- 1792 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ayrılık
Demek ayrılığı ben yaratıyorum, sonra karşısına geçip ağıtlar yakıyorum. Ve acı çekmek zevk veriyor bana! Öyle mi?
Göze görünmeyen acıya kim merhamet eder sanıyorsun. Issızlığın içinde dolaşıyorum, oysa heryanım insan.
Ben istemem mi yanında olmayı, benim iflah olmaz serüvenci, müzip, atılgan, ürkek bakışlım. Hele şimdi! Bunu o kadar konuştuk ki… ama sanırım konuşurken birbirimizi pek dinlemiyoruz. Daha çok birbirimize söyleyeceklerimizi düşünüyoruz. İkimiz de oyun bozan çocuklar gibi gürültü koparıyoruz sürekli.
Bu söyleyeceklerimi o koca kafana sığdır artık. Laf ebeliği yapmıyorum. Ya değilse seni bir yabancı, bir yalancı gibi görmeye başlayacağım, o kadar da değmezmiş diyeceğim. Ayrıca ödlek, aciz, gösteriş kumkuması diye de ekleyeceğim.
Benden çekiniyorsun, bir gelecek kaygısı tutturmuş gidiyorsun! Senin ne kadar işin var gelecekle? Bir delisin sen! Ama uysal ve çekingen bir deli. Deliler hesap vermekten, tartışmaktan, açıklamalar yapmaktan korkar mı?
Gelmek istiyorsun tamam, dilden bir anda dökülen sözcükler ikircikli olsa da, yüreğe hoş geliyor. Bu konuyu bir daha tartışalım. Başta atılan yanlış adımlara öyle sonradan çare bulunmaz. Şıppadak da karar verilmez. Seni bir güzel dövmeli mi ne?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.