YORUMLAR
yahnini kokusu burnuma kadar geldi de... neden yemediniz ? canınız o kadar da çekmişti ...sürükleyici bir anlatım tebrik ederim saygılar....
Kemnur
Kemnur
Ne güzel anlatmışsın bu bölümü. Zevkle okudum.
Ayrıca sevgili Kemal, çok ama çok gelişti değişti stilin.
Belirtmeden geçmek istemedim.
Ha! kurdele de pek yarkıştı, bilesin :)
Kemnur
Muhteşemdi. Güne gelmeye yakışan anlatımınız için kutlarım. Saygılarımla.
Kemnur
Hocam,nerelere gittim bir bilsen...Taşınmak hayatımda sayısını unuttğum bir eylem...Babam memurdu defalarca,ben memurum defalarca...ama olsun...her birinin hatırası ayrı...Yine hoş bir anlatım...neler var neler öyküde...güne yakismis yaziniz bre Kemal beyciğim..selamlar
Kemnur
Tüm bu yazılanlar, tıpkı başımda geçmiş gibi canlı ve bir yanla hayatımın kesitlerinden bölümlerdi. Ve hikayenin sonuna gelirken KURDELE'nin kaçınılmaz haklılığıyla ödüllendirimiş, işte bu muthiş...
Yüreğinizi selamlıyorum
Başarılar her daim sizinle olsun hocam
Selamlarımla
Kemnur
Süper...
Büyük bir heyecanla okudum.
Devamı gelecektir umarım, çünkü büyük bir sabırsızlıkla bekliyor olacağım.
Olayları bizzat yaşamış gibi hissettim okurken.
Bu ne muazzam bir anlatım şekli... Üslubunuzu çok ama çok beğendim...
Yüreğiniz dert görmesin, mutlu kalın saygılarımla.
Kemnur
Bu konuşmalar, öykü içerisinde geçen canlı hatıralar gözümün önünde bir sinema şeridi gibi; gelip geçiyor erbabım...
Canlı tutanın, canla yazanın ve de okutturan kalemin Allahına kurban...
Hürmetle efendim her daim..
Kemnur
Güne gelen yazınızı kutlarım Kemal bey.Bu da guzel yazıydı.Ama sankı bırkac gundur yazdıgınız dıger yazılarınızı daha cok sevdım:) eeee bu da benım dusuncem.Ama ben her zaman ortalamda degılım:) dıger yazılarınızın da bu yazıdan daha asagı olmadıgını bılıyorum:)
saygılarımla....
Kemnur
Başlayınca içine alıp götüren ,sohpet havasında samimi bir anlatım.Bir anekdot-güzel bir anı.
özentisiz ,yalın ,duru bir dil..Beğeniyle okudum.saygılar efendim.
Kemnur
Kütahya'dan taşındığınıza göre evet, İncikköy, oraya ait bir yer. Ben de öyle hissettim. İncek köyünün ismini ise duymuştum. Ankara'lı olduğumdan dolayı. Ama nereye bağlı ilçe olarak onu bilemiyorum şimdi.
"Akşam sofrası kurulunca tabureme sabırsızlıkla oturarak koparttığım koca bir yudum ekmeği yahninin suyuna bandım."
"........ Yudumu ağzıma sokamadım." demişsiniz. hemen altındaki kısımda.
Özür dilerim, amacım öğrenmek sadece, yargılamak değil veya eleştiri hiç değil. Acaba yöresel bir kelime mi bu " yudumu" kelimesi. Bizler, " yudum" u iki anlamda kullanırız.
1- yudum : " bir yudum su içtim" yudumlamaktan geliyor.
2- yudum : " yudum yıkadım çamaşırları." ya da bilmiyorum belki de " yuğdum, yıkadım" dır başka bir söyleniş tarzı.
Söz konusu ekmek olunca , " dilim" veya " lokma" mı kullanılsaydı? diye düşündüm.
Yazınız olağaüstü lezzetteydi yine. Aklıma " tel dolaplar" geldi. bizim de vardı. Buzdolabı alınca, attık..
Gaz lambasını gördüm,, evimizde vardı, sık sık elektrikler kesilirdi.. Gaz lambası kullanırdık. numaralı olurdu. Ama ben gaz ocağını görmedim. babamlar kullanmış sanırım.
Saygılar...
Kemnur
Yazılarınız gerçekten olgunlaştı . Daha dikkatli yazıyorsunuz .İlgiyle okudum .İncik köyü dediğiniz Ankara'daki İncek mi diye merak ettim .Halamın kızı oraya gelin gitmişti de. Sanıyorum aynı yaşlardayız . Benim zamanımda da ilkokul bitirme sınavı olurdu . Ben de dördüncü sınıfı iki kez okudum . ama iyi oldu , çünkü , okuduğum o kaldı. Okula gönderilmedim . Başarılı bir öğrenci
olmama rağmen ..
Kutluyorum , selâm ve saygımla..
Kemnur
glenay
Çocuk kalbimle yazarım ..Yazıya tekrar bakınca Kütahya'nın biir köyü olduğunu anlamıştım.. Yöreyle ilgili bilgiledirmeye sevindim ..
İyi akşamlar.
Üstadım....
Sana artık üstadım diyebilirmim çükü gerçekten de üstadsın...Yazılarını okudukça '' Yahu ben bu Kemal'i bir yerlerden tanıyorum ama nereden acaba'' diye düşünmeden edemiyorum...Belki de ben ya da sen reankarnasyonla ( inanmam aslında ) dünyaya yeniden geldik birbirimizin kimlikleriyle. Neyse yoruma geçelim:
1- Kütahya'dan Eskişehir'e traktör kasasında yolculuk...Vay babam vayyy..Koca Tırlarla ev eşyalarını , üstelik de dünyanın yolluğunu alarak taşıtan bazı memurlar geldi aklıma nedense.
2- Baban bana çok yardımcı oldu. Her ne kadar Tanzimat Fermanından sonra gayrı müslim azınlığa '' gavur '' demek yasaklanmış olsa da kime gavur diyeceğiz yavvvv diye düşünüp dururdum hep . Cevabını baban vermiş. '' Bizim dışımızdaki müslüman olmayanlar gavurudur '' Hay Allah iyiliğini versin o babanın. Hayatta değilse de gani gani rahmet eylesin.
3- Ermeni, Rum komşularım benim de oldu...Aramızda kalsın çünkü biliyorum bunu yazdığımda bana '' vatan Haini'' diyecekler ama benim gözlemlerim bu: Örneğin Balat'tan Rumlar gittikten sonra oralar ayılarla doldu. Rumlar varken çok nezih bir yerdi Balat.
4 Yine annen ve baban haklı diyeceğim. Ben bizim memlekette domuz etinin ya da yan ürünlerinin gıda maddelerine karıştırıldığına inanmıyorum. O bakımdan da senelerdir kullanırım sana yağını.
5- Ah o ilkokul bitirme sınavı. Ama ben tek seferde atlattım.
6- Selam ve saygılarımla.