- 4649 Okunma
- 26 Yorum
- 0 Beğeni
S E L A M S I Z . . .
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
SELAMSIZ…
Pazar akşamı evin yolunu tutmuşken dayanamadım yine Nuh Kuyusundan değil de, Salacak sahil yolundan gideyim dedim eve.Sanırım hemen eve varmamak, yağmurda iki kat ışıldayan İstanbul’un buruk havasından biraz daha almak mıydı ne ! Bilemedim ve ters yön bir sokaktan döndüm Üsküdar’ın Selamsız ’ına… Asıl adı Selman-ı Ali bu mahallenin…
İki, üç katı aşmayan asırlık eski köşklerle dolu bir caddeden sahile doğru inmeye çalışırken, Pazar trafiğinin azizliğine uğramadan olmadı tabi… Eski köşkler dediysem, oturanları İstanbul asilzadeleri değil elbette ki… Kimi terk edilmiş, kimi redd-i miras yüzünden yalnızlıklarını Selamsız Çingeneleriyle paylaşan, tahta yığını, yakınlarda büyük bir ihtimalle kundaklanmayı bekleyen 1. ve 2. dereceden tarihi eserler desem daha doğru olur. Bir de Üsküdar Polisinin pek bir sıklıkla dolaştığı yerdir Selamsız… Olayı, vurdusu kırdısı pek öyle kolay kolay bitmez… Etraftaki evleri, sokaktaki insanları incelemeden durur muyum? Iııı Ihhh ! Duramadım zaten…
Selamsızın çocukları, tek başına sokaklarda, gecenin karanlığı yüzlerine vurmuş gibi kapkara aslında ama ışıl ışıl gözleri…Ama üzerlerinde “Michigan” yazan sweatshirt’ler bana nedense hep filmlerde izlediğimiz ve Afrika’dan göç edenlerin New York’ta mesken edindiği Harlem ‘i anımsattı… Evet evet… Bu Selamsız, İstanbul’un Harlem’i olsa gerek , çoğunlukla Çingenelerin oturduğu, tek başınıza geceyi bırakın gündüz dahi zor yürüyeceğiniz, evlerin pencerelerinde perdenin çekilme alışkanlığı olmayan, en yaşlı ninesinin bile elinde tellenmiş bir nikotin çubuğu görebileceğiniz, naraların eksik olmadığı ama pek aşk kırıntısına rastlayamayacağınız bir mahalle burası…Korkusuz biraz da, tabi mahalle sakinlerini kast ediyorum…Düşünün ki; İstanbul Anadolu Yakası’nın eski ünlü ve belalı çingene mahallesi ne de olsa. Şimdi çingenelerin meskeni oysa.
Öyle ki renginizden, kokunuzdan hatta adım atışınızdan dahi oraya ait olmadığınız gün gibi aşikardır mahalleliye… Yada kıyafetinizden…Yabancıların çöldeki kutup ayısı gibi sırıttığı, göze battığı garip bir Üsküdar mahallesidir işte Selamsız…Ama puzzle’ ın bir parçası olmadığında nasıl tamamlamış olamıyorsak, Selamsız olmadan Üsküdar’ı da anamıyoruz…
Fazla ışık yok mahallede ama dikkatimi çekti her pencerede çoğumuzun evinde belki bir türlü alışkanlık haline gelemeyen bir güzellik vardı…
Vazoda ki çiçekler…
Rengarek, çeşit çeşit, ev yıkılıyor belki ama penceresinde bir kucak çiçek…Ne garip değil mi?
İstanbul’un tüm çiçekçi ablaları sanırım o mahallede oturuyor ve falcı bacıları ve bohçacı kadınları…
Düşünsenize bir kapının tokmağını tıklatsam kesin “ at bi beşlikte bakayım bakla falına be ya” diyen kara kuru bir kadın bulacağım karşımda belki…Ama sırma saçlı, uçlarına güneş değmiş gibi biraz da… Kesin altından paralı bir küpeside olacak o koyu tenini aydınlatan…Ve kahve köpüğüne çalan gözleri...
