- 1236 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
DELİ İBRAHİM
Başlığa bakıp da Osmanlı Padişahı Deli İbrahim hakkında bir şeyler yazacağımı sandıysanız yanılırsınız. Bu arada belirteyim. Bizim tarihimizde kendisine en çok haksızlık edilen padişahların başında İbrahim gelir. Çünkü asla ve de asla deli değildir. Abisi Osman’ın öldürülmesine şahit olduğu halde, Abisi Murad’ın Lalası Hafız Ahmet Paşanın parçalanarak öldüğüne şahit olduğu halde ve padişah oluncaya kadarki tüm hayatı bir odada celladın ne zaman geleceğini beklemekle geçtiği halde asla deli değildir. Sara hastasıdır o kadar.
Her neyse bizim Deli İbrahim başka Deli İbrahim... Asıl adı Selim’miş zaten. Doğan her erkek çocukları kısa sürede hayatta veda ettiği için ana- babası bir hocanın tavsiyesine uyarak ona İbrahim demişler. Yani nüfusa Selim yazdırmışlar ya hep İbrahim diye çağırmışlar.
İşte bu İbrahim benim görev yaptığım ilçede imamlık yapıyordu. Bilgi ve hitabet gücüyle eline su dökecek hoca yoktu lakin çok asabi bir zat-ı muhteremdi ve zaman zaman gaza gelince ağzından küfür kaçırdığı da olurdu. Zaten Deli İbrahim diye anılmasının sebebi de buydu. İlçe Müftüsü Ömer Faruk Arvas kaç defa kendisine ’ İbrahim Hocam, iki gözüm ne olur, rica ediyorum cemaatın karşısında biraz daha dikkatli ol’ dese de Selim Hoca, Pardon Deli İbrahim , arasıra dilinin altındaki baklayı çıkarıyordu.
Onun burada anlatacağım vukuatlarından ilkine ben şahit oldum. Diğerini de bir arkadaşım anlattı. Ben bire bir görmedim.
Günlerden Cuma...Daha namaza neredeyse bir saat var ama cami tıklım tıklım. Eee Deli İbrahim vaaz verecek kolay mı. İbrahim hoca çıktı kürsüye ve duaları okuduktan saonra başladı vaazına:
-Muhterem Cemaat-i Müslimin. Bu gün Allah’ın Gaffur-ür Rahim sıfatını anlatacağım sizlere....
Anlattı...Anlattı...Anlattı... Anlattıkça coştu.
- Evet Allah-ü Teala Gaffur-ür Rahimdir. Amenna velakin aynı zamanda da Azab-ün Elimdir. Yani sadece Gaffur ve Rahimdir diye her bir haltı yeyip ondan sonra da ’ Allah Gaffur ve Rahimdir ’ diye işi ona havale ederseniz ayvayı yediğinizin resmidir.
Hoca coşmıuştu artık.
Mesela şimdi camiye gelen bu cemaatin ceplerini karıştırsam yarıdan fazlasının cebinde sayısal loto kağıdı vardır ( Ki doğruydu... kendimden biliyorum )...Buradan çıkar çıkmaz kahvelere koşarsınız... Çoğunuz haftada bir gelirsiniz camiye...Gözlerinizi haramdan sakınmazsınız. Tefecilik yaparsınız ( Gerçekten de o kasabada yaygındı ) Ondan sonra da Allah Gaffur-ür Rahimdir diye cennet umarsınız.
Koluyla o meşhur hareketi yaptı
- Naaahhh gidersiniz cennete.
Öteki olayı ise Arkadaşım Ferit Bey anlattı:
İbrahim Hoca Ramazan ayı boyunca ve Kurban Bayramı arifelerinde yatsı namazından önce mutlaka cemaate vaaz verirdi. Ferit Hoca da Kurban Bayramı arifesinde yatsı namazı için gidiyor camiye. Kürsüde İbrahim Hoca...Bir Başka İbrahimi anlatıyor. Coşmuş yine...
İbrahim Peygamber elindeki bıçağı oğlu İsmailin boynuna sürttü. Bıçak kesmedi. Bir daha sürttü. Yine kesmedi bıçak. Kızdı...Taşa sürttü taş ikiye bölündü. Sonra tekrar İsmail’e sürttü bıçak yine kesmedi....Taşa sürttü.. Taş kesildi...İsmaile sürtüyor kesmiyor, taşa sürtüyor ikiye bölüyor. Bıçak İsmail’in boynunu kesmiyor bir türlü. Burada artık kendinden geçiyor. Kesmez tabi....bip..bippp..biipppp ... mun..bıçağı..Ona ’kesme diye emri veren kim? Haydi kessin de görelim.
Sonra namaza başlıyorlar..Bu sefer de elektrikler git gel yapmaya başlıyor. Elektrik kesildikçe İbrahim sesini yükseltiyor, tekrar gelince normal sesle okumaya devam. Belli ki sinirleniyor. İşte tam da Deli İbrahim’in sigortalarının şerare yapmaya başladığı bu sırada vatandaşın birinin cep telefonu kıvrak bir melodiye başlamaz mı? ’ Aman melekem kavur balıklarıııııı’ Deli İbrahim tam deliriyor.
