Okul Müdürlerine
Saygıdeğer Müdür arkadaşlarım ağabeylerim ,hepinize bila istisna hürmet ve sevgilerimi sunuyorum
Şu anda Diyarbakır’ın geleceği sizin elinizdedir.10-15 yıl sonraki olumlu, olumsuz durumu sizin eseriniz olacaktır.
Ben biliyorum ve yaşıyorum ki,Okul müdürlerinin çektiği stres ve cefayı hiçbir milli eğitim mensubu çekmemektedir.Velinin ilgisizliği ,fiziki ortamın elverişsizliği ,okulun çeşitli borçları ,bürokratik yazışmalar ve talepler ,kimi öğretmenlerin düzensizliği ,okulun iç ve dış güvenliği daha neler neler….Her biri ayrı bir dert ayrı bir sıkıntı….
Peki ne yapalım? Bırakıp kaçalım mı? Elbetteki hayır!....
Biri birimize destek olacağız halkımızla bütünleşme yoluna gideceğiz ve bu nezih şehre bir gelecek kazandıracağız inşallah..
Bu şehrin insanlarını, ancak ve ancak okumak kurtarır….hani “kalem kılıçtan keskindir” deniliyor ya… işte kalem sahipleri elimizde. kalemini ne kadar güçlü şekillendirirsek o denli kılıca üstün gelecek…ayrıca kimse evimizin kapısında fabrika açmıyor ancak insanımız başarılı yetişirse Türkiye’mizin başka yörelerinde de rahatlıkla çalışabilir belki de dünyanın herhangi bir ülkesinde bile.
Bundan dolayı ki etki alanımız en kutsal alandır hiçbir meslek mensubu bizim kadar Diyarbakır’ımıza hizmet edemez.
Bakanlığımız bunun farkındadır ve insanımızın daha hür ve özgür yetişmesi için 2006-2011 yılları arasında şiddetle mücadele eylem planını harekete geçirmiştir.ancak Diyarbakır’ımın 7 yıl beklemeye mecali yoktur onun için bizim daha çabuk ve atik davranmamız lazım Ben geçen sene Melik Ahmet Lisemizde 7 ay müdürlük yaptım şu anda da Alparslan lisesinin müdürüyüm Şiddetle iyi derecede mücadele ettiğime ve bu konuda başarı elde ettiğime inanıyorum.Bu tür çalışma tarzımı döküman olarak size arz ettim.
Bakanlığımızın eylem Planına göre
Her ilin bir "eğitici ekib"i hazırlanacak ki şu anda bu ekibimiz hazırlık aşamasındadır
Daha sonra ,
***İdareciler
***Rehber öğretmenler
***Öğretmenler
***Aileler-veliler eğitilecek
Ancak bu eğitici ekibin herkese ulaşması mümkün değildir.Her okul müdürümüz okul kapasitasine göre 3-5 kişilik gönüllü öğretmenler seçsin ,bunları iyi yetiştirelim kendi okullarında ya da çepraz bir tarzda diğer arkadaşlarına ve ailelere eğitim versinler.Başka türlü işin içinden çıkılmaz.....Dünya bu şekilde kendini yeniliyor.
Değişim rüzgarına karşı koyan, ancak anariya gider
Bizin değişmez bazı özelliklerimiz var, maalesef "ben buyum ","benden bu kadar" misali…artık bu devir kapanıyor…..ben buyum, diyen kimseye artık ….Şöyle denilecek “o zaman bir kenara çekil bu halinle bu iş yürümez” ...çocuklarımız iki problem çözerek dersi dolduran öğretmenin kahrını çekeceklerine lazım değil dersleri boş geçsin…Evrak düzenlemek ve öğrencilere nasihat eden rehber öğretmen devri kapandı kapanacak…..Aileye-veliye maalesef bir şey diyemiyoruz çünkü onları da eğitmekle yükümlüyüz…Artık bağırıp çağıran müdür devri de demode oldu….kendine güvenen bağırıp çağırmaz…öğrencisini sever, sayar onlarla ilgilenir okulunu mutlu bir kurum haline getirir.
Saygılarımla.