- 1207 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK VE KİN (35)
Hasretle daha doyamamış olduğu denize ve ardından sahillere baktı oda çok genç kız gibi romantik ve gezmeyi seven bir insandı..
Selim üzüntüyle ’Daha seni Karpuz Kaldıran Askeri Kampına götürecektim, oraları eminim çok beğenirdin.’
Selime dönerek ’’Onu boşverde Ahmed Baba’ya hoşçakal demeden gidersek ayıp olacak’’ ’’Ben daha sonra telefon eder uygun bir dille neden gittiğimizi anlatırım, yoksa dakikalarca sorgusu bitmez, töre falan böyle şeylerdende anlamaz, amcana kötü sözler sarfedebilir’’. ’’Biliyormusun Selim bu gün Maraş’a dönmezsek amcam adamlarıyla sabah burada olur bütün Antalya’yı aratır beni bulur’’
’Niye’ dedi Selim hayretle ’Bu kovalamaca biraz komik geldi bana bu devirde’ saçlarını sıvazlayarak kahırla Selim’e bakarken ’Anlamıyorsun değilmi? sizlerin örf ve adetleri modern yetişme tarzınız, serbest yaşamınız farklı o yüzden aklınız böyle şeyleri alamıyor’.
’Ne yani sen bana kıt akıllımı demek istiyorsun’ ’Nasıl düşünürsen öyle’ dedi, sanki tüm hıncını Selim’den çıkartmak istercesine.
’Yaaa öyle demek ’ uzunca bir sessizlik sıkıntı ve endişeli ..
’Ya aşkımız’? diyen sesi titrek ve hüzünlü çıktı sessizliği bozarak Selim’in.
Garip acı bir şırıtış Neslihan’ın yüzünü kaplarken ’İşte oda başlarken bitti’ dedi.
Gözleri yangın yerine düşmüş iki acılı aşık gibi kederle birleşti..
Dehşete kapıldı ardından Neslihan hiçbir söylemezken eğer bu kıt akıllı amcası onu zorla evlendirirse bu aşk acısı onu yaşatırmıydı? onu ne kadar sevdiğini anlamaması için ’Çok uzun zamandır bir birlikteliğimiz olmadı, beraberde olmadık, aksi bir şey olursa birbirimizi unutmak kolay olur’.
’Demek böyle düşünüyorsun Neslihan’ göz evleri acı dolu yüreği ızdırabı gözlerine aksettirdi Selim’in.
Diplerine doğru yaşlar hücum etti açık yeşil gözlerinin, onları zabtetti erkeklik onuru adına akmasına engel oldu dudaklarını ısırarak..
Neslihan ayağa kalktı hiç bir şey söylemeden ilk defa onun kollarını boynuna dolayıp küçük bir yetim gibi ağladı ağladı..
İki aşığın göz yaşları birbirine karışırken, herkes kendi havasında onları o kuytu köşedeki masada farketmez olmuştu insanlar loş ışıkta ve akşamın batan güneşinde.
Yemek bile yemeden hesabı ödeyip seyahat çantası omuzunda otelden ayrılırlarken telefonu çaldı yine Neslihan’ın tiksintiyle elini uzattı çantadaki telefona, hiç kimsenin onu bir daha aramamasını temenni ederek baktı ekrana Yeşimciğim yazıyordu, hısla açtı ’Ne var ne istiyorsun? yetmedimi yaptığın ha’..
Korkak üzgün bir genç kız sesine dönmüştü sesi Yeşim’in ’Neslihan lütfen’ derken.
’Ne olur iki kelime söylememe izin verirmisin lütfen’ Neslihan duraksadıktan sonra hırsla soluyarak ’Haydi sırala bakalım yalanlarını’ dedi..
’Amcana Neslihan dışarda akşama kadar yok dedim, gece yarısı yine aradı, telefonuna ulaşamıyorlarmış, yine uyuyor dedim ,yalan söylüyorsun dedi’ ve ardından hıçkırarak ’Beni tehdit etti’ Neslihan hayretle ’Ne’ dedi ’Yeşim ağlayarak devam etti ’Eğer yalan söylüyorsan şimdi adamımı oraya gönderip, kafanı tavuk kafası gibi koparttıracağım dedi’ Yeşim’in daha fazla dayanamayıp koyverdiği gözyaşları ve ağlama sesleri Neslihanı şok etmişti..
’Demek iş bu kadar vahim’ dedi içinden. Korkuya kapıldı birden ’Demek bu adam, amcası olacak insan tam bir despot bir şantajçı’ ’Ağlama’ diye mırıldandı, ’Anladım sende korktun yerimizi söyledin’ Yeşim biraz sakinleşince ’Oraya bir daha geleceğimden emin değilim Yeşim’ dedi, ’Neden’? ’Amcamla konuşmaya gidiyorum, izin vermezse okulum yarım kalacak o zaman orayada dönemem, filin kulağına girsem bulur beni’ ’Peki ne yapacaksın?’ ’Bilmiyorum evlenmemde ısrar ederse yurt dışına kaçarım.’
Yeşim ’Çok üzgünüm Neslihan’ dedi. ’Boş ver şimdi yapacak bir şey yok artık kapatmak zorundayım, Selim’le Maraş’a gidiyoruz uçağa geç kalmıyalım sonra görüşürüz öptüm’ ’Bende’ dedi Yeşim bende canım...
Bu yazının her türlü telif hakkı yazarın kendisine ve/veya temsilcisine aittir
-----------RabiaBelgin-------
YORUMLAR
Belgin Sönmez
Adamın biri kendi kendine benim romanımın özetini yazmaya soyunmuş bende diyorumki başarısız adam sen kendin bir roman yazsana ben özet çıkartayım. Sanamı kaldı özet yazmak o kadar başarılıysan sen yaz biz okuyalım hala aranıyor.Ayrıca hiç bir edebi değeri olmayan yazılarada hiç imla kusurunada bakmadan adam kayıran övgü yazan bu adam başarılı insanlara gelince çıldırıyor. Ne istiyor benden anlamadım. Beni şubattan beri takip ediyormuş ben bu romana yaz sonuna doğru başladım şubattan beri 40 yakın öykü yazdım üstelik daha yeni burada olmama rağmen hepsi profösyonelce bunu akademik seviyede insanlar söylüyor. Herşey ortada kimin ne olduğunuda uzmanlar biliyor zaten onlar için ne kurdale nede yorum ölçü değil,
RABİA
rabiabelgin tarafından 11/20/2011 12:29:30 AM zamanında düzenlenmiştir.
Merhaba değerli kalem,,
Yazınızı astığınızı görünce bakayım dedim, ama 35. bölümden giriş yapınca siz, en başa dönüp okumam gerektiğini anladım.
Kaleminiz hep çağlasın....