- Hay senin Melekeni ..bippp...biiip...biiip...
- Muhterem cemaat. Yatsı namazının farzına yeniden niyet ediyoruz.
YORUMLAR
Her neyse bizim Deli İbrahim başka Deli İbrahim... Asıl adı Selim’miş zaten. Doğan her erkek çocukları kısa sürede hayata veda ettiği için ana- babası bir hocanın tavsiyesine uyarak ona İbrahim demişler. Yani nüfusa Selim yazdırmışlar ya hep İbrahim diye çağırmışlar....
Geldim geldim burdayım...Bir kaç günlük zorunlu ayrılışın sebebine geç ulaştım...Neler kaçırmışım neler...Hocam tam beni anlatmışsın ama eksik anlatmışsın...İmamlık yaptığım en son köyde sen yoktun biirrr,
ikincisi seni bu siteden gönderecek adam daha duhul etmemiştir yeryüzüne...üçüncüsü hocam benim adım neydi?
sana selamların en güzelini gönderiyorum...
sami biberoğulları
Laf aramızda millet essah sanacak ha?
O tetsız konuya gelince ...O halloldu. Bir yanlış anlama olmuş. Özür diledi ve kapandı konu.
Selam ve dua ile.
sami biberoğulları
İbrahim ERZURUMLU
sami biberoğulları
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Saygılarımla.
sami biberoğulları
sami biberoğulları
Siz var olduğuınuz müddetçe hep kalacağım inşallah.
Selam ve saygılarımla.
Muhteşem!..güleriz ağlanacak halimize...İnsan beşer , elbet şaşar boşuna dememişler..Şu telefonun çalmaması gereken yerleri bir ayarlayabilsek...Cemaate göbek attıracaklar neredeyse...Hocanın sabrına diyecek yok doğrusu ama nihayetinde en güzel kararı vermiş.Umarım o zat telefonunu sessize alıp yalnız kendisi oynamıştır.Saygılar Hocam.Hayırlı cumalar.
sami biberoğulları
Size de hayırlı Cumalar.
Öğretmenim beğenmeyen gitsin,siz nereye gidiyorsunuz...
Öyle tiplere hiç takılmayın siz...
İnsanlara keyif veren bir yazım tarzınız var sizi kutluyorum..
Dini açıdan yanlış anlaşılma endişesinde haklı olabilirsiniz..Ülkemizde maalesef dar çerçevede değerlendirme yapanlar da var.. Ama ne yapalım hepsi bizim insanlarımız.. herkesin düşüncesi kendisine...
sami biberoğulları
Selam ve saygılarımla...
sami biberoğulları
Saygı ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
1. Ben sizin yerinize koyarak okuyorum yazdıklarınızı.
2.Artık taşlar yerine oturmaya başladıkça,birbirimizi daha iyi tanıyoruz.
3.Bende Hatun kişi olarak bayanlara daha çok yüklenirim yazılarımda, erkekleri savunurum.
Ve yahut erkeklere laf ederim aklımın yettiğince.Bu benim elimde tuttuğum kalemin kıvraklığını veya zihnimde belirginleştidiğim düşünceleri bir parça da mizah olsun diyedir ki; sizin de içinizde kötü bir düşünce olacağını düşünmüyorum. İçimizde ki çocuk hala şen ne yapalım yani :) Tanıyan artık tanısın, tanımayan da zamanla zaten tanır.
4.Ne deli İbolar(!) var değil mi örtmenim.Biri de bizim içimizde:))
5.Hürmetler ve dahi saygılarımla.
sami biberoğulları
Selam ve saygılarımla.
İbrahim ERZURUMLU
sami biberoğulları
Selam ve saygılarımla.
yatmadan yazınızı okudum keyiflendim çokgüzeldi dediğiniz doğru osmanlıdaki ibrahim deli değildi
ayrıca size birşey sormakistiyorum siz tarih öğretmeni olduğunuz için yanlış duymuşolabilirim osmanlı padişahları genetik olarak gut hastasıymışlar onun için afyon alırmış birçoğu ağrıları azalsın diye doğrumudur
sami biberoğulları
Osmanlı Padişahlarının genetik olarak gut hastası olduğuna dair herhangi bir bilgiye sahip değilim.Afyon kullanma konusuna gelince: Sadece II: Bayezıt ile ilgili ( Fatih'in oğlu ) ciddi söylentiler var. Diğerleri hakkında bir kayda rastlamadım. II: Bayezıt gibi aynı zamanda velî denilen bir padişahın da afyonu niçin kullandığını anlayabilmiş değilim. Sanırım onda bir tür hastalık vardı ve ilaç olarak kullanıyordu. Günümüzde ağrı kesici olarak zaman zaman morfin kullanıldığı gibi yani
Selam ve saygılarımla.