalara kızdığım...
Geri kalmışlığın bir kader olmadığına...
Güzel TÜRKİYE’ min de müreffeh bir ülke olabileceğine...
Ve halkımın böyle bir yaşamı hak ettiğine inandığım...
Bu bağlamda çaba göstermiş, geleneksel değerlerine bağlılığı kadar evrensel değerleri de vazgeçilmezleri arasına almış, demokratikleşme sürecini tamamlamış aydın, özgürlükçü, barışçı, çağdaş toplumları ayakta alkışladığım...
Bugünü yaşarken ATATÜRK’ ü daha iyi daha net anlayıp, O’na olan sevgimde haksız olmadığımı idrak edebildiğim için ben bir aptalım!
Evet, ben bir aptalım!
Kendime olan saygımı dünyevî çıkarlarımın üstünde tuttuğum...
Onurumdan ödün vermeyerek "insanım" diyebildiğim...
Zayıfın, haklının, Hakk’ ın, aklın ve doğrunun yanında olduğum...
Yardımseverliği gösterişten, art niyetten arındırabildiğim...
Ve daima ilkeli, hoşgörülü, tevazu sahibi bir insan olmanın doygunluğunu yaşadığım...
İyi niyetli, dürüst, yalın ve sevecen yüreğimi insanlık adına ortaya koyduğum ve bu değer anlayışı çerçevesinde yitirdiklerimi birer kazanç, kazanımlarımı birer zenginlik olarak gördüğüm...
Bütün bu değerleri taşıyan insanların günümüzde enayi muamelesi görmesine hayıflandığım için ben bir aptalım!
Gerçekte dostluğun ne olduğunu bir türlü kavrayamamış sözüm ona dostların vefasızlıklarına ve çıkarları söz konusu olunca nasıl da ikiyüzlü olabildiklerine şaşırdığım...
Sevginin karşılık beklemeksizin duyumsanan bir olgu olduğu gerçeğini anlamayan ya da bir türlü anlamak istemeyenlere bu güzellikleri anlatmaya çalışıp çırpındığım için aptalım!
Bana hep sevgi, dürüstlük, iyilikle okumanın güzelliğini öğreten ailemin aslında ne kadar yanılgı içerisinde (!) olduğunu yaşarken öğrendim! Buna rağmen bu değerleri bilinçli olarak çocuklarıma aşıladığım için yine de aptalım!
Ve işin kötüsü...
Dürüstlüğü, insani değerleri ilke edinmiş...
Hukukun üstünlüğüne inanmış sevgi dolu insanlardan oluşan, aydınlık ve çağdaş dünyaya açılmış...
Bilgi çağının bütün nimetlerinden yararlanarak bu kısır döngüyü aşabilmiş ve istenilen çağdaş çizgiye hazmederek, inanarak gelmiş bir toplum olabilme yolunda yarınlara olan umudumu, inancımı yitirmediğim için aptalım!
Refika Doğan
Not: 1994 senesinde ulusal bir gazetede yayımlanan yazımın -aradan geçen on yedi sene gibi uzun bir sürece rağmen- içeriğindeki değişmeyen gerçeğiyle güncelliğini koruduğunu gördüm ve yeniden paylaşmak istedim siz değerli yazın dostlarımla. Dünya, ayrımsız hepimizin; iyisi kötüsüyle yaşanmaya değerliğiyle, yaşama kattığı anlamla...
Daima sevgi, daima saygı ve dostlukla... r.d.
YORUMLAR
Değerli yazarım ; insanlığın kurtuluşunun, aslında, sizin o '' aptal '' olarak nitelendirdiğiniz, yani bizce en üstün değer olan, sizler gibi insanların çoğalmasındadır.
Şahsen ben çok isterim öyle olabilmeyi ve nice insanların da böyle istekleri olduğundan şüphem yok.
İnsanlık ölmedi ve ölmeyecek ! Yoksa , kimlerin hatırına hayat devam edecek bu yaşlı dünyada ?
RefikaDoğan
Değerli yorumunuza ve katkılarınıza teşekkür ederim! Evet, sizin de dediğiniz gibi "aptal" sözcüğü elbette zıttı bir söyleme atıfla sembolik bir vurgu idi içeriğindeki yergisiyle. Ne mutlu bana ki, günümüzde halen bu hasletleri taşıyabilenlerimiz , muhafaza edenlerimiz bulunmakta!