Sıyrılıyorum birden bu minik düşden...
Geri dönüşümü hayat felsefesi haline getirmiş çalışmadan duramayan karıncalar gibi, sokak sokak karton ve plastik toplayanları görüyorum, sanırım gündüz mesaisine bir ara verdiler ki, hepsi bir arada epey kalabalık yapmışlar caddenin ortasında…Hiçbir sürücü cesaret edipte kornaya basmadı, öyle bekledik sözleşmiş gibi dağılmalarını…Ne kadar da sabırlıydık bir İstanbul sürücüsü için...Halbuki başka bir mahallede olsak hep, kornaya ilk kez basıyor gibi elimiz yapışmışcasına, on araba ileridekini bile harekete geçirenlerden değilmiydik hiçbirimiz? Herkes biliyordu bence Selamsız’ın şanını…
Hatırladınız değil mi?
Hani arkasında koca bir çuval takılı ters bir el arabasını andıran ama önünde teker yerine insan olan garip ve ilkel görünümlü bir araç dolaşır hep şehrin karanlığında … Ve hep bir köşesinde sokağın, o çalışkan karıncaları bekleyen, artık hurdaya ayrılması gereken, muayeneye gitse trafiğe çıkmak için tövbe onay alamayacak külüstür kamyonetler… Yorulmak nedir bilmeyen büyük küçük bedenler hep şükretmeme sebep oluşlarıyla gözüme, gönlüme bir ayrı görünürler…Yan kesicilik, hırsızlık, kolpacılık yapmaktansa, var güçleriyle böylesine zor bir işin talibi oldukları için…
Bu mahallede her yerde o ters el arabaasından var… Şimdi boşlar ama kesin gece yarısı mesaisinde ağzına kadar dolacaklar…
Selamsızlılar geri dönüşümün farkına bizden evvel mi varmış ne?
Diye diye…
Bir baktım ki Üsküdar Meydanına inmişim bile…
Ne garip şimdi de; Üsküdar’ın ışıklara boğulmuş sahil yolundaydım….
Ve şimdi de evimde…
Geç olmuşşş...
I ♥ ÜSKÜDAR
SNKY
...
..
.
Beni gün’e layık gören değerli seçki kuruluna ve birbirinden güzel yorumlarıyla beni mutlu eden tüm üye arkadaşlarıma sevgilerimle... :)
YORUMLAR
Bu ince ayrıntılarıyla yazdığınız Üsküdar'dan "Selam'ı" ilgiyle okudum. Gezmiş, görmüş kadar oldum.
Aslında insanların farklı yaşamları, farklı meskenlerde yaşamları insanlar arasında kategorize olsa bile; sevinçler, ağlamar benzerdir.
Güzel bir çalışmaydı
Kutluyorum
Sevgilerimle
(( Seçil Nimet ))
Teşekkür ederim, mutlu oldum...:)
iliklerine kadar üsküdar doluyor insanin okudukca ve istanbul,
ah vatanim...
Var ol gülen gözleirn hep umut ile baksin
zira bu umuda bile ihtiyaci olanlar var...
ben hep muhtacim mesela sana-umut-
sevgimle..
Tebrikler
(( Seçil Nimet ))
Adım "UMUT" olsaydı keşke...
UMUT SEÇİL...
Ne güzel olurdu...
Gelişin geç oldu ama güzel oldu Narrr..:)
Nar-ı Çiçek
ben hayata gec kalanim hep, gelmeyisim ondandir, merak etme mevlam zaman bagisladigi zaman solugumu zaten huzur buldugum sayfalarda alacagim
ki huzur verensin...
