- 1109 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Dominant Kaynana.(8. Blm)
Babam görmüş geçirmiş kişi olduğundan, katı görünümün altında yumuşak bir yürek taşıyordu. İlk defa babam bana karşı böyleydi. Evlenmeden önce hatırlıyorum da ortaokul da matematik benim için bir işkenceydi ve de zordu, o devirlerde özel ders dershane falan yoktu. Çok çalışmama rağmen matematikten hiç bir şey anlamıyordum...Zor zahmet okulu bitirdim ve ben okumak istemiyorum dedim ,liseyede gitmedim...........
[bol]
Babam seni sanayide adam ederler, değip ,beni sanayiye işe koymuştu. Usta ise tuhaf bir adamdı ve onu da hiç sevmiyordum. Oradaki arkadaşlarım ustanın bazı cıvık hareketlerini anlattılar... Bunu duyunca işten soğudum, ben çalışmam orda dedim anneme... Babam bana bir tokat attı, sana özel iş mi bulacağız biz ya adam gibi oku, ya da çalış dedi... Ben evi terk ettim... Anneme anlatmıştım ustanın hal ve hareketlerini, ama beni dinlemiyorlardı, babam yüz verme sadakatli olsun dedi, iyi de orda çalışanların hallerini görüyordum ve şikâyetlerini de ben gitmem dedim... O hafta bir arkadaşımda kaldım, annem babamla konuşmuş, dedi tamam eve dön, başka yer bulalım orda çalış...
Eve döndüm, babam konuşmuyordu benimle, buda bana bir ceza idi.
Başka yer buldular orda çalışmaya başladım... Bu günkü mesleğimi orda altın bilezik olarak elime almıştım. İşveren benden memnun olunca babamda memnundu, aldığım maaşı evlenip çocuk sahibi olana kadar babama veriyordum... O da bana sadece sigara parası ve ufak tefek harçlık olarak veriyordu, hatta eşimle nişanlıyken onu sinemaya götürecektim de, sinema parası dışında para vermemişlerdi, kıza hiç bir şey alamamıştım başka zamanlarda alamıyordum... Ailesi bana cimri adını takmışlardı. Annemde alıştırma öyle şeylere ilerde gözü doymaz her gördüğünü ister demişti. Aslında ne yalan söyleyeyim çocuktum evliliğe bile hazır değildim ama sevdim.
Ben sevmiştim hem de çıra gibi yanmıştım eşime, ama bunu annem kabul etmek istemiyordu, ne hikmetse onu bir türlü kabullenemiyordu, Babamla o gün ilkkez dertleştik, ilk kez birbirimizi anlayabiliyorduk.
Sonra kapı sesiyle irkildik annem eşime sen daha oturuyor musun, gittiğimde oturuyordun geldim aynı yerdesin, kalk da yemek hazırla dedi, eşim ayağa fırladı ne pişireyim anne dedi. Onu da ben mi diyeceğim kız bu nasıl gelin, her şeyi de bana soruyor görmemiş anasının evinde ne olacak dedi.
Anası öğretmemiş hiçbir şey kocaya varmasını biliyon da yemek yapmasını mı bilmiyon dedi ve yine eşime yüklenmeye başladı.
Eşime bu dürsaf yahu tam gülüşan dedi. Kızdığı zamanda eşime değişik değişik atlar takar hayrat buraya gel, ora oturma gelin kısmı başköşeye kasım kasım kasılıp oturmaz dedi. Nereye oturcak dedim öfkeyle anneme onudamı sen karar veriyon, ah ah eskiden gelinler kapının önüne dizilirdi, eşiğe oturur ordanda mutfağa gidip gelir dedi. Bende o eskidendi dedim anneme.
Babamın yeri belliydi, sobanın yanında bir minder o yerini kimseye vermezdi, burası benim der torunlarına bile oturtmazdı annem: kalkın dedeniz oturacak saygılı olun derdi. Aslında küçüklüğümden beri bu böyleydi, babam bugün ne yaptın oğlum iyi misin diye hiç sormazdı, çatık kaşlarının arasından yan yan bakar sanki ne halt yediğimi bilir gibi bakardı. Derken bir gün annem eşimle tartışmış
Annem: ah eşek oğlum bilemedi aslında ben kardeşimin kızını alacaktım ona, ama benim lafıma bakmadı asilzade yerlerden kız almadı da ne idiği belirsiz senin gibi piç birini getirdi başıma demiş... Eşimde bu ağır laflar karşısında iki çift laf etmiş.
İyi git al o zaman oğlun istiyorsa geçmi kaldın demiş. Akşam annem kendi dediklerini anlatmayıp sadece eşimin dediklerini babam eve döner dönmez sokakta usul usul anlatmış... Eşim balkondan her şeyi duymuş tamam hanım yemekten sonra konuşurum ben demiş... Eve geldim evde bir sessizlik hâkim, belli ki bir şeyler olmuş dedim... Yemekten sonra babam gelin dedi annene böyle böyle demişsin ayıp değil mi dedi, sen böyle mi terbiye gördün, eşim oda bana piç dedi dedi... Benim annem babam var, ayrı olmaları benim suçum mudur dedi. Annem hemen atladı sus terbiyesiz bide konuşuyor, bizler hiç konuşmazdık büyüklerin yanında, anne dedim hem lafını bilmiyorsun hem de ortalığı karıştırıyorsun dedim. Annem ah oğlum ah niye geldin, Almanya’dan, oradan bulsaydın bir gevur garısı
Evlenseydin dedi... Bende saçmalama anne dedim...
Eşimde ben bu kapıyı niye bekliyorum o zaman dedi
Annemde eşek gibi bekleyeceksin beklemeyene kapı orda... İstersen şimdi git hadehhhhh dedi. Gör bak yarın gümbür gümbür düğün yaparım hemen evlendiririm oğlumu dedi...
Sana takmadığım altınları da ona takarım... Yaya kalırsın dedi...
Babam hanım senin işin gücün yok mu, kapat bu konuları diyerekten annemi azarladı. Ortada çocuklar var görmüyon mu dedi. Annem ben bakarım onlara dedi...
Annemin konuşmalarından yuvamın yıkılmasını istediğini artık iyice öğrenmiş oldum.
[bol]
YORUMLAR
Vay vay kaynana işte kaynar kazanlık kaynana... anlamıyorum ya insan yavrusunu mutlu eden erkeğe ve de kadına minnet duymalı, sevmeli, hoş tutmalı değil mi ki evladı onunla mutlu ve o evladının değerini biliyor.... bana gelin ve damat olacaklar yaşadı vallahiiii.:))
CEYLAN 17
iyilerin hakkını yememek lazım ..tşkler