Kalem...
Kumdan yapılıdır. Deniz dostumdur.
- Bir kalemde silerim.
Kalemleriyle sildiklerine inanırlar. Kalemlerinin yazdıklarına ise kendileri yazmış olsa bile inançları yoktur. Ama yazarlar dururlar. Yazarlar durduklarında ise kelimeler boşluklara düşerler. Oradan buraya savrulmasalar bile gün gelir, düştükleri boşluktan tekrarlanarak, kaç kere yazılmış ya da söylenmiş olduklarına bakılmadan çıkarlar.
- Kalemimden kan damlar.
Kan gölüne karşı sefa sürdüklerini sanırlar. Vampir olmadıkları konusunda ise içlerinde bir damla şüphe taşımazlar. Yanaklarında ki kızarıklıklar karşısında ise tedirgin olmazlar. Aksi düşüncelere kapılıp, çok sağlıklı olduklarına inanırlar. Kırmızı renk karşısında öfkelenen boğalara ise kızarlar. Ama boğaların karşılarına çıkmaktan da korkarlar.
- Kalemimden inciler dökülür.
İstiridye kabuklarına, güzellik yaptıklarına inanırlar. Üzerlerinden fazla olan inci yüklerini aldıklarına sevinirler. Güzellikten anladıklarından, incilerden kolyeler yaparlar. Takmak istedikleri boyunların inceliği ve kalınlığı konusunda ise kararsızdırlar. Üç kere düşünmek yerine bir kere düşünmeyi ve ona göre hareket etmeyi beceri sanırlar.
- Kalemim kuvvetlidir.
Zayıf olduklarını inkâr ederler. Fazla kilolarından ise yeri geldiklerin de yakınırlar. Kavrama konusunun sadece dört tekerlekli araçlara ait olduklarına inanırlar. Güçlerini gösterdikleri için gururlanırlar. Güç dengelerini de unuturlar. Kuvvet macunlarından vazgeçilmesi adına da sağda ve solda söylenip dururlar. Önde ve arkada ise susarlar.
- Kalemi kaybettim.
- Nasıl yani?
- Basbayağı kalemi kaybettim.
- Pes yani.
Çizgili defterim. Ama ısrarla arasına koymaya çalıştığın karbon kâğıdı değilim.
25/11/2011
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.