Sonsuz sevgimle
sevgili Seçil..
yazını okudum, inan okudum :) sindire sindire hem de :)
biliyorsun İstanbul'u pek bilmiyorum, tanımıyorum da, ama anlattıklarından sonra gözümde canlandı o varoş sokak, eli yüzü kir içinde üzerlerinde “Michigan” yazılı giysileriyle çocuklar, bakımsız konaklar, penceredeki yerini yadırgamış vazoda gülümseyen çiçekler ve Üsküdar..
bir gün umarım ben de gelirim oralara, inşallah bir gün birlikte tedirgin olarak geçeriz oralardan..
yazı dilin yazdıkça güzelleşiyor, her yazında biraz daha ilerliyorsun..
hatalarını yaza yaza görecek ve zamanla düzelteceğine inanıyorum
yolun çok başındasın ama biliyorum ki içinde bir dünya taşıyan kadınlardansın sen
ve anlatacak öyle çok şeyin var ki..
bizlere düşen sadece beklemek ve o güzellikleri bizlerle paylaşmanı istemek..
kat ettiğin yolda içinde çırpınan bu yazma hevesinden hiç cayma olur mu..
seni burada görmek çok güzel, yazını gördüğümde de tahmin etmiştim, şaşırmadım zaten..
can-ı gönülden kutluyor, süreklilik diliyorum
nicelerine.. sevgiyle..
(( Seçil Nimet ))
Milyon kere AMİİİİİİİİİİİİNNNNNN... :)
Söylemezsem çatlarım, sizi günde görmek çok mutlu etti beni. Bir iki yer için azda olsa katkım olsun istedim. Uzun zaman sonra girmişken üstelik sizi de günde bulmuşken, sizin nezdinizde okumaktan hoşnut olduklarım için arada da olsa uğramaya devam ettiğimin bilinmesini isterim.
(Amacım hemen eve varmamak,yağmurda iki kat ışıldayan İstanbul’un buruk havasından biraz daha almak mıydı ne !) Yazar, çalışmasında sonuna kadar hürdür, gönlünün istediği kelimeyi kullanacak elbette mühim olan vermek istediği duygu, düşünce, hatırat vs. Ama sizin gibi duygulu kalemler yazdıklarında ister istemez okur yanım şiirselliğini de özlüyor çalışmanın. Amacım sözcüğünün yerine "Sanırım asıl derdim hemen eve varmamak,yağmurda iki kat ışıldayan İstanbul’un buruk havasından biraz daha almaktı. ) Kendi zihnimde böyle tamamladım bu cümleyi daha şiirsel geldi bana nedense. Çok iyi bir hayal gücünüz var, zevk sahibi bir kadının satırlarını okumak her okur için bir ayrıcalık. Kadın yazarların naif tarafları ve ayrıntılarda ışıldayan bakışları satır aralarında okura daha çok geçiyor her zaman.
Bir sonraki paragrafın girişindeki asırlık köşkler kısmında biraz üzüldüm. Resim için keşke bir köşkü tercih etmiş olsaydınız. Okur resme bakarak köşk tabir olunan yapının böyle bir şey olacağı sonucuna ulaşabilir. Yahut resme uygun olarak asırlık konak demek gerekir belki de.
Umuyorum yeni çalışmalarınızda yine günde görmeye devam ederiz. Güzel bir seçim olmuş çalışmanız gün için. Hem sizi ve seçki kurulunu tebrik ettim yine.
(( Seçil Nimet ))
Öyle mutlu oldum ki bu naif eleştiriniz karşısında...
Hemen değiştirdim bahsettiğiniz kelimeyi ve baktım ki daha hoş oldu...
O vakit hep gelin ve okuyun beni, günme düşmem sayesinde gelişinizden dolayı bende seçki kuruluna bir kez daha teşekkür ediyorum...
Mevlam daha nice güzellikler yazmayı nasip etsin hepimize...
Teşekkürler...
