Dersimde katlimı o yaptı, özrü de o dileyecek.
Herkes bir şeyler yazdı DERSİM üstüne…
Kimi, suçlu Seyit Rıza’dır dedi, katli vacipti..
Kimi Cumhurbaşkanı Atatürk emri verdi…Asıl suçlu o…
Kimi Ordu’nun başındaki Fevzi Çakmak…
Kimi CHP…
Kimi Sabiha Gökçen…
Kimi Bayar, Menderes, sağ siyaset…
Dezenformasyonun dikalasını yapar Tarihçi, öyle güncel medyanın yaptığına falan da benzemez. Senin hayatta olmadığın bir devreyi anlatır sana, adeta empoze eder, damarına şırıngayla nazikçe verir kendi fikrini. Anlamazsın..!
El mahkum, inanacaksın, fikir cahiliysen veya zaten işine öyle geldiği için, inanmaya amade…İnanacaksın.
Bu itibarlaTarih bir bilim değildir bence. Yazana bağlıdır çünkü. Subjektiftir.
Haa söylendiği gibi ‘geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez’ gibi retoriksel savurma veya yargı da pek doğru değil. Öyle olsaydı toplumlar geçmişindeki hatalarını tekrarlamazdı.
Tarih olsa olsa geçmişi merak duygusuna belki bir kapı aralar. Belki diyorum çünkü Tarih yazanına göre değişir. Ne demiş Atatürk;
‘Tarih yazmak yapmak kadar zordur…Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtan bir hal alır’
İşte Dersim…
Daha baştan ‘Dersim isyanı’ adlandırmasıyla başlarsa yazar, belli ki bu meselede devlet güçlerinin yanında yer alacaktır. Yok eğer ‘Dersim katliamı’ adlandırmasını kullanıyorsa belli ki öldürülenlerin yanında.
Bunun için sanırım Tarih’i liberallerden dinlemek en doğru olur. Yada Tarih’e nötr bakarak değerlendirebilme olgunluğuna haiz bir objektif aydından. Böylesini de ara bulabilirsen..!
Biz şimdi ne sağ ne de sol pencereden bakmamaya çalışarak bir değerlendirme yapalım.
Dersim’de olaylar hangi tarihte (tarafsız kalmak adına katliam demeyeceğim) yoğun can kaybı haline geldi?
15 Mayıs-15 Eylül 1938. Bunda herkes ittifak halinde mi Evet. Sağcısıyla, solcusuyla.
Bu tarihler ATATÜRK’ün ölümünün birkaç ay öncesi mi, yani büyük önder ölüm döşeğinde mi ? Evet, bu da ittifakla sabit.
İktidarda hangi parti var?
CHP. Tartışmasız.
1938 de CHP’den başka parti var mı?
Yok. Herkesçe malum.
CHP bugünkü anlamda bir parti mi?
Hayır. Çok partili döneme henüz geçmemişiz.
O gün CHP içerisinde sağcısı, solcusu, liberali, dincisi, gizli şeriatçısı vs yani herkes yok mu?
Var.
Yani tüm görüşlerin çatı partisi mi?
Evet.
Yani o günkü CHP demek aslında DEVLET demek değil mi?
Öyle.
Mesela CHP il başkanı aynı zamanda Vali mi?
Evet.
Mesela, daha sonra sağın yani DP’ nin başı olacak olan Adnan Menderes bu partinin içinde mi?
Evet.
Celal Bayar Başbakan mı?
Evet.
Şükrü Kaya ki Adnan Menderes’in akıl hocasıdır bu katliamda aktif rol almamış mıdır?
Almıştır.
O Menderes defalarca katliamın alkışlayıcısı olmamış mıdır?
E öyle.
Bunlar mutlak gerçekler, yazanına göre değişiklik göstermez.
Şimdi gelelim yazanına göre değişebilecek olan noktalara…
Katliam emrini Atatürk mü verdi?
Devletin başı yani Cumhurbaşkanı olan Atatürk’ün bundan haberdar olmaması mümkün değil, hatta emri bizzat o verdi diyebilirsiniz, dersiniz de yanında mıydın diye sorarlar adama. Ya da hani belgen… Belge getirsen bile bunun düzmece olmadığı ne malum?
