DÜZENİ DEĞİŞTİRMEYE SOYUNAN ÇOCUK…
(Çocuk…) Denemeliyim, uyanması belli, yatışı belli… Dedeme, babama sordum, hiç değiştirmiyormuş alışkanlığını; bizlere de aşılamış tekdüzeliğini… gencim, azimliyim, çocuk da olsam… Sebat edersem, inanırsam ve biraz da hızlı koşarsam, yakalar; değiştiririm Dünya’nın düzenini…
(Usta…) Yolun uzun oğul, üstüne üstlük; her iki kenarı diken ile bezenmiş, patika… Yakalaman gerekiyor, batmadan önce Güneş’i… Tutabilmek için kendine verdiğin sözü, gerçekleştirebilmek dileğini… Zaman az, yetişmek için koşmak zorundasın; bedeninde iz bırakan çizikler yıldırmasın, koş hadi…
Yakalaman gerekiyor, batmadan önce Güneş’i… Çocukluğunda ne demiştin O’na, hatırladın mı?... “Isıtansın, can verensin bize, belki tanrısın. Rengin, hep aynı, neden beyaza çalan sarı?”… “Yakaladığımda, boyayacağım seni, çok siyah, kırmızı bronz olacak, çok az beyaz ve biraz sarı yapacağım” demiştin, unuttun mu?...
(Çocuk…) Kuş değilim uçamam, erişemem gün ortasında, uzak… Sabah, yanına gidemem, meşgul edemem; tüm doğa O’na muhtaç… Akşamüstü öyle mi? elbette değil… Yorgun… Uykuya dalmak arzusunda ve rengi kırmızıya çalan turuncu, biraz hızlı koşarsam, yakalanırım… Direnemez, dinler ve “hayır” diyemez; dileğimi gerçekleştiririm…
Dileğim mi? merak etmeyin, sıradan, basit ve çocukça… Neden bilmiyorum fakat bir günlüğüne olsa da; o renklere boyamak istiyorum Güneş’i… Neden bu renkler diye sakın sormayın, bilmiyorum… Yaşamın adaletsizliğini, adalete çevirme dileği mi? Yok etmesin diye beyaz; esmeri, kırmızıyı, siyahı ve belki de kendini?
(Usta…) Diyelim yaptın ve Güneş’i istediğin renklere boyadın. Eylemin, etkilerse ağaçları ve çiçekleri… Kurusalar… Ölseler, yaşamadan uzaklaşsalar; üzmez mi seni?
(Çocuk… “acı acı gülümser”) “Usta, sanıyor musun ki onlar rahatlar. Ağaç yapraklarında kaç zaman önce gördün; yaprağa yakışan, gerçek yeşil rengini?...” Boyarsam belki, Güneş değişir, doğa değişir; kendini “üstün ırk” sanan beyaz renk; değiştirir kendini…
(Usta…) Sen kararını vermişsin oğul, yolun açık olsun. Yolunda dikkatli ol, Güneş’i boyarken; yakma kendini…
Düzen mi… Aynıdır.
Güneşin rengi… Gün boyu sarı, yatarken kırmızıdır.
Bulanık hal alır yaprağın rengi…
Siyahi başkan… Şamar oğlanı…
“Ben demedim mi” diye pişkin gülerken usta…
Çocuk… Yanmıştır…
İST. 09. 11. 2011 / 20. 45