Saygı ve dostluk selâmlarımla...
Sevgili şairim. Ben sizin güzel yüreğinize kefil ve şahidim. Ayrıca erdemli duruşunuza da. Mütevaziliğinize de. Yeteneğinize de. Dostane yaklaşımlarınıza da.
Ne güzelsiniz. Ne güzel bir yazı. Coşkun ama duru. Fikri zikri yerli yerinde.
Kutluyorum değerli şairimi.
RefikaDoğan
derin sevgi ve saygımla, dostça...
Merhaba, yazınızda bir zamanların "olmayana ergi dedikleri", özellikle ispatlı uzay geometride sık kullanılan bir yöntem kullanmışsınız...
Aslında zaman zaman bu tür insanların, kokuşmuş toplumlarda yakındığı ifadeler, pişmanlıktan değil, yanlışların rağbet görmesine bir tepkidir...
Bazen çocuklarımız da bize, "bu kadar dürüst yetiştirdiniz hep kaybeden biz oluyoruz" derler...Oysa serzenişlerinin gereğini yine de yapamazlar...Böyle olmasaydı "böylelerinin yüzü suyu hürmeti için" hala ayakta olmazdık.
Son nefesinde Galileo "dünya dönmüyor" der ve başını kurtarırdı...Fedai can oldu, lakin dünyaya, insanlık tarihine bir onur hediye etti...
Böylesi erdemli insanlar, dünyada tek kalsalar da ilkelerinden ödün vermezler biliyorum...Ancak derler ya "namuslular da..." diye...
Öyleyse haklı sesler desteklenmeli, yalnız bırakılmamalıdır...Fikirde olduğu kadar, icraatta da böyle olmalı...
Onurlu bir yudum insanın yazmış olduğu insanlık tarihi, gelecek nessillere vesika olacaktır...Saydıklarınız, bilen ve anlayanlar için bir hatırlatmadır...Yürekleri acıtan bir gerçeğin vurgulanması, bilmeyenler için de umarım bir şamar olur...Özgürlüğüne kavuşmuş, vicdanının güdümünde olan yürekler hiç bir şeye bu tavırlarını değişmeyeceklerdir...
Tarih hiç bir zaman, korkakların... kenelerin... yalakaların.. döneklerin... ahdevefa göstermeyenlerin... satlıkların isimlerini zikretmezken, tersi yaşam biçimlerinin temsilcisi yürekleri kalbine kazımıştır...
Tarite zillet içinde yaşayan, bayağı, ahlaki değerleri dumura uğramış insanlar, hiç bir zaman uygarlık kuramamışlardır...
Bu konuda söylenecek çok şey var...yüreğinizi tebrik ediyorum...teşekkürlerimi ve takdirlerimi gönderiyorum efendim...saygı ile...
Entellektüel-41 tarafından 11/26/2011 3:38:43 PM zamanında düzenlenmiştir.
RefikaDoğan
Her zaman derin, her zaman saygın, barışık ve sevecenlikle dolu bilge kaleme, paylaşımcı öze teşekkürlerimle, saygı ve dostluk selâmlarımla...
insanin kendiyle barisik olmasinin guzel bir yansimasi olmus .
kendini oldugnu gibi kabul etmek en guzel armagandir insanin kendisine verdigi
duygularima tercuman olan yazina sonsuz tesekkur can dostum
sevgi sunumlarimla paylasiyorum
........
YAŞAYANKELİME tarafından 11/26/2011 1:05:39 PM zamanında düzenlenmiştir.
RefikaDoğan
RefikaDoğan
Sn. Doğan eğer bu saydıklarınız aptallık sınıfına giriyor ve sizi akıllı geçinen diğerlerinden ayırıyorsa ne mutlu böyle bir aptallığa!
En güzel hasletlerimizi ve en acısı İnsanlık vasfımızı, değerlerimizi hızla yitirdiğimiz şu günlerde yazınız ve yürek sesinizdeki isyan sanırım ve korkarım sadece o sesi kendi benliği ve yüreği ile işitenlere ulaşmıştır.
Kaleminizden biz aptallara ulaşan ve içimize işleyen kelamınız daim olsun.
Saygıyla...
RefikaDoğan
değerli yorumlarınıza, samimi katkılarınıza saygı ve dostlukla...
RefikaDoğan
RefikaDoğan
Teşekkür ediyorum katkılarınıza, samimi yorumlarınıza...Saygı ve dostlukla...