Ya da ölüm döşeğindeki ATA’nın memleket meselelerini takip edecek hali kalmamıştı, canıyla uğraşıyordu, acılar içindeydi, bugünkü gibi tv, radyo iletişim imkanları da olmadığından onun bu işle bir alakası yok diyebilirsiniz. Dersiniz de bu sizin inancınız olmaktan öteye bir anlam taşımaz...Sorarlar adama hasta yatağında bile olsa bir gün Başbakan Celal Bayar Atatürk’e gelip bizzat emri ondan almış olamaz mı. E valla olabilir. Yaaa.
Peki gelelim olayların oluş ve gelişimine…
Üniter bir yapı oluşturmak gayesinde olan Devlet (CHP deği)bir tür özerk yönetime sahip olan Dersim bölgesini sistemle entegre hale getirmek için bizatihi kendi eliyle Seyit Rıza’yı da kullanarak bir ayaklanma tertipleyip sonra onu bastırma adı altıda katliama girişmiş olabilir mi? E olabilir. Öyle mi peki? Belki…
Yeni kurulan ve devrimlerini yeni yeni oturtmaya çalışan genç CUMHURİYET’e karşı bir gerçek isyan olabilir mi bu? Olabilir? Gerçekten gerici bir ayaklanma mıydı, da devlet bunu bastırdı? Mümkün. Peki öyle mi? Asla bilinemez.
O tarihte yaşayanlar bile el altından nelerin yürütüldüğüne, gizli plan ve tertiplere hakim olamaz. Çünkü böyle işler ince bir siyaset mühendisliğiyle gerçekleştirilir.
Şimdi gelelim sonuca…
Emri bizzat Atatürk mü verdi, veya göz yumdu, bu asla bilinemez.
Bu gerçekten bir isyan mıydı yoksa Devletin veya Devlet adına yetki kullanan birtakım çevrelerin isyan gibi gösterme tertibi miydi, asla bilinemez.
Gelelim özür meselesine…
O gün Devlet haksız bir katliam gerçekleştirmişse, bu gün Devletin başı olan Cumhurbaşkanı ve Başbakanın özür dilemesi gerekmez mi?. Mademki Devlette devamlılık esastır.
Ve Devletin ölenlerin yakınlarına tazminat ödemesi gerekmez mi? Özür yeter mi?. Bugünkü çok partili sistem içinde CHP’den özür dilemesini talep etmek, CHP’ye olan hasmane tutumun bir örneği değil midir ve onu yıpratmaya dönük bir siyaset.
Bakın aklıma bir başka şey daha geldi.
Pekala o gün icranın başında olan Başbakan Celal Bayar ve CHP de etkin konumdaki Adnan Menderes özür dilemelidir diyebilir birileri. Ve onlar hayatta olmadığına göre, onların partisi DP’nin devamı olan merkez sağda kim varsa onlar. Bu gün merkez sağda kim var, veya merkez sağ oylar nerede?
Gördüğünüz gibi bu gün hem devletin başı hemde merkez sağ siyaseti temsil ettiği için, bu oyları o aldığı için Başbakan sn Recep Tayyip Erdoğan özür dilemelidir önce. Bayar’ın ve Menderes’in bugünkü ardılı O olduğuna göre... Sonra sn Gül, Arınç vs.
Gördüğünüz gibi lafı evirdik çevirdik özür meselesini sn Erdoğan’a ihale ettik. Sizde bir iki zihni münazarayla sn Kılıçdaroğlu’na veya bu gün ordunun başı olan sn Özel’e veya hedef tahtasına koyduğunuz uygun birisine havale edebilisiniz. Arşivler açılsa kaç yazar…! Açılsa da göreceğiniz şey görmek istediğiniz şey olacaktır nasılsa.
Bu arada bombardımanda görev alan Sabiha Gökçen’i topa tutmak yerine , o gün Genel Kurmay Başkanı olan Fevzi Çakmak, Başbakan olan Celal Bayar ve Cumhurbaşkanı olan Atatürk’ü niye koymuyorsunuz atış tahtasına.
