- 1560 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
YASAM AYRINTILARDA GIZLI.. ( 1. SAYFA )
YASAM AYRINTILARDA GIZLI.. ( 1. SAYFA )
Bugün günlerden Cumartesi, is paydosu, bir ögledensonrasi.Biliyorum garip ailiskanliklari olan bir insanim ben. Hava günesli trende baslamistim okumaya, oysa uzun zamandir cantamda dolastiriyordum bu kitabi, bir türlü firsat bulup okuyamamistim.. Hayati güzel vede anlamli yasamak ( Hasan Basri Yazici )... Sürükleyici bir kitap okudukca okuyasi gelir ya insanin tamda öyle..
Tren istasyonunun arkasinda bir huzur evi var, arada bu huzur evinin dis bahcesinde bulunan banklarda oturup soluklanir, etrafi izler sessizligi ve dogayi dinlerim.. Hele birde ilkbahar ayi ise ve yagmur ciseliyorsa yavastan, yavastan, toprak kokusu havaya karisip yosunsu bir koku saliyorsa etrafa, hic eve gidesim gelmez hani, iyice üsüyene kadar keyfini cikaririm bu atmosferin..
Bugün günesin tadini cikarmak istiyordum, aksam üstü, gün batimi yakin. Kitabi okumaya baslamisken hava kararip birsey göremeyinceye kadar bu banklardan birinde oturmak geldi icimden.Yorgundum halbuki, is oldukca yogun gecmisti. Koca gün envai cesit insan ile muhatab olmustum. Isanin iki dilli ya da cok dilli olmasida zor bazi vakitler, yabanci bir ülkede yasamak, ama artik pekte yabanci sayilmamak.Herseye adabte oluyor insan zaman icerisinde, ama! Öyle anlar gerliyor ki, bir kimlik catismasi icinde de buluveriyorsun kendini. Elimdeki kitap ana dilim olmasi sebebi ile beni daha cok sardi sanirim. Bu kitaba benzer bir kitabi daha önce Almanca olarakta okumustum.
Pozitif birseyler yasamak arzusu iste, birtakim olumsuz düsüncelerden arinma cabasi. Biliyorum cogumuz böyleyiz, kacis arariz korkularimizdan, icinde bulundugumuz yasam sartlari zaman, zaman bizleri farkli ruh hallerrine büründürür, karamsarliga düsürür yüregimizi. Bu gibi kitaplari okumayi seviyorum, insanin dibe vurdugu vakitler,tekrar yüzeyi bulmasina yardimci oluyor. Tabii birde yazarin kim oldugu da önemli, ( Hasan basri yazici ) gibi degerli bir edebiyat ögretmeni tarafindan kaleme alinimis olmasida beni birhayli etkiledi..
Huzur evinin arkasindaki banklardan birine oturmus kitabimi okumaya devam ediyordum ki, birden yanimda bir gölge belirdi.. Ince bir ses tonu ile bir amca selam verdi, basimi cevirdim selamladim..
" Saat kac ? " diye, sordu.
" Saat aksam 17:45 " dedim..
" Benim bati mezarligina gitmem gerekiyor.. Nasil giderim ? "
Tarif ettim.. Tesekkür etti ve gitti.. Kitabimi kaldigim yerden okumaya devam ediyordum ki, ensemde yine bir ses belirdi..
" Selam.. "
Basimi cevirdim, selam verdim. Fakat saskindim ! Yine o amca..
" Saat kac ? " Diye soruyordu..
Az önce yasadiklarimi tekrar mi yasiyorum ? Bir düsünceye kapildim. Yoksa amcanin saati sormasinin üstünden hayli zaman mi ? Gecti de, benim haberim olmadi ? Tabii ki de ! Öyle degildi..
Saati söyledim: " 17:47 " ..
Amca:
" Benim bati mezarligina gitmem gerekiyor, nasil gidebilirim ? "
Bir ilginclik vardi bu iste, tarif etmek yerine konusmaya karar verdim..
" Ne yapacaksiniz orada " ..
" Karim beni bekliyor,bugün onun dogum günü."
