Yersiz Yurtsuz Sözler 1

• 24 Kasım 2011 Perşembe 02:09:43

Kısa süreli evlilikler artmış, boşanma oranları hızla tırmanmıştı. Huzur evleri mantar gibi türüyor, artan ihtiyaca yetişmeye çalışıyordu. Bayram tatilleri hafta sonlarına bağlanıp güneye, Akdeniz’e uzanan tatillere dönüşüyordu. Bekâret yaşı on üç e inmiş, reşit olmak evden tez vakitte uzaklaşmakla özdeşleşmişti.
O yıllar yani doksanlarda başlayan ve iki binlerde bilgisayarların yaygınlaşmasıyla hız kazanan gelişim yıllarıydı. Sanal mecrada ilişkiler kuruluyor aşklar, dostluklar yaşanıyordu. Arkadaş siteleri, sosyal medya derken sanal alem sanılan alem, yani alem oluşmaya başlamıştı.
Anlayacağınız bu yeni alemdi… Çağa ayak uydurmak gerekiyordu ve o ayak bize uyuyordu. Üzerinde tepindiğimiz bir kilimin bile binlerce yıllık bir kültürü yansıttığı, ucu yanın bir türkünün evrensel kültürü taşıdığı bu topraklarda büyüyen bu Anadolu çocukları artık gelişmekteydi. Biraz Anadolu etkisi, biraz kum kültürü Arap ezgileri, biraz da Avrupai bir esinti. İşte size biz… Yeni, çağdaş, ilerici, genç nesiliz… Atam emanetin emin ellerde, rahat uyu, uyuyabilirsen…
Elbette bu süreçte abilerimizin ve onların abilerinin üzerinden geçen birkaç darbenin de etkisi var… A politik oluşumuz, birkaç kişi bir araya gelemeyişimiz, okumayışımız, düşünmeyişimiz hep bundandır. Biz öğrendik ki, bunlar devletin birliği ve bütünlüğü için sakıncalı şeylerdir. Devlet babadan daha iyi bilecek değiliz ya, düşünmeyiz olur biter. Hem düşünenin başına ne geldiğini biliyoruz dimi?