Aşk-ı Virane
Öyle bir an’da çıkmıştı ki karşıma... Beni hayata bağlayan bir bağ, Ruhumun diğer yarısı, dünyamın en güzeli gibi gelmişti gözüme. Onu ilk gördüğüm an’dan beri her görüşümde kâlbim, kan pompalamakta zorlanıyor, dil’im adeta dolanıp kaldığı gibi o da görevini yerine getiremiyordu. İnternet’te tanışmıştık oysa... Sadece görüntülü konuşmalar ile geçmişti ilk zamanlarımız. Ve bir süre sonra beni hayatına kabul edip edemeyeceğini sordum... Kabul etti! O kadar mutluydum ki, Lügatımdaki kelimeler kifayetsiz kalıyordu mutluluğumu anlatmaya. Anlayan değil, elbette yaşayanlar çok iyi bilir bu duyguyu, mutluluğu. Ve bir süre sonra, Yaşamış bulunduğum izmir’den; Yaşamış bulunduğu adana’ya gitmeye karar verdim. Ve bunu ona söyleyecektim ki, O an moralinin bozuk olduğunu söylemişti. Ve ben üstüne yanına geleceğini söylediğimde, Bir çocuk gibi içten ve samimi bir şekilde sevinmişti. Ve ilişkimiz bu şekilde giderken ben ona inanılmaz bir sıcaklık ve samimiyet ile bağlanmaya devam ediyordum. Ve ertesi gün, Büyük bir heyecan ile, yolculuk biletimi almaya gittim. O kadar heyecanlıydım ki, Beynimde binlerce senaryo dönüp duruyordu. Sevdiğim ve beni sevdiğine inandığım kız ile yüzyüze görüşecektim. Sonun da, kalkış saat’i gelmişti, bindim otobüs’e ve araba hareket etmeye başladığı an’dan itibaren ben, Telefonum ve Kulaklığı ile adeta can ciğer kuzu sarma misali bir olmuştum O kadar heyecanlıydım ki, Akşam bindiğim otobüs’te bütün gece uyuyamadım. Telefonumda çaldığım aşk parçaları eşliğinde onu düşünerek yanına vardığımda, en azından ellerini sımsıkı tutma hayali ile, gün aydınlandı ve adana’ya vardım... Ve telefonumdan adana’ya vardığımı bildirdim ona. İnanamadı... Kaldığı ev’in adresini istedim ve verdi. Hemen verdiği adresi aramaya başladım ve uzun uğraşlarım sonucu buldum kaldığı ev’i. Teyzesinde kalıyordu.
Kaldığı yere de vardıktan sonra gene telefondan ona bunu bildirdim. Pencere’den çıkıp baktığında ise o an ikimiz içinde dünya durmuştu sanki... Ona göre, Sevdiği kız için adeta dağları aşan bir kahraman ve bunu onun için ilk yapan erkektim belkide...
O kadar çok seviyordum ki, onunla ölüme bile gitmeye razıydım. Kaldı ki, sevdama aradaki dağlar mani olsun. Ve kısa bir süre telefondan ona buluşup buluşamayacağımızı sordum. Ve teyzesinden izin alıp kuzeni ile birlikte çıktılar evden.. Kırtasiye’ye gittik önce, İhtiyacı olan araçları aldık. Lâkin ücreti ödeyeceğim zaman koyduğu tavır (Buna izin vermemesi) İnanılmaz sinir etmişti beni. Ama o kadar çok seviyordum ki sesimi yükseltmeye bile kıyamıyordum. Buradan sonra, park’a gittik. O, kuzeni ile ben ve arkadaşımın oturduğu bank’a hafif çapraz bank’a oturdular. O kadar heyecanlıydık ki, Ne o benim gözlerime bakabiliyordu, Ne de ben onun gözlerine bakabiliyordum. Ve en sonunda ben, cesaretimi toplayıp ona öylece bakmaya başladım ve o da gözlerini, gözlerime dikti. Kâlbim duracak gibiydi adeta... O 10-15 saniyelik zaman saatlermiş gibi gelmişti bana. Çok mutlu ve heyecanlıydım. Ve bir süre sonra izmir’e dönme vaktim gelmişti. Ve ben, Adana’dan ellerini bile tutamadan dönmeme rağmen, çok mutluydum. Onunla göz göze geldiğimiz anlar, Tenlerimizin birbirine değmesinden daha da mutlu ediyordu beni. Ve izmir’e dönmüştüm. Bundan sonra herşey daha da iyiye gidiyordu ilişkimizde. Bu şekilde tam 3 senemizi geride bırakmıştık iyi kötü anılarımız ile. Ve bir gün sebep veya neden belirtmeksizin, "Bitti" dedi. Dünyam başıma yıkılmıştı. Hayat’a küskün, yaşamak istemeyen bir baltaya sap olamayan bir adam olup çıkmıştım adeta. Tabii onu bitti demesiyle ben bitirmemiştim. Ona ulaşabilmek için en azından bir sebep, bir neden öğrenebilmek için çok çabaladım. Lâkin iyi yada kötü tek birşey söylemedi, konuşmadı... Aradan 1 sene geçti ve ben daha da içten, samimi bir şekilde belediğim sevgi ve aşk ile ona bağlıyım. Çok acı... Yaşadığımız bunca şeyden sonra hiç birşey söylemeden çekip gitmesi çok acı veriyor. Ama ben yemin ettim ondan başkasını asla sevmedim, sevmeyeceğimde...