- 692 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
YORUMLAR
Benim görüşüm, "Bedelli askerlik" vicdanları yaralamıştır... İnsanları parasıyla kategorize edilmiştir. Toplanan paralar şehitlere, gazilere verilecekmiş. Para verdin de şehitler geri gelirmi?
Mesela, yakın zamanda şehit bir askerin evinde eletrik borcundan dolayı eletrikleri kesilmişti, cenaze gelince tedaş apar topar elektrik vermişlerdi. elektriklerin verilmesi için askerin ölmesi mi gerekiyordu?
G.Antep'te yine bir şehit bir askerin evinde ne su, ne de aş vardı? o cenaze gelince hemencecik yaşlı anasına maamş bağlanmıştı.
Benim görüşüm bu, Mehmet ne ise Ahmet de o olması; Bu topraklar üstünde yaşayan herkes eşit olmalı. Zaten yoksul ile zengin arasında bunca uçurum varken bari Vatani görevlerde herkes eşit olmalı diye düşünüyorum...
Vicdanlar yaralanmıştır.
Teşekkürler, güzel bir gündem konusuydu...
Selamlarımla
Yerlli yerinde ; çok güzel düşünülmüş bir yazı . Tam da dediğiniz gibi insanlarımız arasında iyice çoğalan bir uçurum. Parası olanın kayırıldığı ; yoksulun ise kendini iyice dışlanmış hissettiği..
Güçlünün güçsüz olanı ezmesi . Daha çok polisle gezecekler , bir adıma bir polis..
Sizi kutluyorum ; sevgimle..
Bedelli çıkmadan önce, üstdüzey bürokrat,asker,işadamı, sanatçı,aydın vs vs. zaten doğuya gönderilmiyor,hatta Ergenekon örgütünün sahte çürük raporları ile, atama dairesinden albay düzeyinde zaten yıllardır haksızlık adaletsizlik yapılıyordu....
askeri eğitim, atama, konuşlanmanın komple çağa ayak uydurması ve yenilenmesi gerekiyor...
sahte milliyetçilik nara ve nutukları atan zevata ..memleket için 48 saat elektriksiz kal desen isyan çıkarır...
*Asker tanımı yazıda şu şekilde yapılmış:
-Anadan, babadan, yardan baladan, oddan-ocaktan ayrılırsın asker olunca. Hatta gidip de gelememek, gelip de bulamamak vardır askerlikte.
Ne yani; askerlik neden bu kadar kötü ki? Yani neden insanlar ölmek zorunda? Askerlik insanları disipline etmek olarak yönergelerde eklenmiş iken, bu ölüm tutkusuda nereden geliyor?
Kusura bakmayın, ama milliyetçiliğin had sınırı ölmek ise; biz ülkece bunu zaten iyi yapıyoruz. Ama yaşamak için hiç çabamız yok!
*Ekonomik isyan!!
-Birileri vatan borcu diyerek, dağda taşta eksi bilmem kaçta, ayazın altında nöbet tutacak, uyumamak için kirpiklerini elleriyle ayıracak, silahına namusu gibi sarılacak, birileri de villasında şöminenin önünde sıcak çayını yudumlayacak, ya da bir barda pavyonda yanında birkaç gacı ile keyif çatacak, ya da ofisinde mangırlarını sayacak. Öyle mi?
Bu hayatın insanlar üzerinde tanımlamış olduğu bir sistem. Kimi zengin iken imtihan olacak, kimi de fakir iken. Ama askerlik konusunda bu ajitasyonun yapılması artık gına getiriyor. Sistemde bozukluk var ve bu sistemi düzeltmek için iyi düşünülüp, faydalı hareketler yapılmalı.
*Devlete isyan!
-Devlet olmak bu mudur, bu mudur insanlık, hak, adalet, bu mudur Allah’tan reva olan.?
Bedelli kötü bir şey mi? Asla değil! Eee o zaman, neden 'bedelli' kötü gösterilerek devlete taş atılıyor?
Ve devam ediyorsunuz ki: 'Hadi diyelim ki eğitimini tamamlamak için yüksek lisans, doktora, falan filan derken, adam askerliğini yapamamış. Peki böyle bir mazereti olmadan yıllarca askerden kaçanların bu haktan yararlanmasına ne demeli. Askerlikten yıllarca kaçan bir kitleyi bedelliyle ödüllendirmek değil midir bu uygulama.'
Askerlik bir ödül mü bu halka? Bu ne kadar mantıklı bir şey olabilir? Ölmek için, öldürmek için askerlik yapılması artık sıradan ve de bayağı işlerdir. Siz ekonomik olarak güçlü olmazsanız ve de cahil bir millet olarak yola devam ederseniz; düşmanlarınız sizinle daha çok uğraşır. Askerlik de zorunlu bir iş gibi ülkenin 20 yaşına girmiş her erkeğine uygulanır ve de zihinlere sansür çekilir.
Ne kadar saçma geliyor değil mi size? Düşünmek bile kötü: 'Askerlik olmamalı!'...