Koyamıyor mu sunuz?
Henüz vakti mi gelmedi?
Bula bula Sabiha Gökçeni mi buldunuz günah keçisi olarak? Sabiha kendi iradesiyle mi bastı tuşa?
Sabiha Gökçen’in adını silelim incisini pırtlayanlara da diyorum ki...!
Benim daha ilginç bir incim var, o gün devletin başı alan ATATÜRK’ün anıt mezarını, ANITKABİRİ
Kaldıralım ortadan…Havaalanındaki Sabiha Gökçen adı yerine.
Liberal gibi başlayıp sonradan sola yaslandığım bu zihinsel çalımdan ötürü, özür bekleyenler varsa, haklı olabilirler. Ama ben de haklıyım…
İbrahim Erol
www.gazete54.com
22 Kasım 2011
YORUMLAR
Yazıyı yazan arkadaşa teşekkür etmek gerekir, ama fazlasıyla sağa sola yalpalanmış ve zaten kendisi de böyle yapmakta haklı olduğunu öylemiş, tıpkı günümüz siyasetçilerinin yaptığı gibi. Kendi asıl düşüncesini net bir şekilde ortaya koymaktan çekinen bir bakış açısı...
Eee zaten kök kazıyıcılar da bu tür yazı veya şiirleri bekleyip dururlar ve nefretlerini kusacak ortamlar edinirler kendilerine. Anlamak ve yorumlamaktan yoksun, araştırmak yerine içindeki aç kurtları kendi gibi düşünmeyenlerin üzerine salarak gününü tamamlamanın keyfini çıkarırlar.
Oysa bu ülkede resmi tarihin her zaman yalan dolanlarla değiştirildiğini ve devletin faşist ideolojisine uygun olarak düzenlendiğini gerçek tarihçiler bilirler ve her türlü yasak ve baskıya rağmen gerçek tarihi bir şekilde okuyucuya veya halka ulaştırırlar. Dersim olayları ki ben ona sistematik bir katliam diyorum unutulacak kadar eski değildir. Başta Uğur Mumcu olmak üzere bazı yazar ve araştırmacıların bu konu ile ilgli oldukça sağlam dokümanları mevcuttur. İsteyen rahatlıkla ulaşabilir.
ve hala o günlerden kalan yaşlılar var, Dersim lilerin bir özelliği vardır. Onların hafızası balık hafızası değildir ve yaraları, acıları, kendilerine yapılan zulmü unutmadılar, çocukları da unutmayacaktır. Yazar arkadaşın dediği gibi herkes herşeyi söyleyebilir ama gerçek olan tektir. Emri kimin verdiği veya kimin bombayı attığı da önemli değildir. Asıl bilinmesi gereken bu devletin masum olmadığıdır ve hala devletin makamlarını güya adil seçimlerle işgal edenler o gizli ve nefret içeren politikalarını sürdürmeleridir.
Hala tartışılan ve dünyanın gündemine oturan bir başka konu da Ermeni soykırımı iddiasıdır. Neden sevgili Türkiye miz hep bu soykırım ve katliamlarla gündeme geliyor, ey her defasında kök kazımaktan bahseden üstün türk ırkı bütün bu söylemlerle iddaa edilenleri haklı çıkaran tavırlar takınıyorsunuz. ben eminim ki bu ülkede yaşayan her türk ırkçı değildir, bu ülkede farklı etnik kökenlilere sevgiyle, insanca ve kardeşçe bakan insanlar da var. doğrusu da budur.
Ben son olarak şunu söylemek istiyorum. Birileri çıkıp gündemi istediği gibi yönlendirebiliyor, polemikler ve her akşam önümüze konulan tasarlanmış politik haberler, ölümler, cinayetler, kavgalar...bunların sonu gelmeyecek, tek emin olduğum şey bu ülkenin egemen politikacılarına asla güvenilmeyeceği gerçeği...
saygılar...
