- 637 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TAHMİN ETMEK ZOR DEĞİL
İsrail yönetmenliğinde ABD ve Batı güdümlü Büyük Orta Doğu Projesi adım adım uygulamaya sokuluyor.
Fas’tan Endonezya’ya uzanan bilmem şu kadar İslam ülkesinin sınırlarının yeniden çizileceğini açık açık ilan ederek işe koyuldular.
Afganistan, Irak ve Lübnan’da fiiliyata geçtiler bile.
Türkiye’mizi de ilgilendiren en önemli olaylar Irak’ta meydana geliyor. Irak’ı parçalayıp kuzeyinde bir kürt devleti oluşturma, bizi de terör ve borç kıskacıyla istedikleri doğrultuya çekme gayretleri son aşamaya geldi.
Resmen ifade edilmese bile, kurmaya çalıştıkları “Kürt Devleti”nin Yahudi İsrail güdümünde olacağı çeşitli çevrelerce yayılmaktadır. Bu demektir ki, Türkiye’yi Yahudilerle veya taşeronlarıyla savaştırmak istemektedirler.
Bu durumda akıllara bir soru gelmektedir:
Acaba Yahudilerle hiç savaştık mı?
Evet…
Çanakkale savaşında Yahudiler karşımızdaki düşman cephesinde bize karşı savaşmışlardır.
Savaşın başından sonuna kadar cephe içinde taşıma işerini Yahudiler yapmışlardır.
İsrail devletinin kurulmasından önce Yahudilerin bu ilk savaşlarıdır. Ve ne yazık ki kendilerini zalim Avrupalıların elinden kurtarmış olan Türklere karşı yapmışlardır.
Çanakkale savaşında müttefik orduları başkomutanı olan General Hamilton, özellikle Yahudilerin desteğini de almak istiyordu. Bir Yahudi birliğinin ordusuna katılmasını arzu ediyordu. O günlerde hatıra defterine şunları yazacaktı:
“Yahudilerden faydalanacağımıza inandım. Onları kendi çıkarlarımız için istismar edip, Yahudi gazetecilerin ve bankerlerin çabalarını sağlayabiliriz. Yahudi gazeteler bizim davamıza renk katar, Yahudi bankerler de kesemize para yağdırır.”
Bu maksatlarla, sadece Yahudilerden oluşan bir birlik kurularak, Çanakkale savaşına getirilmiştir. Zion Mule Corps, Sion Katır Birliği ismiyle kurulmuş olan bu birliğin 750 adet katırı bulunuyor, cephede taşıma işleri ile uğraşıyorlardı.
Bu kısa tarihi bilgiyi bir kenara not ediyoruz.
Nil’den Fırat’a kadar sözde kendilerine vaat edilmiş ve bizim coğrafyamızın da en önemli yerlerini içine alan topraklar için bu inatları sürdükçe, eninde sonunda Yahudilerle bir savaş kaçınılmaz gibi gözükmektedir.
Mevcut iktidarın bunları bilmemesi veya hesaba katmaması düşünülemez. Lakin, sıcak parayı ve terörü devletimize karşı bir tehdit olarak kullanan çevrelere karşı “elim kolum bağlı…” mazeretlerine sığınarak gerekli tedbirlerin alınmamasından endişe duymaktayız.
Hala Büyük Ortadoğu Projesinin Eşbaşkanlığını yürütmek zorunda bırakılışımızın başka izahını bulamıyoruz.
12.12.2007
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.