- Yılbaşı -
Gökyüzünden süzülen yağmurları ağırlıyor ağır asfalt kokusu. Kalbin kalbimdi de, keşke anlasaydın beni… Sarıldığım birkaç anının gölgesi yansıdı, dünlerimin güneşinden arta kalan ışıkla bana. Onlara sarıldım da uyudum dün gece bir başıma.
Beni kaybetme kelimesiyle sonlandırıyorum her mektubumu. Dudaklarımla mühürlüyorum. Postacıların hiç olmadığı bir kentte, alıcısı belirlenmemiş bir umutsuzlukla postalıyorum en yakın şehir postanesinden. Yılbaşı kartları geliyor adresime, ama hiç birinde senin adına rastlayamıyorum…
Aşina bir aşiyanlık bu şarkı notalarında saklanmış, akortsuz çalınamayan. Gözlerimde yanan mumun gölgesi… Kapatsam gözlerimde eriyen mum kalıntıları…
Birkaç gün sonra yılbaşı… Çocukluğumda okuduğum kibritçi kız geldi hatırıma. Bir kibrit, bir hayal… Sonra bir kibrit, bir hayal daha. Saniyelik aydınlığın dibinde nöbette, sonsuz karanlık.
Canımın ardı… Ya dedikleri doğruysa? Ya olmazsan ondan geriye saydığımda kollarımda? Ya ben bir seneyi sensiz geçirirsem?
Kar yağsa keşke bugün. Saçak altlarında öpüşsek seninle, deli bir tutkuyla. Sonra hindi pişirsem sana, sen yılbaşı ağacımızı süslerken. Çamın hemen altına bıraksam aşkımızın hatırasıyla dolan hediyeleri.
Keşke, keşke anlasaydın ve yalnızlığa bunca terk etmeseydin beni. Son on rakamı bağıra çağıra sayıp sıfıra geldiğimde, yılın her gününü yanı başında geçirme bahtiyarlığını dilesem içimden ve dileğimi o anda iletse keşke Tanrı’ya melekler.
Duam sensin, kabul olsa da olmasa da tüm dilekler…
Dip Not : Hiç bir şey ondan geriye saydığında sevdiklerinle kucaklaşmanın verdiği hazza benzemez. Herkese sevdikleri ile birlikte nice seneler...
Elif SEZGİN