Hatalarımı düzelten kimse uşağım bile olsa efendim olur. -- goethe
gurselc
gurselc
@gurselc

Bir Gönül Alpereni: Mevlânâ

16 Kasım 2011 Çarşamba
Yorum

Bir Gönül Alpereni: Mevlânâ

6

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1755

Okunma

Okuduğunuz yazı 16.11.2011 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Bir Gönül Alpereni: Mevlânâ

Bir Gönül Alpereni: Mevlânâ



Hayatımızın şekillenmesine zemin hazırlayanların başında gelir o. Yitirilen değerlerimizi tekrar kazanma kuşağında, başvurup da uğrayacağımız kapıların ilklerindendir o. Bağrı yanık insan kulelerinin içini ferahlatacak, serin gönüllerin piridir o.


Bazen insan dolmaya müsait hale gelir, iç dünyasında kendi perspektifinde olumlu yönde reformlar meydana getirir. Ama bu her zaman böyle sürüp devam etmez, daha taze durumlar için o anki bayatlığını süpürmesi gerekir. Yani bir kapının eşiğine baş koyma ve o kapıdan ayrılmama istikametinde vicdanına söz verme.. ya da o kapıya bütün temiz duygularını da eşlik ederek tıklama talihliliğini gösterme... İşte, dışa açık olduğu kadar içe de o seviyede açık olan Mevlâna; boşalan gönülleri Kevserden nefesiyle doldurmuş, kalb pusulalarında daima hedefli yolu göstermiş, inanca giden aydın zeminde tüm karanlık durumlara bir barikat kurmuştur.


İnsan kendi isteği çerçevesinde gül bahçesinde yaşama duygusuna kapılsa, karşısına iki alternatif çıkacaktır: Ya o bahçenin bahçıvanı olma bahtiyarlığına erecek ya da bahçıvanın sulayıp da büyüttüğü güllerden biri olacaktır.. dikenli de olsa... “Oluklar çift; birinden nûr akar, birinden kir.” ifadesi renk tonunu burada bulur aslında. Gönül bahçelerinin bahçıvanlığını sürdüren Mevlâna; hiçbir insanın dikenine dahi dokunmamış, bahçeye sürekli olarak hoş kokular hediye edip insanlığın istifadesine sunmuş ve elindeki buketlenmiş gülleri bu kalb vazolarına yerleştirmiştir.


Ellerinin açılmasıyla tüm insanlığı kucaklama ideali günyüzüne çıkmış, serapzede yığınlar Mevlâna kubbesinde eriyerek içlerindeki aysberglik sürecine son vermişlerdir. Varlık kapısında yokluk kırıntıları rahat bir şekilde rafa kaldırılmış ve insan bu sonlu düşünceyle sonsuzluk âlemine merdiven dayamıştır. Mevlâna’nın sonsuzluğa aracı olan, makas gibi açılan “yed-i beyzâ” kıvamındaki elleri, diriliş soluklayan günlerimize yeni bir ahenk getirmiştir. Benliğimizi keşfetme adına yeni yollar deneyip bu yolda yeşeren düşünceler oluşturma, Mevlâna gibi şahsiyetlerin gölgesinde gerçekleşmiştir. Rahmet bardağındaki damlaları dahi yudumlama heyecanı, onun yumuşatıcı ikliminden içimize sinmiştir. Geriye dönüp baktığımızda katettiğimiz mesafelerin parıldayan kısımlarına hoşgörünün mührünü kutsi elleriyle vurmuştur.


