- 1867 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SAVAŞ KARŞITI FİLMLER
Hayatımızı kuşatan Amerika kaynaklı sinema savaş çığlığından başka bir şey taşımıyor. Dün ve bugün sinema salonlarımız onlarla dolu. Gözlerimizin önünde kırmızı-puslu bir sis. Peki, savaş karşıtı filmler var mı, yoksa hiç olmadı mı? Bu sorunun yanıtını sinema tarihi içinde uzun bir yolculuğa çıkarak öğreniyoruz.
Savaş karşıtı ilk önemli film, Alfred Machin’in ’Kahrolsun Savaş’ adlı yapıtıdır. 1912 yılında çekilen bu filmde ’ Modern Çağ ’ savaşının gerçekten korkunç olabileceği aktarılır. Bir çok sanatçı gibi, bir sanatçı öngörüsü uyarısıdır bu; ama işe yaramayacak, iki yıl sonra savaş gelecektir.
Yıl 1915’tir ve Amerika henüz savaşa girmemiştir. Stuart Blacton’ın ’Barışın Savaş Çığlığı’ barış için Amerikan halkını savaşa çağırır. Amerikan sinemasından savaş karşıtı bir film doğmasının beklendiği günlerde olanaksızlığı Şarlo gerçekleştirir. Charles Chaplin, 1918 yılında ’ Şarlo Asker ’ filmini çeker. Film büyük yankı uyandırır.
Şarlo Asker savaşı, gereksiz kahramanlığı acı bir gülüşle anlatır. Finaldeki, zafer kutlama töreninde, Şarlo hatıra olarak İngiliz Kralı ve Wilson’un giysilerindeki düğmeleri kesmekte, kahramanlığa alaycı bir selam göndermektedir.
Eric Maria Remorgue’nin ’ Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok ’ romanından aynı adla Lewis Mileston’un uyarladığı filmden mutlaka söz etmelidir. Yazarın yaşanmışlık ve tanıklığından süzülen bu roman, kahramanlık ve vatan severlik duygusunu ön plana almadan, savaşın ürkünçlüğünü, her anlamda yarattığı tahribatı anlatıyordu.
1930 yılında filme alınan ’Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok’ diğer ülkelerde ve bilhassa Almanya’da Nazilerin baskısıyla çok az gösterilebildi sinema salonlarında. SA. gençler olay çıkartarak, izleyicilerin gelmesini ve ardından da yasaklanmasını sağladılar.
Amerikan sinemasının savaş karşıtı sinemaya ikinci kez katkısı 1939 yılnda ’Şarlo Diktatör ’ filmiyle yine Charlie Chaplin den gelecektir. İki yıl öykü üzerinde çalışan Chaplin, çekime başladıktan bir süre sonra sansür yetkililerinden filmi durdurmasını, eğer bitirirse denetimden çıkmayabileceği uyarısını alır. Chaplin daha filmi bitirmeden Hitler, İngiltere’ye savaş açar. Belçika ve Fransa’ya girer. New York bürosundan çekilen şu telgraf kamu oyunun beklentisini dile getirir: ’ Şu filmi bir an önce bitir, herkes bunu bekliyor’ Özellikle filmin sonunda Şarlo’nun savaş karşıtı şu ünlü çağrısı umutulacak gibi değildir.
’Askerler, bu vahşi adamlara adamayın kendinizi...Bu adamlar sizi hor görüyor, size tutsak gözüyle bakıyor,hayatınızla oynuyorlar. Size nasıl davranacağınızı, nasıl düşünebileceğinizi, nasıl duygular taşıyacağınızı emretmeye kalkıyorlar. Sizi giydiren, yemeğinizi veren bu adamlar size hayvan işlemi yapıyor ve sizleri top için yemlik gibi kullanıyorlar.
’Doğaya karşı olan bu adamlara, makina gibi kalpsiz bu makina adamlara vermeyin kendinizi. Siz makina değilsiniz! Siz hayvan değisiniz! İnsansınız! İnsan! İnsanlık aşkını taşıyorsunuz yüreklerinizde! Kinsiz olun! Yalnız sevilmeyenler nefret eder. sevilmeyenler ve anormaller. Askerler tutsaklık için çarpışmayın, özgürlük için çarpışın!’
S. S. C. B. ’ de savaş karşıtı ilk önemli filmlerin, Yutkeviç’in yönettiğ ve Hitler efsanesini güldürü ile yıkmaya yönelmiş ’ Şvayk Toplama Kampında’ ve ’ Şvayk ’ın Yeni Serüvenleri ’ olduğu söylenebilir.
Ancak , 1916 yılında çekilen ve savaş kahramanının trajik izin günlerini anlatan Grigori Çukray’ın ’ Askerin Türküsü’ derin izler bırakır. Çukray savaşı yeren bir konu aramış, bulmuş, kahramanın kısacık yaşantısında rastladığı Şura’ya karşı dokunaklı sevgisinin izleyiciye geçmesini sağlamıştır. Alman tanklarının hücumuna uğrayan küçük bir Sovyet birliğinden kaçıp kurtulmaya çalışan genç asker, yerde kalmış bir tanksavar tüfeğiyle üzerine gelen iki tankı havaya uçurur. Kendini kutlayan generale de itiraf ettiği gibi korktuğu için ateş eden Alioşa, ödül yerine ana evinin damını aktarması için izin verilmesini ister. Ana ocağına giden bu zorunlu yolculuk savaşın gizlediği trajik acılı, iç karartıcı dünyayı ortaya koyar. Çukray, zoraki bir kahramanın gözünden, sadece savaşın yıktığı kentleri değil, insana ilişkin tüm yok oluşları da gösterir,
1912 yılından1959 yılına kadar yapılan savaş karşıtı filmleri tanıtmaya çalıştım sizlere .Askerin Türküsü bu filmlerin en sonuncusuydu. Bu filme dair son sözü ünlü yönetmen Grigori Çukray’a veriyor ve kenara çekiliyorum.
’Ben bu yapıtta sizlere arkadaşlarımdan ...Yani okul çağında askerliğe çağrılan insanlardan söz etmek istedim, Kahramanımın nemenem bir adam olduğunu göstermek istedim olanca açıklığıyla. Savaş sahnelerini özellikle sokmadım filmime: Savaştan daha iyi nefret etmenizi sağlamak için...’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.