Sıfatını Tümleyen İsimsiz Bir Mecnumdum Dilbeste
hayrettin taylan
Sana her gelişimde bavulumda can kırıklarımız, senli hayallerim vardı. Sıfatının gülümsemesiyle başlardı içimdeki ön adının serilişi.
Gelişi güzel harcadığımız isimlerden önce gelmeye başladı sıfatın. Oysa önce isimdik, zincirleme tamlamaları oluşturan tutkumuz vardı.
Şimdi yaralı bir ceylansın.
-İsmimin önünde yaralı ve bitmez sevgi olarak duruyorsun.
Ben bir tırtıldım, hiç kelebek olmak istemedim. Kelebek olacak vakalarım oldu ama hep tırtıl kaldım. Gün’eşinin pervanelerine takılıp aşkından ölecek günleri bekledim kelebek olmak için.
-Ben gidiyorum sen aşkımızı nitele ya da belirtip ön gibi kalalım.
Bizim sevdamız böyle. Sen sıfat, ben isim. İmkansız da olsak bir sıfatın içinde tamlama olarak güzellikleri niteliyor, belirsizliği, işaretleri, sayıları, soruları belirtiyorduk.
-Nitel olan sendim. Güzelliğin, mavi gözlerin, bitmeyen sevgin illa da aşığı usandıran nazların.
-Güzel bir bahardın. Renkli çiçektin aşka. Bitmez, anlatılmaz sevgilerin mevsimiydin. İklim iklim eridim isminin önünde.
Baharına uyandım, yazını bekledim küçük hayallerin sırlarından arındırıldım. Şifresiz yayın yaptı sana olan tutkularım.
-Kışın ortasındaki Ortadoğu gibi gözbebeklerinden yaşadım gerçeği. Masmavi sözlerin vardı, acılar kendine daire çizerken.
Bir tırtıldım hep öyle kalmak istedim nitel yaşamlarda. Yok yetmez dedin .Altı üstü bir günlük ömrü olan kelebek ol, gün’eşimin pervanesine takıl. Uğrumda ölmeni istedim dedin.
-Öldüm ;ama Kaknus gibi yeniden aşk küllerimden doğdum bu sefer belirttin beni ismimin önünde.
Şu gelen güzelin gözleri neden nemli dedim_
Dedin ki:
-O güzel benim. Damlalarımı ünlemlere benzer.Senden sonra yeni cümlelerim hep büyük harflerle başladı.
Öteki sevdanın beriki kavşağıyım. Kavuşmalarımızın kavuştaklarında sesin yükselsin.Beraber söyleleyim en güzel aşk nakaratını.
“ayna ayna hadi söyle benden daha gamsızı var mı
ayna ayna hadi söyle benden daha arsızı var mı”
Belirsizlik diz boyu. Birkaç, biraz, birçok, birtakım, bir, bütün, her , herhangi bir yanı başımızda belirsizliğimi sobeliyor.
Birkaç rüyaya varamadım diye hep bir gün gelirsine otağımı kurdum.
Herhangi bir kelebektim aslında sen hayallerini
bütün geçmişe yüklerken. Yeni bir iklim olmaya alıştırmalar yapıyorduk.Birtakım engelleri aşıp birçok sevdanın adı olmaya çalışıyorduk.
-Kimi yürekte, çoğu akılda sığınak yapmış geçici mevsim gibi aşkı yaşamaya.
-Oysa biz sevdanın yeni tanımıydık.İklimlerimiz vardı, her deme.
Sayılara sığamıyorduk. Asıl sayılarda büyürdü sana olan sonsuzluğum.
-Yüz gerçeğin ortasında üç kez bana baktın.
Dedin ki …:
-Üleşim üçer kırmızı elmayı yiyen masal perilerinden gelmedir. Beşer hülyanın ortasında beşer olduğumuzu unutmadık. Sırasızdık oysa herkesin kendisini dindirdiği sıra sayıları vardı.
-Sensizliğin beşinci katında kendime geldim. Beş kez gitmeyi denedim;ama kendimden gidemedim. Birinci sevginin diliminde dilinden dökülen pastalar vardı bu aşkı tadımlığa alıştıran. Sen de dedin ki:
İlk bakışın ile son bakışın arasında bütün ömrüm sığdı.Şimdi kime baksam , kimi sevsem, kimde kalsam sen .
-Şimdi yüzdeliğe gerek var mı ki? Yüzde eli yüreğim sen, yüzde elli ben. Kesirlere sığar mıyız ki? Bir elmanın yarisi sen, bir pastanın yarısı sen, bu dünyanın yarisi sen.
*Nasıl gideyim? Hangi güzelin gözlerinde pekiştirmeler yapayım. Yemyeşil dünyanın ortasında ürkek bir ceylandın. Bense aşkına avcıydım. Elimde seni vurmaya siper gözlerimin tüfeği vardı. Keskin bakışlarla bakıp vurdum seni ilk bakışmamız gibi.
Öylece yaralandın.Sen kanadın, ben aşk oldum. Yaranı kurutmak için tutkularımı ve bütün ömrümü feda ettim.
Ne güzeldi ? Bu kaçıncı kaçışındı? Nasıl bir yürek hazinen var? Hangi aşk dağına çıksam sen varsın?
Kaç kez ürkek ceylan gibi kaçarken vuruldum sana?
-Ne günlere kaldık? Ne belaların atladık seninle.
Ben sana uyandım masmavi hayallerin ummanında. Islanmıştım. Birleşik sıfatların dilinde kendime gelememiştim.
-Açıkgöz bir aslandım. Alçakgönüllü bir derviş gibi dergahına geldim. Posbıyıklı bir yiğittim. Bıyıklarımı sevdan ilkin terletti.
Birçok manidar sözümle, birkaç bitmez ilgimle, ruhumla, sınırsız sevgimle sana gelmiştim.
-Ruhuna giden aşk aslanıydım sen yeşil gözlerinle sevdamızı ormana çevirken.
Gözlerinin rengi çiçek, sözlerin ufku deniz, sevginin algısı gökyüzü, ilgin aşk sonsuzluğu olup yüreği yaralı ceylan olarak gezdiğin aşk yamacına geliyordum öylece.
-Dilimde nitel sevgilerin.
En güzel bakışında eriyip dil dil bestelerimi sunuyordum ön ad gibi hep güzel günleri yaşamak tamlamasıyla bilesin Dilbeste
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.