- 1797 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK VE KİN (31)
Selime elini uzattı ’Hadi kalkalım’ ’Peki canım’ Derken oda, avucuna konan minik bir kelebek gibi geldi Neslihan’ın eli. Ardından ılık sıcaklığını tüm bedeninde hissederken.Neslihan’sa masanın üzerinde duran çantasını sol koluna almıştı nedense.
Sağ eliyle tutmak istiyordu sevdiğinin elini, dahamı duyarlıydı sağ eli? belki daha hassas!..
İri dudaklarının üst kıvrımları belli belirsiz gülerken inci gibi dişlerini gördü o arada Selim, sonra gözleride buluştu ellerine nispet edercesine. Öğle üzeri güneş sıcaklığını bu sonbahar gününde epey hissettiriyordu yinede onlar otelden çıkarlarken.
’Selim’ dedi ’Hııı ne var? ’Küresel ısınmanın gerçekliğine inanıyormusun’ ’İnanmak bir yana, bu bilimsel olarak kanıtlandı’ Ardından buruk bir gülümseme ’Bunca araba egzozları, fabrika dumanları, spreyler, bunun gerçek olduğunu anormal sıcaklar kanıtlamıyormu?
’Bir düşün hayatım’ Dedi Neslihan’ın elini hafifçe sıkarak ’Çocukluğumuzda bu kadar çılgın sıcaklar varmıydı? Neslihan yoktu dercesine başını iki yana salladı. Selim içini çekti ’Yaşlı dünyamız fire veriyor artık, gelecek için fazla iyimser olmamak lazım.’’ ’’Amaaan’ Selim dedi gülerek, (Bir dokun, bin ah işit) İçimi karattın ya’...
’Tamam’ Diye güldü Selim ’İşte bak Ahmed Babada tekneside ufukta göründü’ Elleri kenetli kıyı boyunca yürürlerken, ’Saçını toplamış galiba’ Dedi Neslihan ’Haa Ahmed Babamı zaten iki tutam saçı var onuda uzatıyor’ Ardından ’Sakın’ Dedi ’Yanında saç mevzusu açmada’ ’Merak etme’ Dedi Neslihan eliyle güneşe gölge yaparak, karşıdan tekneyi inceledi ’ Birşeyler yapıyor baksana, içeri girip girip çıkıyor,bizi görmedi’. ’Aman boşver’ Dedi Selim ’O şimdi mangala balık hazırlıyordur, kimseyi gözü görmez’ Neslihan’ın elini çekerek tekneye giden sahil kenarından dalga kıran tarafına döndü birden, denizin ortasında yürüyorlarmış gibi
’Ama Ahmed Baba’ dedi Neslihan huzursuz ’Sen onu boşver şimdi, denizci adam o, işine karşılmasını hiç sevmez’. Neslihanın elini dahada sıktı. ’Balıkları pişirmeye başlayınca gideriz’. Kıyıdaki yığılı iri taşların üzerine oturdular el ele. ’Saç demişken, aklıma bir fıkra geldi’ Dedi Selim ’Anlatayımmı’! ’Tabi neden olmasın’ Selim daha fıkraya başlarken gülmeye başladı ’Adamın birinin dört tel saçı varmış. Berbere gitmiş oturmuş şunları düzene koy diyerek sertçe, berber bakmış dört tel saç’ ’Eeee’ Dedi Neslihan ’Biraz sabırlı olsan’ Diye Neslihan’ın gözlerine sitemle bakarak sözlerine devam etti genç doktor.
’Adamcağız tarağı eline alıp adamın başına sürer sürmez teki kopmuş, ’Şey’ Demiş korkarak, ’Saçınızın biri koptu’, ’Neyse’ Demiş öteki hiç bozuntuya vermeden, ’Kalanları düzelt bari’ İkinci tarak darbesinde diğer ikiside kopunca Berber epey korkmuş ’Efendim’ Diye kekelemiş, ’İkisi daha koptu,’
Kafasında tek kıl kalan adam hırsla sandalyeden kalkarken berbere ’Tuuuu’ Demiş ’Allah seni kahretsin, bırak dağınık kalsın’
Neslihan hayatında hiç gülmemişti belkide bu kadar. 0nun gülmesi o kadar hoşuna gittiki Selim’in ’Yaa canım’ Dedi daha çok gülsün diye ’Tek telide dağınık kalacakmış’ Sustular bir kaç dakika sonra karşılara dalarken iki aşığın gözleri.
Biraz ötede iki genç daha oturuyordu, Selim kıza baktı ’Gördünmü bak, sevgilisinin omuzuna başını koymuş’’ ’’Ne o’’? Dedi Neslihan bir garip ’’İmrendinmi?
’’Olamazmı’’ Neslihanı kendine çekti aniden , başını kaldırdı belki Selime itiraz edecekti ama sustu birden yüzünü incelerken, onun beyaz lekesiz cildine sanki nazar olmasın diye yeni gelmiş sakal uçlarına ,berrak yeşil gözlerine denizin mavisinden yansıyan güneş ışıkları gözbebeklerinde dahada açılmış Çağla Rengi olmuştu sanki ..
Başını Selim’in geniş omuzuna bırakıverdi mis gibi derdi gül kokladığında ya! işte ondan da öte.
Var olduğundan beri ilk defa mis kokusunu gerçekten yeni tanıdığına karar verdi Selim’in omuzunda onun kokusunda, aşk dolu yüreği çılgınca çarparak denize bakarken!...
Bu yazının her türlü telif hakkı yazarın kendisine ve/veya temsilcisine aittir
%%%%%%%%^^^^RabiaBelgin^^^^%%%%%%%%%
YORUMLAR
Belgin Sönmez
Yaşlı dünyamız fire veriyor artık, gelecek için fazla iyimser olmamak lazım
...tebrikler ilk kez tanisiyorum yazinizla