- 379 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ROTASINI ŞAŞMIŞ SANDALIN HİKAYESİ
Anladım ki "ben farklıyım" diyenlerin tek farkı gidiş yönüymüş. Farkı aramayana fark ortaya koymaya çalışmak niye ki zaten. Aslında istenilen son derece doğal insancıl bir eylem olsa da ne acıdır; insansal yapılar farklılaştığı için doğal olanlar fark olarak aksettirilmeye çalışıyor. Sevgi mesela, sonra dürüstlük,vefa,sadakat... Olması gereken şeyler değilmi bunlar İNSANda. Yoksa ben mi yanılıyorum.
Kalp öyle yorgun, ruh öyle ihtiyarlığa gebe ki hayat denilen zoraki armağana ne sahip çıkıyor ne de geri çevirmeye derman bulabiliyor bünyesinde. Kırık dökük bişeyler var derinlerde. Can kesiği iç kanama... Ötelerde saklı kalan nefes aralarında aklın kıyılarına tırmanan yıkık viran bişeyler... Aşka yakın, dosta paralel, aileye teğet. Bir sevdanın imkansızlığında çırpınan, dost selamına şafak tutan, baba korunmasında ayazda duran parçalanmış bi hikaye belkide.
Yakıp giden onca şey gibi bu hikayeninde sonu çoktan belliydi belki. Rotasını elinde tutup gücünü kullandıran fırtınanın sahteliğiyle yön vermeye çalışmak boşunaydı yaşam sandalına. Gönül görüyordu belki hikayenin gidişatındaki umutsuzluğu ya göz ne işe yarardı gönlün gördüğüne bakılsaydı...
İşte final...Elde kalan son güven zerresi de yok oldu...Ve zaman yine haklı çıkardı ruhu...Misafirliğin bitti artık, yüreğim evindir...Hoşgeldin yalnızlığım, varlığınla sevindir..
30.06.2011
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.