Sonbahar Başkadır Ankara da 2 sezon 4 Bölüm
Ulusta sabah oluyordu saat 8:00 dı Hakan tüm gece arabada uyumasından dolayı sırtının ağrısı ile uyandı gözleri ağırıyordu başıda tabi sinirleri hala cok gergindi bugun bir şey olacak diyoru tüm bedeni ve aklı adanalı yetmezmiş gibi birde başına bela olan bu şerefsiz keskın nişancıdaydı acaba yanılmışmıydı acaba adam burda olmaya bilirmiydi.
Arabadan inmeden önce dikiz aynasında gözlerine baktı gözleri kan çanagı idi o esnada aynanın sağ alt köşesinde ufak bir parıltı dikkatını çekti . silah namlusuna benzer bir parıltıydı ve sabahın soğuk ayazında parlayan güneş yansıması aynaya düşürmüştü gölgesini .
Apar topar arabadan inip o yöne koşmaya karar verdiği anda tam önünde bir kadının yere yığılması ve peşinden otobüs duraklarında bulunan yaşlı bir çiftin ses bile çıkaramadan yere düşmesi ile irkildi fırlayıp Atatürk heykelinin o yöne kosarken tam yanında bulunan genç bir kadın daha yere düştü adam kaçaçak dedi içinden durmadan dama koşmaya başladı adam da onu görmüştü bundna emindi hakan
ve bir anda kulağının tam dibinden gecen ve arkasında yere saplanan 5 inci mermiyi de hissetti adam kaçıyordu 5 den öte atmayacaktı hakan farkında idi heryer de insanlar çığlık çığlığa koşuyorlar ortalık gene savaş alanını andırıyordu hakanın cebi delice çalmaya başladı hakan sebebini biliyordu bu arada heykeli geçmiş arkasındayer alan anafartalar çarşısına doğru yönelmişti ancak adamı artık göremiyordu tahminen çarşının çatısından kaçıyordu telsizi arabada kaldıgından ananos gecemiyordu çarşının kapısına yöneldi kapı açıktı zaten saat 7:00 da açılıyordu o esnada arkdakı kapıdan adamın çıktıgını fark etti adamın yüzünü bilmiyordu ancak elinde taşıdığı çantadan o adam o keskin nişancı oldugunu tahmin etmişti hakan peşinden koşarken polis dur dedi zaten heyecanla sağa sola kaçısan ve merakla dışarı cıkmaya calısşan insanlar hakanı ve elindeki tabancayıda görünce kendilerini yere attılar bazısı ise dondu kaldı adam ise kapıdan çıkıp direkt minübüslere doğru koşmaya devam etti hakan peşinden takip etti tekrar nişan alıp dur dedi havaya sıkmayacaktı adama nişanlamıştı ancak adam köşeyi döndüğünden havaya çevirip bir el attı belki durru dedi ümitsizdi adamın kar maskesi olan yüzü görünmüyordu .