Tebrikler Seçil'ciğim, severek ve beğenerek okuduğum yazınızın güne gelmesine sevindim.
Gün içinde girememiştim, şimdi gördüm günün seçkilerini ve çok mutlu oldum.
Selam ve sevgiler...
(( Seçil Nimet ))
Ne hoş bir tesadüf bende çok mutluyum hem gelişinize hem güne düşmeye...:)
Çok farklı ve güzel bir yazıydı.
İçime sindire sindire okudum, seçki listeme de alacağım.
İstanbul yazılarını, şiirlerini okumak hep keyif vermiştir. Özellikle de bir şair-yazar ve hatta ben ona biraz da araştırmacı bile diyebiliyorum abimiz vardır ki, onun kaleminden okumak bir başka keyiftir.
Bahçelerde erguvanları öyle güzel anlatır ki, okumaz da koparırsınız...
Evlerde, yalılarda kimse köpek beslemez eskilerde... herkesin mutlaka bahçesinde küçük geyikleri vardır... yine görürsünüz.
Taze lüfer geldi diye seslenir balıkçılar kıyılarda... kalabalıkların içinden İstanbul' lu olan bana mı diyor gibi döner bakar... size mi diyor diye gülümsersiniz.
*
ve eğer SİZ DE .... böyle yazmaya devam ederseniz, KENDİMİ ÜSKÜDAR' a gitmiş gibi hissetmeye devam ederim.
TEBRİKLERİMLE.
(( Seçil Nimet ))
HArika en yakın zamanda başka bir İstanbul köşesini yazarken bulun beni o vakit... :)
Teşekkürler...
(( Seçil Nimet ))
"Güzeldaş"
Allahım bu ne güzellik...
Teşekkürler... :)
(( Seçil Nimet ))
Eeee ben durur muyum?
Bende öpüyorum şeker kamışının siyaha boyanmış hali saçlarından... :)
bona_dea
Oh! Saçımın her telinde hissettim şefkatini...
Daim olsun kaleminden dökülenler şen parem.
(( Seçil Nimet ))
Mutluyum... :)
İyi de "yaz" diyosun bana... Hiç kış olmıym Aynur... :)
Aynur Engindeniz
Asıl ben mutluyum. Kime yaz diye ısrar ettiysem yanılmadığımı gördüğüm için :)) Ve bugün senin mutluluğuna şahit olduğum için:)
Üç Maymun oynasam, hani ayıp etmemek için biraz da...
Yok yok, geldim, okudum, gidiyorum....Duymadım, görmedim ve bilumum benzeri bahaneleri siliyorum satır satır..
Yazmak ve de yazmak...Hayatın gerçekleri dışında olan tek şey; gelişen yazım becerisi..
Böyle söylemek eblehçe, ama İstanbul'dan şu anda önemli olan burada ki satırların kuvvetini görmek..
İstanbul'um ninni söylüyor uzaktan, bir esintidir; geçenlere bakıp, şarkılar uyduruyorum...
Hürmetle; TEBRİKLER bolca ablacım...
(( Seçil Nimet ))
Can kardeşim ne güzel bir yorum bu böyle...
Şu kuvvetli satırlar meselesine bittim doğrusu... :)
Tüm selamsızlara selam olsun. )
Kabul, tuzu yerindeydi. )
marcel tarafından 11/15/2011 12:07:48 AM zamanında düzenlenmiştir.
(( Seçil Nimet ))
Mahalle tuzsuz ama sevgili şair, tuzsuzzz...
Kokmuş anlayacağınız... :)
Teşekkürler...
(( Seçil Nimet ))
Gel gezelim ama Selamsız'ı değil... :)
Teşekkürler Aysu...
İşte bu!
Azmin umut ve gözlem penceresindeki buluşması desem...
Artık nesirin o büyülü topraklarına ayak bastın sakın çekme ayağını kolay gelsin gamze dağım...
Kesinlikle ve elbette kutluyorum...