Gibb gibi Batılı bir düşünüre: “Asasını kaldırınca beni sürükleyip götürüyor.” dedirten bir aşk sultanıdır aynı zamanda. Aşk çağlayanının üzerinde yüzen ve sürüklenmeyi bekleyen insanlar dahi onu kabul etmişlerdir. Nice granit kalbli insanların içine şıpır şıpır damlattığı bengisuyu, onlara hayat vermiş ve gözleri gerçeğe açılır hale gelmiştir. Herkesi kendi durumunda kabul edip o şekilde huzuruna gelmelerini istemesi, aşk havuzuna mıknatıs gibi çekmiştir insanları. Gülün bülbüle olan yakınlığı ölçüsünde ilahi aşk dantelası örülmüştür titizlikle. Dışarıdan onu yanlış tanıma talihsizliğine erenler, kapıdan içeri girmekle gülden bir insan olmuşlardır. Gül soluklamış, gül yudumlamış ve “gül devri”ne zemin hazırlamada gül yetiştirmişlerdir. Yetişen güller bülbüllere davet sûrunu üflemiş, Cennetsel duyguların da dirilmesiyle bülbüller sonsuzluk türküsünü söyler hale gelmişlerdir.


İnsanların gönüllerine girmede bir alperenlik vazifesini görmüş, paslı vicdanları parlatma işini üstlenmiştir. Ruhen de aydın hale gelen bu insanlar, karanlık ortamlardaki sokak lambaları gibi rahat ve emniyetli bir şekilde yürümemizi sağlamışlardır. Huzur helezonuna bizleri de kabul etmeleri ayrı bir rahatlık sağlamıştır ruhi hayatımıza...


Kazanılan yeni değerlerimizle kutlu geleceğe doğru emin adımlarla yürürken, hep O’nun insana hayat veren nefesi hissedilmiştir. İnsana ne olması gerektiğini farklı kulvarlarda da olsa “gel” hitabıyla duyurması, her türlü “gidiş”lere set çekmiştir. Bu güzel düşüncelerle gelinirken dahi atılan adımlar, güzellik meydana getirmiş ve hayattan şuurluca tat alma gerçekleşmiştir. “Gel” isteklice kabul edişin sembolleşmiş halidir. “Gel” tüm olumsuzluklara rağmen bir davet platformunun ayarlanmış zaman dilimidir. “Gel” paygamber mesleğinin sosyolojik bir izdüşümüdür. “Gel” insanları insanlık ölçüsünde kucaklamanın açık bir şifresidir... İşte, bu “gel”in kahramanı Hazreti Mevlâna; insanlığa giden yolda tüm dikenleri temizlemiş, ne olmamız ve ne yapmamız gerektiği hakkında bizlere asırlar öncesinden fikir reçetesi sunmuştur.


Mevlâna, savaşın ve onun sürüklediği kötü şartların olduğu durumlarda dahi insanların gönüllerine kılıçla değil, sevgi ve hoşgörüyle girileceğini bizlere öğretmiştir.

Gürsel ÇOPUR

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bir gönül alpereni: mevlânâ Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir gönül alpereni: mevlânâ yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bir Gönül Alpereni: Mevlânâ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
(( Seçil Nimet ))
(( Seçil Nimet )), @--secilnimet--
17.11.2011 13:27:03



Mesnevi'deyim bu aralar ve dediğiniz gibi hep hoşgörü, hep sevgi Hz. Mevlana'nın beslendiği ve içinde büyüttüğü...

"Senin gönlün değişirse dünya değişir" demiş ne de doğru demiş...

Değerli seçki kuruluna sizi seçtiği için ve size bu güzel ışıklı yazıyı kaleme aldığınız için saygılar...

Tebrikler...
Mert YİĞİTCAN
Mert YİĞİTCAN, @mertyigitcan
17.11.2011 13:06:35
Güzeldi ...Yararlıydı ... Çok teşekkürler .Var olunuz.
Saygı ve sevgiyle.
SEVİLAY DİLBER
SEVİLAY DİLBER, @sevilaydilber
17.11.2011 12:46:22
çok güzel bir denemeydi..
tebrik ederim..
sevgilerimle...
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
17.11.2011 00:22:27
Mevlana'nın düşüncelerinden etkilenmemek mümkün mü? Yazınız harikuladeydi. Tebrik ederim.
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
16.11.2011 22:37:40
10 puan verdi
Onu anlatmak elbette hiç bir sayfaya sığmaz ama her cümlenizde dolu dolu bir anlam vardı...

Çok güzeldi çok...
O qué
O qué, @o-qu
16.11.2011 21:48:34
Mezarı ariflerin gönlünde...

Tebriklerimle
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.