- 9252 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
EZO GELİN KİMDİR? KİMİN NESİDİR?
Ahmet AYAZ
…… (YÖRE DERGİSİ_SAYI:”2 MAYIS 1990) Sayfa 13)
..................................................................................
…….Ben Ezo Gelin’in gerçekten kim ve kimin nesi olduğuna dair bir tarihde yazmıştım. Ben araştırmaların ağızdan duyarak yazılmalarına değil de, tam ve yeterli kaynaklardan araştırılarak okuyucularımıza yansımasını istiyorum. Bu sebepten dolayı “YÖRE” Dergisine bir özet olarak tekrar yazmaya ihtiyaç duydum.
…….İsmini Türk filmlerinde dünya devletlerine ve Dünya halkına tanıtan, pişirmiş olduğu nefis çorba ile “Ezo Gelir Çorbası” adını Türk lokantalarının kapılarına kadar yazdıran, bir melek gibi saf ve temiz, Türk, köylü güzelinin kim, nereden gelmiş, kimin nesi olduğunu elbette merak edip, hakkında yazılmış çeşitli yazıları okumuş ve beyaz perdede , çeşitli konularda filmlerini muhakkak seyretmişsinizdir.
…….Ben basınımızın bana tanıdığı imkân sayesinde, Gaziantep Folklörüne her şeyin iyisini, güzelini ve doğrusunu yansıtmak amacı ile Ezo Gelin’in hakkında tam ve doğru bilgiye sahip olduğum için, Ezo Gelin’i gücümün yettiği kadar anlatmaya çalışacağım.
…….Olayın kahramanı mı desek, olay yaratan mı desek doğru olur bilemiyorum. Ezo Gelin’in en büyük ağabeyi olan Merhum Zeynel Bozgeyik (ZEYNEL DEDE) yi çok yakından tanırım. Yaşamının son günlerinde, yaşının yetmiş veya yetmişin üzerinde olmasına rağmen halen kaşları ve gözleri simsiyah, kaşları çatık, çok heybetli bir insan olmasıyla küçüklerine bile saygı duyan, şefkatli bir insandı. Kız kardeşi Ezo Gelin’in güzelliğinden birazını da Yüce Allah kendisine vermişti. Kendisini yakından tanımamın sebebi, Zeynel Dede’nin oğlu olup halen Vakıflar Bankası Merkez Şubede Veznedar olarak görev yapan İmam Bozgeyik, benim bacanağımdır. Ezo Gelin, İmam Bozgeyik’in öz halasıdır.
…….Gaziantep Folklörü isimli bir kitapta Sadık Coşkun’un bir yazısını okudum. Ezo Gelin’in Suriyeden Barak’a gelin gelip, tekrar kocasından boşanarak, Suriye’ye gelin gittiğini yazıyor. Ezo Gelin’in Suriyeden Barak’a gelin gelmesinin gerçekle hiçbir ilgisi yoktur. Ezo Gelin Baraklıdır. Barak: Nizip, Oğuzeli ve Kilis’in, bir takım köylerini içine alan ovaya Barak Ovası diyoruz. İşte Ezo Gelin (Bozgeyik) ailesinden olup, Baraklıdır. Oğuzeli’nin Dokuzyol (Uruş) Köyü nüfusuna kayıtlıdır. Babasının adı: Emir Bozgeyik. Anasının adı ise Eliftir. Üç erkek. Dört kız olmak üzere yedi kardeştirler. Zeynel, Bakır ve Kenan. Ezo (Zöhre) Sakine. Rabia ve Şehribandır. Erkek kardeşleri Zeynel, (Zeynel Dede) Bakır (Bakır dede) Kenan (Kenan Dede) diye anılırlar. Aynı zamanda ocakzadedir ler. Halk tabiri ile: Çağlın dediğimiz, ağzı eğilip, bir tarafı tutmayanlar , Ezo Gelin’in erkek kardeşlerine gelirler. Allahın yardımı ile onlardan şifa buluyorlar. Ezo Gelin’in ilk kocası halen Oğuzeli’nin Dokuzyol (Uruş) Köyünde idi. İki yıl kadar önce vefat etmiştir. Ezo Gelin’in adını duyuran aşığı da odur. Çok ihtiyarlamasına rağmen, çok güzel saz çalar ve türkü söylerdi. Ezo Gelin: İmam, İmam Hüseyin, Kazım ve Emir Bozgeyik’in öz halalarıdır. Ezo Gelin’in mezarı Suriye de. Bumbuç’tadır. Hatta Bumbuç’un Bozhüyük Köyünde bir kızı var, orada evlidir. Kızının ismi de Celiledir. Ezo’nun, isimlerini sayamayacağım kadar çok yeğenleri ve akrabaları vardır. Oğuzeli’nin Köylerinde ve Gaziantep de halen yaşamaktadırlar.