" Bugün ayin kaci "
" Mayisin onücü "
" Hangi senedeyiz biz ? " dedim.
" 2000 " demesin mi ? amca.
Birazdaha emin olmak istiyordum,
" Peki günlerden ne ?"
" Pazar "
" Nerede oturuyorsunuz, eviniz buralarda mi ?"
" Bilmem.. "
" Adresinizi bilmiyormusunuz ?"
" Hayir "
" Benim bati mezarligina gitmem lazim, karim beni bekliyor cok gec kaldim. Aksam konustuk odama geldi, bana dedi ki !
" Yarin seni mezarlikta bekliyorum ".. Ve beni birakip gitti. Benim de kizim var senin gibi, ama o beni sevmiyor, istemiyor,evinde; torunlarim da var benim. Cok özledim onlari, ama ! Kizim göstermiyor bana, onlari..
Bana burda cok kiziyorlar, bana hep bagriyorlar, odaya kilitliyorlar, disari cikarmiyorlar beni.. "
" Kim onlar ? " dedim..
" Mavi elbiseliler " dedi..
O an süphelendigim seyin dogru oldugunu anladim. Alzeheimer hastasi bir amca ile karsi karsiya idim. Arkamda bulunan huzur evinde yasiyor olmaliydi. Gidip yetkililere haber vermek gerekiyordu..
" Siz biraz oturun, trenin gelmesine cok var, ben sizi mezarliga götürecegim tren gelince beraber gideriz, dedim..
" Tamam " dedi amca..
" Ben cok susadim icicek alip geleyim, sizde istermisiniz ? "
" Yok, ben istemiyorum.. dedi.
" Anlastik ozaman ben kendime su alip geliyorum siz burdan ayrilmayin olur mu ?"
" Tamam ben burda bekliyorum.. " dedi.
Huzur evine dogru yürümeye basladim, amca bunu fark edince ayaklandi, merdivenlere dogru yürüyordu..
Seslendim..
" Durun nereye gidiyorsunuz ? "
Cevap yok..
Hizli adimlarla geri döndüm, amcanin önünü kestim...
" Hani beraber gidecektik, beni niye beklemediniz ? " dedim
" Benim gitmem lazim, cok gec kaldim, karim beni bekliyor "..
" Tamam beraber gidecegiz merak etmeyin, sizi götürecegim karinizin yanina.. " dedim
Amca iyice huysuzlasmaya basladi, biraksam gitse belkide kaybolacak, yada basina bir is gelecek korkusu vardi icimde..
Zaman kazanmaya calisiyordum, etrafta kimseler yoktu...
Havada yavas, yavas karamaya basliyordu..
" Saat kac ? cok gec kadim benim gitmem lazim, karim beni bekliyor.. "
Gözleri dolu, dolu oldu..
Öylesine cagresiz bir durumda idim ki, ne yapacagimi bilemiyordum..
Tam o sirada kosar adim bize dogru yaklasan bir genc adami gördüm..
Seslendim..
" Afedersiniz, bakarmisiniz.. "
Genc adam duraksadi,
" Buyrun.."
Amcayi iskillendirmeden durumu bu genc adama izah edip, yardim istemekti niyetim..
" Gelebilirmisiniz biraz.. "
Genc adam saskin, ve telasli.." Trene yetismem lazim " diye cevap verdi..
Amca tren lafini duyunca birden tekrar heyecanlandi, " Benim mezarliga gitmem lazim, bende trene binecegim, cok gec kaldim.."
Baktim olacak gibi degil, genc adama," Bana yardim edin lütfen, durum cok ciddi.." dedim.
Adam, " Ne vardi ? diye sordu..
" Amca hasta, huzur evinde yasiyor sanirim, yetkililere haber verilmesi gerekiyor, birakip gidemiyorum iki dakikanizi ayirirmisiniz lütfen, siz burda durun onun yaninda ben gidip haber vereyim.. "
Genc adam izahimin sonucunda yardim etmeyi kabul etti..
Amca cocuk gibi aglamaya basladi..
" Birakin beni, ben gidecegim, karim beni bekliyor.
