- 960 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
DUR BEN BİR AŞIK OLUVEREYİM!!!
Durup dururken “Dur ben bir âşık olayım” demekle olunmuyor şüphesiz gerçekte ama ben oluyorum…
Hani derler ya aşksız meşk olmaz diye… E ben de meşksiz olamıyorum, ne alaka demeyiniz düpedüz alakalı, çünkü ben hâlâ oldum diyemiyorum, tamam, bu iş bu kadar diyemiyorum, yazmanın henüz meşk kısmındayım.
Yaşayamıyorum, deliriyor, çıldırıyor, boğuluyor, nefes alamıyorum meşksiz. E madem meşk için de aşk gerek, aynen başta dediğimi yapıyorum, bir koşu gidip hemen âşık oluveriyorum, alıyorum kalemi elime, eh ondan sonra da beni tutabilene aşk olsun…
Son noktayı koyuyorum, yazı da bitiyor, aşk da. Ta ki tekrar bir koşu âşık olup gelene dek…
Aslında pek o kadar uzaklara, uzun uzadıya koşturduğum da yok, biri henüz bitmeden, diğerleri zaten tepemde bekliyorlar büyük sabırsızlıkla, yani aşk her an hazır olda, her an tetikte, sadece bir işaret bekliyor benden, birinden birine karar verene kadar.
Ne kavgalar ediyorlar o bekleyiş sırasında önce ben diye ve de ben de bazen ondan ona koşmanın ve seçkide zorluğun, hele hele zamanın çok ama çok az oluşunun, yetmeyişinin telaşıyla bazen birbirine karıştırıyorum bir ikisini.
Denemeyin sakın, yapamazsınız, beceremezsiniz, o bir koşu gidip âşık olmak her baba yiğidin harcı değil öyle!.. Sonra da, onca aşkı alev, acılar, kahırlar, hazlar, mutlanışlar sarmalında yaşayıp yaşayıp da, bıçakla keserce bitirivermek hele hiç kolay değil, o nedenle hiç heveslenmeyin.
Önce ufkunuz çok geniş ve derin olacak, onunla birlikte de hayal gücünüz… O dünyaya daldığınızda sanallığını hissetmeyecek kadar kaptıracaksınız kendinizi, gerçeğinden gerçek yaşacaksınız, gerçeğinden çok acı çekecek, gerçeğinden acı yaralanacak ya da mutlanacak ve de gerçeğinden çok ağlayacaksınız bitiminde ki yaşayabile, yazabilesiniz!
İşte hep soruyorsunuz ya kim o diye. Hani sayfalar dolusu mektuplar, mensureler yazdığım, şiirimsiler döktürdüğüm, yana yakıla ağıtlar düzdüğüm işte bu. Yani sanal, sanı, var sayım, var sanım, siz adı olmaya hangisini uygun görürseniz o ama özetle hayal. Kendi yarattığım var sanım adama aşık olmak ve onu yaşamak dolu dolu ve de gerçeğinden gerçek…
İşte bu, bir koşu gidip aşık oluvermek!..
Hem çok kolay, hem çok zor
Ama yine de, her şeye rağmen güzel, hem de çok güzel…
Esen kalınız efendim…
Siz bu satırları okurken ben bir koşu gidip âşık olacağım tekrar satırlarda yaşamak üzere.
p.r.alkan
YORUMLAR
hayalperest mitralyöz tarafından 11/21/2011 9:36:24 PM zamanında düzenlenmiştir.
perihan reyhan ALKAN
Okurlarımdan ve çevremden gelen sorular üzerine açıklama gereği duydum sadece. Çünkü mektup ve mensurelerimi belli birisine yazdığımı ve bunu inkar ettiğimi sanmaktalar. Ben de onlara belli bir kişiye olmayıp tamamen ilham perileriyle ve hayal gücümle ilgili bir sonuç olduğunu biraz esprili bir dille anlatmak istedim sadece.
Hayalin, hele de yazıda kullanılan hayalin dejenere oluşla alakalandırılması da ne derece doğru? Örneğin bir öyküde, yeri geliyor, bir yasak aşkı, bir kötü yola düşüşü vb işliyoruz, bunu yapıyor oluşumuz dejenere olduğumuz anlamına mı geliyor?!
İsterseniz bir daha okuyun yazımı. Ama ben o rencide edici sözlerinizi asla kabul etmiyorum, çünkü ne ben, ne de yazımla ilgili değil düşünceleriniz. Nasıl böylesi alakasız bir anlam çıkardığınıza olan şaşkınlığım da epey bir süre devam edecek sanırım.
Selam ve saygımla efendim.
hayalperest mitralyöz
perihan reyhan ALKAN
Yine de teşekkür ederim efendim görüş bildiriminize...
hayalperest mitralyöz
İki tane komutanın iki tane çok saf emir eri varmış.
Komutanlar bu emir erlerinin ne kadar saf oldukları üzerine iddiaya girmişler. '' Benimki daha saf, hayır benimki daha saf diye '' I. Komutan emir erini çağırmış. '' Oğlum al şu 1 lirayı bankada bozdur. yarısıyla bir takım elbise al bana, kalan yarısıyla da sinemaya git'' demiş. Asker baş üstüne komutanım deyip çıkmış odadan. II. Komutan çağırmış emir erini '' Oğlum bizim eve git ve hanıma sor bakalım ben evde miyim?'' İkinci er de baş üstüne demiş ve çıkmış.
Yolda bu iki emir eri karşılaşmışlar I. si '' Ulan ne alem adam şu benim komutan bir lira verdi bankada bozdurup takım elbise alacam sonra da sinemeye gidecekmişim artanıyla. Be hey mubarek bu gün pazar bankalar açık mı ki '' Öteki '' Yav sorma benimki daha da alem. Be mubarek yanında telefon var açıp sorsana hanım ben evde miyim diye ''
İşte Böyle Perihan hanım...Siz sordunuz mu marketçiye '' Alooo sizde aşk var mı diye '' nereye koşuyorsunuz öyle. Ya yoksa?
Selam ve saygılarımla.
perihan reyhan ALKAN
sami biberoğulları
Selam ve saygılarımla.
kolay gelsin..
ben bu güzel yazıyı okurken..
ilhan perinize selamlar..
sevgiler..