- 589 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yüreğim Ateşte
Hüzün pınarları başka müşterileri yok gibi bazılarının yakasını bırakmaz ya,herhalde onlardan biri de benim! Mutlu olmayı,mutsuzluk gibi yaşayan,acıları güneş misali her sabah penceresinde görmeyi arzulayanlardan biride yine her halde benim.Kendimi yoksun,isteksiz,yorgun ve insanlar içinde tek başıma hissediyorum. Erkek olmanın ağlamaya da engel olması genetiğimize işlemiş olacak ki,yaşlar sıcak sıcak göz pınarlarıma kadar,derelerin taşması gibi hücum ediyor,ama tek damla yaş yere damlamıyor.
Bu, işte en kötüsü,acılar tekrar merkeze dönerek ruhumu boğuyor. Yaşayarak bu bedenime haksızlık yaptığımı düşünüyorum. Söylemesi ayıptır,ölmeyi yaşamaya değişirim gibi gözüküyor;ama orası da o kadar kolay değil ki... Ne yapacağımı,hangi formülle düzlüğe çıkacağımı bilmiyorum. Bunun nedenlerinden biri de herkesin bildiği,en azından yaşadığı gibi platonik duygu selleridir.Bu seller, ruhumu greyder misali kazıyarak felç ediyor.Bu sorunları yaşamamın dinsel boşlukla felan da bir ilgisi yok,en olması gereken yerde bulunma şansına da sahibim. Yoksa, mutluluk genlerime aykırı mı diye düşünmeden edemiyorum,acaba öyle mi...Bu yazıyı benin durumumda olan,dünyayı imtihan vesilesi olmaktan ziyade adaletsiz mekan olarak görenlerin ortak sorununu çözmek için yazıyorum.
Bir şeyin tat vermediği bu düzende ,sadece dışarılarda rüzgarları dinleyerek,ayazın alnıma çarpmasını dileyerek yol almak istiyorum. Ama dışarı çıkmak,şehrin gürültüsünü dinlemek de hoşuma gitmiyor,üstelik sınav haftası;her ne kadar artık bir şey ifade etmiyor olsa da. Bir şeyleri özlüyorum. Bunlar bazen yanımda oluyor,ama yine de özlüyorum. Bıktım artık,sevip de sevdiğini söyleyememe korkusundan;ya da kabul görmeme endişesinden. Şimdi biraz rahatladığımı düşünüyorum,sanki içimdeki zehri şırıngayla çekiyorlar gibi. Demek ki ruhum bu sorunları kendi başına taşıyamıyor,artık çok yorgun,bitkin ve sorunlu. Size bir sır vereyim,sakın ola sevmeyin,robotik bir hayat yaşayın,bırakın hayalleri canlandırmayı.. daha doğrusu bu duyguyu yerle bir edin,o sizi devirmeden. Bu o kadar da kolay değil,öyle değil mi ..zaten yapılacak bir şey olsa yürekler köz olmaz, kül olarak kırlarda sessizce ve düşünmeden savrulurdu.Bir yerlere gitmek, çaresizliklerden kurtulmak ,kendimi sınırsız yüksekten ölme korkusu taşımadan bırakmak istiyorum;ama ailemin benden dolayı acı çekmesine de gönlüm razı gelmiyor,zaten bütün duraksamalarım,bir şeylere başlayamamamın nedeni de onların zarar göreceği düşüncesidir.
Not:bu yazı kişisel olarak kalmak durumunda değildir;insan olarak her birimizin ortak ve sınırlı bir tercümesidir. Yanlış anlamayın,psikolojik sorunlarımdan ziyade,edebiyata olan sevgimden dolayı bu metni kağıda dökmek istedim;pardon ekrana... Hasan BİNBUĞA K.MARAŞ/ELBİSTAN 01:00/ 22/11/2011
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.