(( Seçil Nimet ))
Bugün güzel başladı ve üstüste geliyor güzellikler Mehtap...
İnandığım, beğendiğim kişiler sayfama gelmiş daha ne olsun...
Gamze dağın mutlu vallaaaaa !
İlaç niyetine... :)
Teşekkürler gelişine... :)
Mehtap ALTAN
Sus artık kendi kendine nazar değdireceksin...
Sessizce tebessümüne devam et biz anlarızzzz....
(( Seçil Nimet ))
Aman Allahım ne desem boş...
Çok teşekkürlerimle sayın yazar... :)
Kemnur
Çok güzel bir yazıydı bu ve çok hoş bir anlatım.
Yaşanmışlık kokan yazıları seviyorum ve en çok da sokaktan kareler sunanları...
Yazıdaki ufak tefek yazım hatalarna değinmeyeceğim. Çünkü bunların zamanla oturacağına, düzeleceğine inanıyorum. İnanmamın nedeni ise bu güzel yazı. Çünkü yazı kendine inandırmakta ısrarlı.
Anlatımı çok sevdim.
Kutlarım.
(( Seçil Nimet ))
Ben O mahalleyi yaşarken, izlerken zevk aldım ve yazmadan duramadım Sema...
Yazım hataları eminim vardır, onları da iletirsen sevinirim , burdan veya mesajla gönderebilirsin...
Ve sen...
İnanmışsın ya...
Ne güzelmiş... :)
Angie
O hatalar ki sitede bir çok yazının içinde var olan hatalar sevgili Seçil.
Zamanla dikkat ettiğinde düzelteceğine inanıyorum ben. Ki yazının güzelliği şu an onu arka plana aldı emin olabilirsin.
Sevgiler.
(( Seçil Nimet ))
Ben böyle yorum için hergün İstanbul'un bir köşesini yazarım inan...
"Yazının güzelliği hatalarımı örtmüş" demek...
Sema harikaydın...
İsminle müsemma kadınsın sen...
BAzen açık bazen kapalı...:)
(( Seçil Nimet ))
Usta kalem derseniz çok kalp kırarsınız...:(
Çırak kalem adayı olayım ben...:)
Teşekkürler...
AliBUDAN
yüreğinize sağlık ve yine bir kez daha ''usta kaleminize''
Arabayla içinden geçmişsiniz ortaya böylesi güzel bir yazı çıkmış. Bir de sokaklarında yürüseniz kim bilir neler yazardınız.
Bir daha İstanbul'u gezmek kısmet olursa diye İstanbul hakkındaki yazıları okuyup gezi rotaları oluşturuyorum. Ama İstanbul'daki arkadaşlarıma Selamsız'a gidelim çok merak ettim desem, beni götüren çıkar mı bilmem. Evlerin eski sahiplerini merak ederim hep. Kimlerden kimlere kaldı o evler acaba?
Yağmuru ve İstanbul'u hissettiren güzel yazınız için teşekkürler.
(( Seçil Nimet ))
Aslında bu yazıyı yazarken; tek düşüncem okuyan herkese oraya gitmiş hissini vermekti...
Çok teşekkür ederim, samimi ve sıcak yorumunuza...
Siz yinede gitmeyin benden söylemesi ama gündüz teğet geçebilirsiniz sakınca yok...Ama kimseye sataşmayın ve dik dik bakmayın anlaştık mı sevgili şair?
Teşekkürler bu güzel gelişinize...
Saygılar...
Selman-ı Ali' de teyzem oturur. Çok oldu gitmeyeli derken sayenizde gezmiş oldum daha önce gezip gördüğümden de ayrıntılı üstelik. Kaleminize sağlık.
