- 603 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖĞRENCİNİN GÖZÜNDEN
Yıllardır ülkemizde çok eleştirilen eğitim sistemimize bir yorumda öğrencilerden gelsin dedim ve kalemimin yettiği yere kadar yazdım. Asıl mevzuya gelmeden önce görevini kusursuz (!) bir şekilde yapan MEB’e teşekkür ederim.
Uzun zamandır rayına bir türlü oturt(a)madıkları eğitim sistemi güya her seferinda daha iyi bir yöntem buldukları gerekçesiyle değiştiriliyor. Ancak her değişim gibi buda aniden olmuyor. (MEB’de bulunan abi ve ablalarımızın sandığının aksine.) Her seferinde sanki bir şey olmazmış gibi aniden alınan bir kararla değiştirilen sistemimiz yüzünden “artık yeter” dediğimiz halde bir türlü sesimizi duyuramadığımız biz öğrenciler her yeni sistemin henüz alışma sürecindeyken kalkmasına bir anlam veremediğimiz gibi sonuçlarına katlanmak zorunda kalıyoruz. İşin tuhaf yanı ise bizim başarımızı arttıraya yönelik (!) olan bu hareket her defasında bizi dersten sogutmayı başarıyor, bununlada kalmayıp başarımızıda etkiliyor. Gelelim bu haldeki öğrencinin ailesine ve aile içindeki durumuna. Başarısı düşen evlatla doğru orantılı bir şekilde azalan aile huzuru ve tam tersi bir biçimde artan güvensizlik ve nefret duygusu sanırım aile içi durumu açıklamaya yeter. Elbette her zamanki gibi hatalı olan öğrenci bunun tek sorumlusudur geriye kalan her şey sütten çıkmış ak kaşık misali (!)
Benim amacım kimseyi ignelemek değil. Sadece sizin doğru olduğuna inandıklarınızdaki yanlışları göstermek, bu yolda takmış olduğunuz at gözlüklerini çıkarmak, bakış açınızı farklılaştırmak en azından ben öyle düşünüyorum.
Ve gelelim o harikulade eğitim sistemimizin denemelerine (namıdiğer iftira kağıtlarına). Aslında bu konu yüzünden yazma kararını aldım. Çoğunluk başarımızın denemelerde ortaya çıkacağınızı düşünür. Ama herşey gerçeği yansıtmayabilir. Sınavdan heyecanla çıkarsın o an o kadar mutlusundurki bi solukta eve varmak mutlu haberi ailenle paylaşmak istersin. Eve vardığında “anne denemede birinci oldum” dersin babana söylersin ve övgüler alırsın. Ancak hayatın peri masalı olmadığıda ertesi gün sonuçlarda çıkar .%50’ye bile zor girdiğin, belki forma yanlış işaretlemişsin belkide kaymıştır cevaplar. Ama bir defa geldi işte sonuç. Ailenin düşünceside bu yönde “yalancı” damgası hemen vurulur adının hemen yanına. Ama ailenin aklına gelmezki aslında evlatlarının bir yanlış okumaya kurban gittiği. Aile sadece bi kağıt parçasına dayanarak yargılar evladını o an. İşte bu durum hiçbirimzin haketmediği ve yaşamaması gereken bir olay. Fakat nedense bizim kusursuz eğitim sistemimizde (!) sürekli başımıza gelen bir olay. Zaten askeri harcamaların eğitim harcamalarından fazla olduğu, okur-yazar oranının az olduğu, siyaset ve menfaatle kafasını doldurmuş bir ülkede benim gibi birinin söyleyeceklerinin çok bir önemi olmaz. Nasılsa ben bir öğrenciyim. Kaleminden ukala satırların çıktığı, okulu ve ailesi tarafından robotlaştırılmış tam olarak köreltilmeden bu satırları yazıp bir şeyler farkettirebilme cabasında olan basit bir öğrenci.
Eğer bu satırlara kadar okuduysanız (-ki pek sanmıyorum) teşekkür ederim. Kendimi biraz olsun farkettirebilmiş olduysam ne mutlu bana.
Bünyamin KALDIK /Bingöl
(17.KASIM.2011)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.