Aslında bilinebilir şeyler bunlar.Devlet gizli dosyalarını açtığında ak ile kara ortaya çıkacaktır.Ben bunun bir katliam ve asimilasyon harekatı olduğu kanaatindeyim.Aslen Dersimli olup dedeleri farklı farklı memleketlere göç ettirilmiş olan, asimile olan birçok insan gördüm.Bu insanlık suçu er ya da geç ortaya çıkacaktır.
Herkesin bir doğrusu vardır, lakin doğru olan gerçeğin ta kendisidir ki adına ister katliam deyin ister soykırımı.
Tüm acılara maruz kalan orada o anı yaşayan insanlar oldu.
Peki Maraş, Çorum, Sivas buradaki gerçekler kimde saklı, bir özürle dinecek mi sanıyorsunuz bunca yaşanan acılar.
Oysa burada yaşanan gerçekler bambaşka bir yüz karasıdır cumhuriyetin alnına bulaşan.
Gerçekten iyi bir beyin fırtınası oldu. teşekkürler...
iberata
Sepkin Coşkun
Özür dilemek bir erdemliktir
ki
bu erdemliği gösterecek bir yürek göremiyorum ben, ya siz?
yol vermeli PKK denen zillete.. öldürmemeli o canileri 40 yıl sonra birileri çıkıp ta o dağlarda öldürülen yüzlerce isyankar haklıydı aslında apo denen lider haklıydı boşuna katledildiler ve hatta hatta 40 yıl sonra denilebilir ki falan dağın adı ile falan dağ katliamı...
hey gidi hey.. CHP iktidarında ülkeye ki yeni kurulmuş olan bir devlete karşı isyan bayrağı açanlar serbest bırakılsın bırakılsın istedikleri gibi at koştursun... CHP veya başka bu ülkenin refahı için kararlar alıp o kararların emirleri doğrultusunda birileri öldürüldüyse bu bu vatana ihanet içinde olan asilerin kaçınılmaz sonudur..
hiç kimse haddini aşmamalı biri emiri veren biri emiri uygulayan..
kısacası ortada bir katliam yoktur.. bugün olan aynı şey o zaman olmuş bu gün dağlarda PKKlı öldüren her bir savaş pilotu bu ülkenin gurur kaynağıdır onlara emir verenlerde aynen öyle.. o zaman o kararı verenlerde aynı niyet ile vermişlerdir o kararı...
kısacası o zaman binlerce insan bir anda yok edilmiş şimdi parça parça yok ediliyor PKK nın 30 yıldan fazladır nasıl ki binlerce askere ve vatandaşa 3 kişi 5 kişi öldürmüşse bu sayıları bir yekün halinde 40 bine yakın suçsuz ve bu toprakları koruyan insanları katletmesi ile eş değerdir...
hatta şunu diyebilirim ki.. keşke PKK denen o zillete yakın olan her topluluğun üzerine binlercesinin tepesine sabiha gökçenler olsa bomba atsa ATATÜRK olsa emir verse CHP olsa iktidarda bunlarınm kökünü kazısa.. varsınlar 40 yıl sonra PKK katliamı deseler biz bugün geçtiğimiz 40 yıla yanarak hergün toprağa düşmez bizden sonra ki halkların egemenliğini kayıtsız şartsız teslim ederiz...
iberata
Dikçe
ıslah diye bir şey söz konusu olamaz.. madem bu konu ile bağdaşmıyor bu mesele buraya yazmanın bir anlamı yok selamlar.
Bu neydi Şimdi ya!!!!..... beyin fırtınası gibi bişey ... Vallahi işin içinden çıkamazsınız sayın Erol konuyu bu çerçevede ele alırsaK... Ne malum gerçekten isyan etmedikleri, ne malum devleti redetmedikleri yani güzel yazmışsınızda tek yüz olmuş bir de diğer tarafın durumuna ışık tutun ki iki yüzüde varsayımlarla, olasılıklarla görelim. Bunu çok iyi yaparsınız siizde o yetenek vede bilgi mevcut gördüm ki. Ben ciddi olarak size teşekkür ediyor yazının diğer yüzünüde görmek istiyorum.... saygılar.