BİR GECELİK SALTANAT

• 20 Kasım 2011 Pazar 08:58:52

Ahmet AYAZ
GAZİANTEP HAKİMİYET GAZETESİ- 22-11-2011

Kıllı Seyfo ellerini uzattığı zaman,ellerinin üstündeki kılların parmak aralarına kadar uzadığı görülür. Ve herkesin dikkatini üzerine toplar.Hatta ellerinin parmak araları olduğu gibi simsiyah kıllarla dolar.Yaz günlerinde denize girerken kalça üzerindeki kılları tarakla taradığını görenler kahkahalarla kendisine gülerler. .Göğüslerinden uzayan kıllar göbek çevresini olduğu gibi örtmüş olarak görülür. İşte bu yüzden bütün arkadaşları ona Kıllı Seyfo adını vermişler.
Adına Kıllı Seyfo diyoruz da,yüzüne baktığınız zaman hayat dolu bir insan olarak görürsünüz onu.Bazı zaman birkaç bardak atar neşelenir.güler,oynar. .Bazı zamanda birkaç bardak atınca dertlenir.Ahhhh ah ulan para ah! Deyip ellerini dizlerine vurup,benim gibi adamı neylemeli? Acaba ben neye yararım? Parasız adam neye yarar diyerek kendisini bir efkar basar.İşte ondan sonra dinle bakalım bizim Kıllı Seyfo’yu, dinleyebildiğin kadar.Kıllı Seyfo başlar atıp tutmaya.Param olsa şunu yapardım,param olsa bunu yapardım demeye.Arkadaşlarından Kiraz Ali sordu birgün.Paran olsa yapacağın bir iş var biliyormusun? Deyince,çok iyi biliyorum ne yapacağımı. Arkadaşlarımdan fakir bir kimse bırakmam.Herkese yardımda bulunurum sözüne,Kiraz Ali ne yapacağını bilemedin. Sen paran olduğu zaman hiç fırsat kaçırmadan, bir cildiyeciye git te üzerindeki bütün kılları yaktır diyerek şakasını sürdürdü. Bu söze arkadaşları gülmekten bir hale geldiler ki onları göresiniz..
O gece Kıllı Seyfo’ya rüyasında Milli Piyangodan bir kamyon para çıkınca,.Kıllı Seyfo,hemen Kiraz Ali’yi yanına çağırdı. Yanına iki adam al, şu kamyonun yanına dur.Paraya ihtiyacı olanların hiçbirisini boş çevirme.Para isteyen herkese ihtiyacı kadar ver.Ben şu yazıhanede seni bekliyorum.Artan parayıda bankaya yatıracağız.Ölünceye kadar senin de bütün sülalene yeter,benimkinede yeter dedi. Bir müddet sonra Kiraz Ali bir telaş içinde koşarak Kıllı Seyfo’nun yanına geldi. .Seyfo kardaş para bitti! Fakat sırada bekleyen insanlar var,gitmiyorlar,onlarda para istiyorlar. Paramız bitti dediğimde de beni yuhalıyorlar deyince, bizim Kıllı Seyfo bakar ki,hakikaten kuyruk olup dizilen insanları sayısına sen de,beş yüz kişi, ben diyeyim bin beş yüz kişi.Biz babanızı mı öldürdük? İhtiyacımız kadar da biz istiyoruz diyerek,bağırıp çağırıyorlar.Zaman zaman da Kıllı Seyfo’yu yuhalıyorlar.Kıllı Seyfo,ulan Allahsızlar! Diyerek nasıl yataktan fırladıysa,baktı ki,ne para var, ne para yüklü kamyon,ne de para isteyen kimsecikler var.Hepsi birden beklenmedik bir rüyaymış.İşte o kadar.Bizim Kıllı Seyfo geceye felekle kavga ederek başladı ve ağladı. .O gün,vay benim kötü talihim.Yapmadığın bu kaldıydı.kahpe felek. Bunu da yaptın,yeter artık diyerek yine efkarlandı. Kıllı Seyfo yine dertlendi. Gece yarısını geçmiş. Mahalle bakkalını kaldırıp,bir küp şarap alıp .bir kaç bardak içtikten sonra,Kiraz Ali’nin evine gitti. .Kiraz Ali’yi uykudan uyandırdı ve kendi evine getirdi. Olanları bitenleri ağlaya sızlaya Kiraz Ali’ye anlattıktan sonra, Âhhhhh ular kötü kader âh! Bana bir gecelik saltanatı bile çok gördün. İmanına yanayım senin diyerek sabaha kader ağlayarak bağırdı çağırdı ve yaradana sitem etti.