- 660 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Korku Mudur?
Yalnizlik, kim icin neyi ifade eder, tartisilir. Zira herkes icin, farkli bir duygu ifade ettigi gibi, yalniz degilim, cumlesini soyleten olay da farklidir.
Ancak, yasanilan korku aynidir. Siddetinde degilim, fakat o hissedilen sey, herkesce ayni tadi verir hayatlara.
Cocukken kirdigim vazonun ardindan, sordugum ilk soru: ’ Evde yapistirici var mi? ’ olurdu..
-Öyleyse, yapisir. Bana kizmayin yani. Kirildi ama, eski haline gelecek, inaniyorum ben!
Annemi kizdirip, bana alindigini görunce de, ablama giderdim: ’ Abla beni annemle
baristirir misin? ’ olurdu kurdugum cumle.. -Cok yalniz hissediyorum o olmayinca yanimda.
Sen baristir yani. Gönlünü almak istiyorum ama ozur dileyemem, utaniyorum ben.
Birilerine güvenmek, bir seylerden medet ummak telasesi; yalnizca, caresizlikle karsilasan insanlara özgü arayislar ile degil, gündelik yasantisini surduren hemen her insanin icinde bulundugu, olgular ile tanimlanmasi gereken hislerdir.
Bu, isterseniz okula gitmeyen bir cocuk olsun, isterseniz gunleri aylarina katmis, koca koca yillari olan, herhangi bir yetiskin olsun, böyledir.
Insanoglu bir seyleri tek basina omuzlamaktan cekinir; en kendine güvenenimiz bile, yine acizdir, yine baskalarindan beklentiler icinde korur özgüvenini. Zira bu kez de beklenti, takdir edilmek adi altinda kendini ortaya koyar.
Kisi tek baslidir ama o basi dik tutan diger tum azalari, baska bedenlere bagli sekilde yasantisini devam ettirir. Aile sevgisi, arkadas ortami, is hayati, hatta kendinimizi yalniz hissettigimizde, onlar yerine kendimizin konustugu cisimler bile, bunun ispatidir bir noktada..
Esasinda, bu bir ihtiyac olmak disinda, bir tur his sonucunda filizlenen,
davranislarimizdir, ki bu da yalnizlik kelimesinden meydana gelen bir korkudur (!)
Nitekim, dusunebilen varliklar olusumuzdan oturu gelen, gerek konusarak gerek cizerek yahut dinletiler esliginde ’baskalari ile’ paylasmak istedigimiz ’ cevaplarimiz ’ vardir.
Kalplerimiz dahi tek bir varlik degildir;
gogsumuze yerlesip kan pompalasin, can versin vucudumuza.
Neden sevgi, ask, sefkat vb duygular esliginde akillara gelen en yerinde misal, kalptir.
Cunku o durmaksizin calisan kalbin, yanisira atan, manevi bir kalp daha vardir ki o da tipki bedenimize eslik eden ruhlarimiz gibidir. Iste o gorunmez kalp ise, ancak hissedebildigimiz ve cesitli sekillere sokarak anlam kattigimiz duygularimizi, hayatlarimiza, belli bir ritm ve hizda pompalamakla mukelleftir.
Ve zaten bu anlatmak istedigim; baska seylere baglilik olayi, herkesce kabul gordugu icindir, herkes hayatini doldurma cabasinda tamamlar ömrünü. Kimi parayi, kimi sevgiyi, ya da elinde tutmak istedigi sagligini, araci yapar; baska hayatlarla iliskide kalmak icin..
Bu durumda soyleyebiliriz ki, insanoglu yalniz kalmaktan korkar, cunku insan olmanin getirileri icine serpilen isteklerimiz, davranislarimiz baska varliklari ilgilendirecek sekilde gerceklesmektedir.
Yaradilisimizdaki incelikler dahi, bir basina gorevini tamamlayamazken, yalnizliktan korkmamayi beklemek, korkmadigimiza inanmak, kendimizi bastan yaratmaya inanmakla paralel gider.
Yani insan oglu yalnizliktan korkar demek bir yerde yanlis bir ifadedir. Cunku yalnizlik, biz insanlar icin, - yukarida verdigim ornekleri goze alarak dusununce -
olmasi mumkun olmayan bir olaydir. Ve yalnizlik korkusu, kotu bir endise degil; neden baskalarina gerek var , sorusunun cevabini aramak uzere ciktigimiz o yolda, karsimizda duran ilk somut histir; bir ipucudur denilebilir.
Sonuc olarak soylemek isterim ki onemli olan, bize kendimizi bulurken, yardimci olan bu yalnizlik hissini, bir korkuya cevirip, telas icinde yasadigimiz bir hayata dönüstürmemek icin, yasantimizda bel bagladigimiz kisileri, gereksinim duydugumuz cismani alemi, dogru secimler yaparak ömrümüze katmaktir.
Tum hisleri, en yerinde duygularla yasamaniz dilegimle...