Hazanlarımın Yüklemisin Öznen Olarak Özüne Bilenirken Dilbeste
hayrettin taylan
Acının en koyu deminde adın yüreğime kenelerini, genelerini yapıştırdı.
-İçsel bir huzurun romanıydın.Gözbebeklerinle başlardı roman. Beni anlar, beni severdi sözsüz yaşamın. Rimelleri yarama dökülen masum bir ceylan gibi yürüyordun uzaklarımda.
-Ürkek hallerinden sancılar üretirdi sevda halim.
İçim , içinden düşün cümlelerine özne olurdu. Temel öğeler gibiydik.
Sen aşkımın , ömrümün, acılarımın yüklemi. Ben seven, unutamayan , bekleyen ve bütün can kırıklarının mazisi içsel bir özne. Özüme kadar sendeydim, senli bir temel öğeydim .
-Bazen gizli özne , bazen gerçek özne olarak cümlenin başında beklerdim, yüklem olarak bende kalmanı.
Yalın ayak hasretim yer ya da yar tümleci olup bekledi.
Perişan halime hal ekleri eklendikçe dolaylı tümleç olup dolaylı olarak yarin olarak kaldım.
-Sende kalan yitiremediklerim var. “De “ bulunma olarak sende bulunmamı tümlüyor.
Nerede ? Kimde? Nereden soruları karşısında seni yer tümlecim, yar imlecim olarak bekledim.
-Cevapsız kaldığım demlerde, senden kalanlara bilendim.
Seni sevmeye sular aktı. Özümden özneydim. Sense yüklemdin.
Nesne olarak kalan acılarımız ya da sevinçlerimizdi. Benim yani öznenin yaptığı işten etkilen öğe gibi nesne nesne belirtin.
İsmin “ i” haliyle iyi haliyle seni belirtili nesne kılıp çoğaldık.
Gözlerinde aradım vurgulan öğe olarak yüklemine yaklaşırdken.
-Sen yüklemsin aşkın ben sana yakın olmak için vurgulanan öğe olmak için yanaştım yüklemeni.
-Soru sordun vurgum soru sözcüğünden önceye kaçtı. Kaçkınlık
allanıp siyahlanmış yaramın ortasında.
-Zarfını açtın. Zarf tümlecinin zaaflarında bıraktın cevapsız özlemlerle.
*Ne zaman geliyorsun?
*Niçin bende hep kalıyorsun?
* Ne kadar sevgin var ben seni bitiriken?
*Neden gözlerimdeki damlaları aşktan saymıyorsun?
Kaybolmuş yalnızlıklar cennetimi sundum zamansız. İlgilerini istedin ilgeçlerle.
-Ne ile geliyorsun yüreğimin sonsuz okyanusuna.
*Kim ile beni unutmayı düşündün ?
-Niçin içimden sana yağmurlar ısmarlarken sen başka geceleri yazdın?
Kim için beni başka ten defterinden sildin?
-İle, gibi, için, üzere, dek, değinler yetmedi sözcüklerimiz arasındaki ilgiyi.
-İlgeçliğim ilkel mi geldi.
Bir sen adımı adıyorum özneler ortak özne olduğum gecelerin hecesinde.
-Şair, hep sevdi, hep bekledi, bir gün gelecek diye susup iç sesini dinledi.
-Sonra seninle aşkın hep gerçek öğesi olduk. Ben seni aşkla sevdiğimde gerçek ya da gizli özneydim. Aşk olmalı , aşkı olasıl cümle yapan özne ve yüklem olarak kalışımızdı.
- Edilgen yalnızlıkların tümcesinde yoktum, sözde öznem vardı.
Ben seni yeniden kazanmanın edilgin kaçışlarındaydım.
-Yüreğim sarıldı. Sensiz günlerim onarıldı. Belirsiz kalışlarda
Kastlarımı aştı hayat.
-Sözde öznemin yanına bir de örtülü yaralarımı tamamlayan örtülü öznem vardı.
Yar, terk edilenler tarafından içimde mumyalandı.
-Hem sözde , hem örtülü olarak yükleminde acılar yaşadım.
Oturup ortak yüklem olarak ağladın bağıntılarımda. Bağlaşığa gerek yok dedin. Özünde gereksiz sözcük yoksa hata yaptığın cemi cümlelerde varsa sorun değil.
-Ben o cümlelerde yoktu. O cümlelerden sonra senden gittim.
Sen başka ten defterinde anlatımı bozuk cümle kurarken ben hissediyordum.
-Kadınlar hep hisseder, his frekansı açıktır. Aldatan kendini aldatmış. Rabbini ve kendini aldatamaz hiç kimse. Kaldı ki sen haz kaleminle başka ten defterlerinde özne olup vurgulanan, vurulan özne olurken ben hissederek damla damla akıyordum aşkımıza.
-Damlalarım ünleme benzerdi. Toplanmış ünlemlerim var acılarında.
Son pişmanlığın yüklemlerime ortak özne olmaya yetmez bilesin.
Bir kadının öznesi güvenle, ilgiyle, romantizmle, istendik sevgilerle, samimiyetle büyür.
-Sen bunları bir bir bitirdin.Çıplak bir özne oldun. Bense giderek büyüyen bir yüklem oldum. Acılarım, gururum, geri dönmeyişimle kendime yüklem kaldım. Şimdi yapayalnızlığın yastığıyım.
-Sensiz cümlelerin bağrında demkeşliğini yaşıyorum. Dilimde seni sevdiğim günlerin cümleleri, yüreğimde can kırıklarının öznesiz kaldığı kalakalış.
* Yaralı , pişman , istendik koşuyorsun bana. Yüklemin gözü açık, gönlü kapalı.
-Özünden akan samimi itiraflar sıralı cümlelerimin öznesi olman için yetmiyor.
- Biz akan yüreğin açıkta bıraktığı acılar kapatmıyor sende kalışı.
Umudu giyindirmek istedim çırılçıplak vicdanına .Tetmedi.
-Sen beni gizli özne olarak istedikçe sırlarıma kadar giyinik kalan can kırıklarım,güvensizliğin, dahası hatalarının dili beni cümleden koparıyor.
-Benden sana hediye olsun damlalar. Sen ıslasıl hasretin kavmi olarak kal. Mecnunluğunu yak soğuk kavuşma düşlerinde.
-Beni bekleme kaptan.Al özneni benim yerime kimi yazdıysan ten gecelerinde git ona.
-Git onun koynunda özne olarak kal. Git biraz daha artır günahlarını.
Cehennemim bile sana çok gelir. Bedenlerimiz aynı cümleye denk gelmez bilesin. Ruhumuz aynı cümlede özne ve yüklem yapmaz.
-Bu gözyaşlarım sensizliğin kitabında hışmını artırdıkça benden sana gelişlerde s’eller olur. Seni süreğen bir kaya yapıp sürükler belirsizliğe.
-Bir kadın duygu yüklemidir.Bütün duygularımı sende biriktirdim.
Gel öznem ol, ömrümde kal dedim. Bütün ilklerimi öznende harcarken sen başkalarına da özne olup ihanetin şeytanlığına soyundun.
Haydi çık bu meleksi cümlemden. Arasözlerimde açıklanan aşk öznem olmaktan çık.
-Al kendini, al pişmanlıklarını, al kendine gelişleri hemen git yüklemimde.
-Öznene feda edecek yüklemim yok. Unut Dilbesteyi.
Dilin beste beste yazsın senden gidişimi. Bu terk ediş acıklı bir türkünün rahminde.
-Sen kavuştaklarda ağla, ben imkansızlıklarda. Böyle kalsın aşk cümlesi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.