Hakan devam etti önüne çıkanlara çarpıyor ittiriyor yol açıyordu ya nekadar kalabalık vardı burda bu sabah köründe çoluk çocuk bunca insan nereye giderdi ki sanki cebide susmuyordu siniri iyice bozuldu birde siğara alkol nefesini kesiyordu küfretti içinden adam minibuslerden birine binmiş olacaktı köşeden dönünce görünmez oldu hakan sakince nefes almak için durdu yere doğru eğildi aslında amacı minibüslerde adamı görebilmekti adam onu tam görmüş olamazdı o bakımdan ikiside eşit avantaja sahipti sonra birden adamı gördü adamda onu göz göze geldiler hakan polislik içgüdüsü ile adamı hissetti adamda onu hissetmiş olacak ki aniden minibüsten indi ve tam minibüse binmek üzere olan küçük bir kızı kucagında taşıyan kadına tekme atıp cocugu elinden aldı çocuk aglamaya başlarken adam bir el havaya ateş etti insanlar sağa sola dağılırken minibüs söförü sol kapısından yere yuvarlandı gelme dedi adam hakana bakarak geberiri bu bebe silahi cocugun kafasına tutmuştu adam ve hakan biliyordu ki gitsede gitmesede bu adam bu cocugu oldurecekti nerden biliyordu bilinmez ama içinden bir ses bunu hakana söyluyordu
Hakan hayatında ikinci kez boyle bir olay yaşıyordu ve Adanalı aklına gene gelmişti elei titredi heyecanlandı hiç olmayacak kadar çok korkuyordu su anda ve adanalı sırıtıyordu hakana bıcak elinde idi ve kızın boynuna dayanmıştı ne haber komiser diyordu sana nasıl bir tuzak kurdum değil mi hakan aklındakı bulutları dağıtmaya bunun başka bir olay oldugunu anlamaya calısırken arkasından berkantın sesini duydu dur kıprıdama polis bırak çocugu hakan arkasına baktı sislerin arasında berkantı seçti gözlerinde yaşlar vardı gözleri acıyordu silahını adama doğrulttu polis dur dedi kızı bırak
Adam kızla geri gei kaçmıştı ve mesafe bayagı açılmıştı adam köşede duruyordu ve olayı seyretmeye calısan bir taksi ise tam arkasında adama berkanta doğru bağırdı sıkıysa gelde yakala beni berkant seyirtecekti ki hakan kolunu tutu gtme dedi kızı öldürecek berkant hangi kızı gibilerden baktı anlayamamıştı hakanı hakan hala eski ile yeni arasında giden aklı ile ve titreyen elleri ile mücadele ediyordu ancak son anda bir karar la tetiğe bastı mermi hızlı bir şekilde tabancadan cıktı aynı anda adamda kızı kucagından atıp taksiciye mermei sıkmış kız yere düşerken adam taksiciyi koltuktan cekip kendisi arabaya binmeye yeltenmişti berkant da aynı anda sılahını ateşlemişti adam arabaya binmişti ama hakanın mermisi sağ omuzuna saplanmıştı berkantınkı ise anlını sıyırarak geçmişti .
Yineden çocuk yerde idi hareketsice ağlıyordu ve adam hızla taksiyi insanların üstüne sürerek kaçıyordu berkant iki el daha taksiye attı plakasını vurdu ancak son anda hakan lpg vardır atma deyince duraladı . berkant koşarak kıza giderken tanferde olay yerine beyhanla intikal etmişti ancak sadece ikisnin görebildigi sey hakanın donmuş kalmış bakışları ve berkantın cocugu kucaklaması idi hakan bir anda dizlerinin üstüne çoktü ağlıyordu vatandaşlar ilk defa boylke birşey görüyorlardı ve hepsi saklandıkları yerlerden kafalarını uaztıyorlardı beyhan ve tanfer hakanı yerden kaldırdılar en son gelen ali berkant ile beraber cocugu annesine uzattı beyhan hakanı arabaya koydu adam gene kaçmıştı ama fazla uzağa gidemez diye umuyorlardı bu esnada Adanalı ise olayı duymuş kalabalık içinde gelmiş hakanın dizlerinin üstüne çöküşünü görmüş müthiş zevkle sırıtıyordu aklında daha güzel planlar vardı artık evet hakan sana oyle birşey yaşatacagım kı diye düşündü ve sırıtarak olya arkasını döndü ve onca polisin koşturdugu ulusta ellerini sallayarak rahatca bir taksi çağırdı ve kızılaya ilerledi ordan otoparktan arabasını alacak ve çayyolunda 2 aylığına kiraladıgı ve içinde 2 kızı onun işkence etmesini bekediği evine gececekti. Bu arada yolda bir telefon etmeyi de unutmayacak ve bu keskin nişancıyı bulmalarını isteyecekti tanıdıkalrından.