(( Seçil Nimet ))
Sağolun... :)
Ziyaretiniz manidar benim için...
canım yazıyı okumadan en önce 10 puanımı verdim neden yaptım onuda bilmiyorum(:
belki sabah sabah "her sonbahar gelişinde"eserini dinliyorum ondan olabilirmi belkide?
ama şunu söyleyim sana
özellikle bu havalarda çok fazla ıslanmamaya özen göster ve dikkat et üşümemeye.çünkü mevsim bir çarptımı düzelmek çok zor oluyor inan.
öyle yapıp benim gibi sürünmek var sonra...
bunu unutma emi(:
öperim kalbiciğinden
günaydın gün güzeline
çok sevgimle....
Mehtap S.Hümeyragül DALLI tarafından 11/14/2011 10:21:47 AM zamanında düzenlenmiştir.
(( Seçil Nimet ))
Ben arabayla doğmuş bir insanım, arabasız çıkmam dışarı, eskiden sırılsıklam ıslanırdım birşey olmazdı ama şimdi yasak artık ıslanmak.... :(
Biriciğim sayesinde gittiğim bu güzel şairenin gelişine sevgiler... :)
Satırlarında adım adım Selâmsız'ı dolaştım değerli kardeşim, bir de baktım ki yazı bitmiş.
Aynur kardeşimin dediği gibi gezi tadında, okuyana keyif veriyor.Tam puanımla sevgi ve selamlarım güzel gönlüne canım.
(( Seçil Nimet ))
O mhallede dolaştırabildiysem ne mutlu... :)
Teşekkürler...
Canım ;Üsküdar tadın da yazmışın begenerek okudum ,ve Üsküdar'ın selamsızı , Fatihin yıkılan sulukulesini anımsattı bana ,benden de Üsküdara ve benim için özel olan şemsipaşa camii 'ne selam söyle...Tebriklerim bolca menekşe gözlü güzel kadın...
(( Seçil Nimet ))
Şemsi Paşa Camii, ne çok severim bir bilseniz...
Belki bir gün oralara da dokunur kalem ve kelam..
Kimbilir !
Mor menekşe meselesine bayıldım her ne kadar gözlerim renkli olmasa da... :)
Bir şehrin arkası ve önü...
Çingeneler İzmit'te de çoktur. Ben haftada bir kaç kez evlerindeyim iş icabı. Öyle pasaklı göründüklerine bakmayın. Evleri çok düzenli ve temiz görünüyor.O kadar cana yakındırlar ki...Onları çok seviyorum.
Anlatımın çok güzeldi sevgili Seçil. Gezi yazısı gibi oldu, hoş da oldu. Sitemizde bu tür yazılar pek az ne yazık ki...Lütfen İstanbul'u bizimle daha sık paylaş. Yediğin içtiğin senin olsun canım. Şu sokaklardan bahsetsen yeter bana:))
Kısacası, 10 puan...
Teşekkür ediyorum bir de.
Sevgiler.
Aynur Engindeniz tarafından 11/14/2011 1:01:06 AM zamanında düzenlenmiştir.
(( Seçil Nimet ))
Ah sevgili yazarım...
Aceba örtmenim mi demeliyim...
Bu yazıyı yazarken ödevimi yapıyormuş gibi hissettim inan ki Aynur...
Senin Büyükada yazından sonra böyle bir İstanbul köşesini yazmak cesaret isterdi aklına bakarsan ama işte deli cesareti var bende diyelim...
Gece eve gelince hemen oturdum yazdım, etkilenmiştim mahalleden...
Birazda ürkmüştüm aslında...
Mühim olan yazılarını okuduğum ve beğendiğim bir yazarın yazımı beğenmeiydi...
Teşekkürler alakana... :)
Aynur Engindeniz
Seni yazarken görmek daha büyük keyif.
(( Seçil Nimet ))
Allahım sen ne büyüksün...
Bu güzelliklerle karşılaşmam bir tevafuk olmalı... :)
(( Seçil Nimet ))
Selam olsun vakit...
Seni mi kırıcam ?
Sağol...