Bedelli askerlik yapmanın gereksizliğini, diğer gençlerin ölümüne bağlayan ve de para- can alım ticareti olarak gören zihniyet bağnazdır. Körpedir ve de gelişmeye muhtaçtır.
*Bedelli askerlik tanımına bakıyoruz...
-Rüşvetin meşrulaştırılması demektir, profesyonelliğe bu şekilde geçileceğine inanan, kaba et korkusu olan, dışarıdaki dolandırıcılığına devam etmek isteyenlerin dayattığı bir uygulama demektir para verip askerlikten sıyırmak anlamına gelen “bedelli askerlik”.
Hah hah...Ciddi olarak gülünç bir tanım. Göstere göstere para verilerek, dolandırıcılık ve de rüşvet olduğuna inanan bir zihniyet... Kaba et korkusu olan... Bu terimler askerliği tanımlayan şeyler mi yani?
Türkiye'de askerlik; kaba etleri feda etmek mi?
Türkiye de askerlik; Allah kanunu mu?
''Zengini küstahlaştırmak, fakiri zengine düşman etmektir, çileden çıkartmaktır, devletinden-hükümetinden soğutmaktır bedelli askerlik.''
Bu zamana kadar askerlik yapanlar neden küsmediler, neden biri çıkıp da göğsüne vura vura söyleyemedi:
-Bana yüklenen misyon ne? Ben çok mu saf gözüküyorum da, ben güdülüyorum?
Peki ben zengin biri miyim? Askerlik yaptım mı? Nasıl böyle düşüncemi belirtiyorum?
Askerliğimi yapmadım. Zenginde değilim ve eğer askerlik yaparsam bedelli yapamayacağım. Ama yine de 'bedelli' için böyle gereksiz Milli duyguların, Ekonomi figürlerin kullanılması hoş değil!
Biliyorum, en ufak düşünceniz de yumuşama ve de değişme olmaz/ olmayacak da! Ama ağlayan annelerin sözlerine baksanız bir kere, artık bu kavgaların, çatışmaların olmasını istemeyen bir zihniyet göreceksiniz. Ki bedelli de, bu adım için zenginleri ayırt etme değil!
30 yaşını geçmiş, artık evini barkını kurmuş bir adamı sen askere zorla getirirsen vatan mı kurtulacak?
Genç askerler kendilerini 'angut' ve de 'hıyar' olarak tanımlamayacak. Onlar da bir gün bu çilenin biteceğini bilecek çünkü.
Nasıl Almanya, Rusya'yı işgal etmeye giderken, bataklıklar üzerinden geçmek için üstü üstüne tank batırıyorlardı; aynen de bir nesil diyecek ki bir zaman:
-Biz de zamanında birbirimizi öldürmek için askerlik yapıyorduk ve de vatanımızı kurtardığımızı zannediyorduk. Yazık ki; hiç bir şey yapmamışız. Ölmekten başka! Şimdi bu rahat gençliğin cefasını biz çektik; helal olsun yaşam onlara!
Kimse yeniden Kurtuluş savaşına girmiyor. Ülkemizde savaş filan da yok. Kancık bir oyun var.
Abartılacak bir şey yok açıkçası. Ama böyle yazıp, rahatlamanızda iyi ablacım..
Düşüncelere saygım vardır, kendi düşüncemi belirttim... Siz de belirtmişsiniz; ama biraz daha objektiflik lazım!!!
Hakkaniyet lazım... Fakir edebiyatına artık gerek yok...
Çok yönlü konu bu. Ne yazık ki bilmeyenler karar veriyor.
Artık konuşulmalı. Ciddi ve günün koşullarına göre yeniden yapılanmalıdır ASKERİMİZ. Sakınmadan-çekinmeden ama zarar vermeden, katkı sağlayacak şekilde tartışılmalı ve ülke gerçekleri doğrultusunda diretilmelidir.
Bizim asker milletin askeridir. Milletinden kopuk yaşayamaz.
Asla sermayenin askeri olamaz.
Vatan kimin ise asker de onundur, sahip çıkacak olan da odur.
Oldukça gerçekçi, biraz da duygusal olmuş.
Yazınızı okurken irkildim. Evet vatanı savunmak,şehit olmak fukara çocuklarına havale edildi.Zengin çocukları bedelli,veya.bir yolunu bulup çürük,daha olmasa torpille deniz kıyısında askerlik..
...Sahi biz bu vatanı zenginler yaşasın,sömürsün ve Vatan,millet,Sakarya edebiyatı yapsınlar diye mi sevdik...
..Artık çok sevdiğim,uğruna ölümü gözem alacağım değerlere şüphe ile bakmaya başladım..
Yazıklar olsun demekten başaka yapacağımız bir şey kalmadı......
....Oysa eşittik,anılarımız vardı,Yemen türküleri,Sarıkamış ağıtları..ama onlar mutlu çünkü kardeşçe ölümü göze alırlarken,ihanet düşünmedilir..çocuklarını ülkemin insanlarına emanet ettiler..
Biz ölürken herhalde çocuklarımızı zengin para babalarına köle olsunlar diye emanet edceğiz....Kutladım selamlar.