bayram'dan güzel'e
Gözleri yeşil ağacın altında, boyası silinmiş bir bank gülümsedi bana. Yalnızdı. -yani tek başınaydı, yani yanında kimse yoktu- Bu tür tabirleri sevmeyeniniz olabilir ama; mevsim güzdü. Ve eylüldü aylardan. Güzün son yaprağına küsmüş, eylül. Eylül’ü seveniniz vardır umarım. Ben mi? Ben severim. Yani sevmek için değil, sevdiğimden sevgim. Biraz kendime yakın bulduğumdan belki de. Biraz aşk’ı hatırlattığından ya da. Ya da bir dalı düşürüp bir ağacın suskunluğuna şahit etmesinden beni. Yani herşeyden biraz.. Hem ‘biraz’ güzel bir kelimedir, yani herşeyden olunca. Mesela biraz abartmak. Peki ama abartı birazın ötesinde değil mi? Yani birşeyi abartmışsak… neyse, boşver. Ama güzeldir abartmak bazen. -bak bazen uydu- Güzel şeyleri tabi. Güzel şey? Şey ya.. nasıl anlatsam. Hani bazen bir rüzgar eser, irkilirsiniz hafiften. Ya da bir kuğunun boynuna değer ya ellerin. Ya da gözlerin dolar ya bazen, bir insan acısı için. Onun gibi işte. Ama güzeldir, ‘güzel şey’. Kendin olmak kadar güzel. Aşk kadar güzel. Aşk’ın kabuğuna saklanmış ve sanki cennetin en güzel köşesiymiş gibi gözlerinin içine bakan sevgili kadar güzeldir, ‘güzel’. Bu konuya nasıl geldik bilmiyorum ama, bu konuya gelmiş olmamız güzel.
Neyse ‘güzel bayramlar’ sizlere..
’şahin öner’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.