Kosarak huzur evinin icerisine girdim, yetkili bir bayan buldum;
" Merhaba disarda yaslica bir bey var, sanirim bu huzur evinde yasiyor, karimin yanina gidecegim, deyip trenle mezarliga gitmek istiyor.. "
Görevli bayan:
" Yine mi ? bunu hep yapiyor.. nerde simdi.."
" Disbahcede, gidelim buyrun.. "
Görevli kadin bir hisimla bahceye dogru yürümeye basladi.. Yüzünde sert bir ifade, ardinda ben, bahcede amca genc adamla cebellesiyordu.. Hala bir umutla oradan kacmaya calisiyordu.
Görevli kadin kizgin bir ses tonu ile..
" Sen burda ne yapiyorsun ? Cabuk iceriye " diye cikisti amcaya..
Cocuk gibi agliyordu amcacik..
Öyle kötü olmustum ki ! Hani biraksaydimda gitsemiydi ? diye düsündüm birden..
Görevli kadin amcayi kolundan tuttu, " Cabuk iceriye odana cikicaksin " diye azarliyordu..
Bir kolunda görevli kadin, diger kolunda genc adam, amcanin gözleri benim üstümde, sanki yalvarircasina bakiyordu bana.. O an dayanamadim daha fazla bu sahneye. Görevli kadina dönüp, sert bir ses tonu ile;
" Bu beyefendi sizin yüzünüzden buradan kacmayi deniyor , ona karsi biraz daha sakin vede anlayisli olurmusunuz lütfen.."
Görevli kadin:
" Bunuda nerden cikardiniz, sizin bilmediginiz seyler var o hasta " dedi..
" Farkindayim hasta oldugunun, bu sebeple ona daha itinali davranmalisiniz, bana sizleri sikayet etti sürekli onu azarladiginizi söyledi.. "
Görevli kadin:
" O hasta ne dedigini bilmiyor, ona mi inaniyorsunuz? sürekli burdan kacmaya calisiyor.. "
" Hasta olabilir, ama ! Suan gördüklerim hic hosdegil, ona daha sicak ve ilgilide yaklasabilirdiniz, sözlerinizle ikna edebilirdiniz, paylayarak sesinizi yükselterek ona karsi bizim önümüzde böyle davraniyorsaniz kanaatimce amcanin dedikleride dogrudur.."
Görevli kadin küplere bindi..
" Siz benimle nasil böyle konusursunuz? Hic birsey bilmiyorsunuz, üzerinize vazife olmayan islere neden müdahale ediyorsunuz.. "
" Üzerime vazife olmayan isler mi, bu nasil bir sözdür ?’ Bu gibi durumlar insanlik görevidir.. Yasli ve hasta bir insana yapilan bir haksizligi görüyorsam elbette ki müdahale edecegim.."
Görevli kadin sinirinden nerdeyse üzerime atlayip bogazimi SIKACAK .. Tam o sirada genc adam girdi araya..
" Hanimlar, benim gitmem lazim cok gec kadim, amcayi bir an önce cikaralim odasina.."
Huzur evine girmis bulunuyorduk..
Görevli kadin:
" Burdan sonrasini ben halederim siz gidebilirsiniz " dedi..
Amcaya son birkez baktim, oda bana bakti uzun, uzun.. Zaten gözlerini üzerimden hic ayirmamisti, iceriye girene kadar.
Vedalastim, beni hatirlamayacakti bile biliyorum. Ne bugün yasadiklarini, nede olani biteni. Yinede insan birtuhaf oluyor iste..
Genc adamla disariya ciktik yardimci oldugu icin tesekkür ettim.. " Ne demek, benimde insanlik vazifemdi" dedi..
" Ama artik kendi isime yetismem gerekiyor" O da yasananlardan oldukca etkilenmis olacak ki, " Umarim ben yaslaninca böyle olmam " dedi.. Kim ister ki bunu.. Kitabimi okumak icin oturdugum bankta, aksamin bir vakti bunlari yasayacagimi, bende bilemezdim elbet..
DEVAMI GELECEK...
YAZAN: GÖNÜL CESLI