…….Barak; Oğuzeli, Nizip ve Kilis’in bir takım köylerini içine alan bir kesimdir diyerek yukrıda tarif etmiştim. Barakta eskiden olduğu gibi, şimdi de; Nizip’in Alagöz Köyünden Fayat ALAGÖZ, Çiftlik köyünden Muhittin ÖZASLAN (Kör Mahey) Oğuzeli’nin Tilsevet köyünden Hüseyin YILDIRIM (Derviş Hüseyin) Dokuzyol Köyünden Uruşlu MANSUR , Öksüz KADİR gibi ozanlarımızın halen plak ve kasetlerini dinlemekteyiz. İşte bunlardan birisi de Oğuzeli’nin Dokuzyol (URUŞ) Köyünden Ezo Gelin’in kocası Hanifi Açıkgöz. (Şiddov Hanifi. Şiddov Hanifi Ezo Gelin’in ilk kocası ve adını, türküleri ile Ezo Gelin olarak duyuran insandır. Ezo’dan istemiyerek ayrılıp, aşkından yanıp kavrulup ve sesini Dünyaya duyuran insandır. Hanifi Açıkgöz, Zeynel dedenin kız kardeşi ile, Zeynel Bozgeyik de Hanifi Açıkgöz’ün kız kardeşi ile evlenirler. Bu evlilik çok sürmeden Zeynel Bözgeyik ile Hanifi Açıkgözün kız kardeşi arasında anlaşmazlık çıkar. Bu sırada Zeynel Bozgeyik, Hanifi Açıkgöz’ün kız kardeşi olan hanımını babası evine götürüp, Hanifi Açıkgöz’ün hanımı olan Ezo’yu da alıp evlerine getirir. Eşlerinin değişik olması nedeni ile iki ailenin de evlilikleri bozulur. Hanifi Açıkgöz’ün Ezo ile evlilikleri her ne kadar iyi gitse de, Barak da Kızlar ağabeyi ile babalarının karşısında söz konuşamadığından Ezo kocasından ayrılmak zorunda kalır.
……. Gün olur, Zeynel Bozgeyik (Zeynel Dede) Şimdiki halen hayatta olan eşi Selvi ile, Ezo’yu Suriye’ye, eski evlilikleri gibi değişik etmeye kalkışır ve iş gerçekleşir. Ezo’nun eski değişiği olan, Hanifi Açıkgöz’ün kız kardeşi de halen Oğuzeli’nin Karaburun Köyünde Mehmet Balta’nın eşidir. İş gerçekleşir dedik ya; Suriye’den Zeynel Dedenin şimdiki hayatta yaşamakta olan hanımı Selvi’yi at arabası ile getirip, Ezo’yu da götürmek üzere Uruşa gelirler. Sabahleyin Uruş Köyünden Ezo’yu at arabasına bindirip köyden uzaklaşmada olsun, talihsiz Hanifi Açıkgözün de sesi de güzel, sazı da gazeldir.. Hanifi Açıkgöz sesi şamatayı duyunca bakar ki Ezo’yu at arabasına bindirmiş, götürüyorlar. Kapılarının önündeki bir taşın üzerine oturup sazını eline alır ve şöyle seslenir. Ben bu türküsünü Hanifi Açıkgöz’ün sazından ve sesinden Oğuzelinin Yakacık (Zıranba) köyünde Rıza KONT’un Bahçesindeki yazlık odasında 1965 yaz ayında dinledim.
.....
Bir ateş düştü hördüme,
Yarı düşürsem ardıma.
Benim bilinmez derdime,
Bulsam çareyi çareyi.
.....
Ezo gelini götürürlerken asıl söylediği ilk türküsü şöyledir.
Benim olsaydın seni vermem felege,
Başın için olsun da salma beni dilege.
Anası huridir de kızı benzen meleğe,
Neneyle de Ezo gelin neneyle,
Çık şu Suriye dağlarına da bana el eyle.
…..
Suriye’den gelmiş de bir yaylı araba,
Ezo gelin gider ise Uruş olur haraba.
Ezo yu da vermişler bir kokmuş Araba,
Neneylede Ezo gelin neneyle,
Çık şu Suriye dağlarına da bana el eyle.
.....
Şunu da bilmenizi istiyorum. Hanifi Açıkgöz’ün doğaçlamalarının hep ve hepsinin konusunda Ezo Gelin Yatar.
Nere de ne türküsü söylerse söylesin bir ucu Ezo’ya dayalıdır.
Ezo’ya başka türküler de yakılmıştır. Fakat O’nun asıl türkülerini yakan ve O’nun sesini Dünyaya duyuran eski eşi ve aşığı olan Hanif Açıkgöz (Şiddov Hanifi) Herkesin bilmesini istiyorum...
NOT: Ezo Gelin’in filimini beyaz perdede ben 1955 tarihinde Adana da İNCİ sinamasında seyrettim. Filimin Adı ALEV GÖMLEK (Ezo Gelin) Aynen böyle idi. Ezo Gelin’in adı yeni duyulmuş değil. Yıllar geçti Ezo Gelin’in kardeşi oğlu ile bacanak oldum.
YORUMLAR
Merhaba Ahmet Bey,
Bayramınızı gönülden kutlarım. Ezo Gelin hakkında en doğru bilgileri içeren bu yazınızdan dolayı sizi kutluyorum. Türkülerimizin hikayelerini önemseyen birisi olarak size teşekkür ediyorum.
Saygılarımla.