PERVANE BİR MEKTUP

• 9 Kasım 2011 Çarşamba 23:41:16

Evet aşkım, şimdi yorucu bir yolculuğa devam ediyorum. Sana öyküler şiirler topluyorum. Nede çok sevmişim ne de çok sahiplenmişim. İnsan bedenini yırtan bu karanlığa hapsolmuştur. Kadın bile erkeğin kaburgasından yaratılırken, sende ki kusuru kendinde bulmuştur. Ben sana aşkla koşarken sen yoksun, senden bir ses yok. Sözler verilir, yeminler edilir aşka dair aşk bizi kaldırmaz yorulmuşuz artık. Aşkı ben bedenime hapsolmuş kalbimden salamıyorum. Bir peyman vermişiz kime ne kin edeyim. Kime kibirlenip küseyim aşkın ilahi olsa da olur olmasa da. Sen beni sevmesen de bana aşık olmasan da ben sana aşığım diye biliyorsam aşka ulaşmışım aşk dönerek onu tavaf etmektir. Aşk aynı yerden su içmektir. Aşk onunla soluyamadığın havayı hayal etmektir. Sana aşığım aşkın bedenime akıyor. Durmuyor bu yara koş nereye koşarsan koş. Durma benden de aşkı sorma. Benden seni bekleme. Ben sana seni seviyorum desem de. Demesem de aşk bedenime hapsolmuş. Sakın sen bana aşık olma o zaman bu büyü bozulur. Üstüme tirenler geliyor, uyurken dayanamıyorum şimdi nerdesin. Demiyorum mutluyum çünkü ben sana aşığım ve sen yoksun o zaman bu aşk anlam alıyor ben elini tuttuğumda ben olmuyorum. Hadi şimdi bir kere de olsa şu kibrini bırak. Baksana bana ne kadar güzel sarhoş oluyorum. Kadeh yok, sigara yok. Ne güzel seni içime çekiyorum. Aşkınla büyüyorum bu yollar geçmez sarhoş gönlüm de durmaz akar ben durduramadım. Sen de benim aşkım mısralardan deryalardan taşıyor. Ben böle sevda ben böle pervanelik görmedim. Ben sende kendimi değil o ulaşamadığım aşkımı buluyorum yollarımız kesilmiş ulaşamıyorum. Etme demeyeceğim. Gözlerim kanlarla doluyor bak sana söylemiyorum hadi git şimdi susmuyorum. Ben sadece sana aşığık ve sana susuyoruz. Yalnız bir adamın haykırışları değil bu dizeler ben sana sadece koşuyorum. Yolum yok sözlerin çok seven çok, gerçek aşk yok. Ben yoruldum şimdilerde biraz biraz gidiyorum. Yorulmuyorum her zaman asana ve aşkımıza koşup sana aşkımızı anlatmak için aşkına koşuyorum. Bana kendini anlatma bana kendinin verme. Bana sevgini söyleme. Bırak benim aşkım sende boğulsun. Ben bu yola peyman verdim neylersin artık durmadan seni içip içip sana aşkımın o şerbetini vermek için pervane oluyorum. Ben senin aşkınla şu koca deryada. Gülmelere inat, yalanlara inat. Utançlara inat. Sana aşkımla pervane dönüyorum. Durmadan her gece her sabah sana olan aşkım bedenime sığmıyor artık. Bu aşkta yorgun değilim ben kendime dönüyorum senin aşkınla kendime pervane deli divane oluyorum. Kapa gözlerini sözlerine kanmak istemiyorum. Saat geçerken yıllar biterken ne bir yol ne bir bel ne bir insan parçası beni anlamazken. Ben aşkımla sana deli divane koşuyorum.
Ben yaşadım aşkını sende ben aşkıma durmadan içerek sana doymadan koşarak sana geliyorum. Şimdi yollarımız karalı ellerimiz yaralı hadi kalk ayağa güneş bize dans ediyor. Görmüyorsun biliyorum. Ama aşkım sana pervane sende dönüyor.

Yolları taşa tutuyorum sırf sana ulaşmak zor olsun diye. Bu aşk bitmesin diye ne kadar, gidersek o kadar yol alırız bu aşkta. Beni sevme ben senden gidiyorum. Bana aşkım deme ben yollara düştüm buralardan gözlerine bakmadan gidiyorum. Dedim ya yalanı olan dünyada aşka ne gerek var ben bedenimi bırakıp yüreğimle gidiyorum. Herkes kendi nüfusunda bir bedel öder ben aşkımı ödüyorum. Sana sunulacak kaseler içersinde bir hayatın tadına bakarken ben aşkımı kalbimde alıp sana koşuyorum. Durmadan yolları aşarak sana ulaşmak imkansız zamansız olsa da, ben bu aşkı yüreğimde gezdiriyorum. Durmadan bu aşkla pervane geziyorum.