AŞK VE KİN (30)

• 1 Kasım 2011 Salı 13:54:21

’Karşıya geçelimmi’? Dedi,aklına gelen hüzünlü düşüncelerden arınmak istercesine.. Sevimli bir ifade verip yüzüne Selim anlamasın diye. ’Pencereden denizde görünüyor hem’ ’Olur neden olmasın’ Diye eşlik etti oda Neslihan’a tabakları dolu peş peşe.. Dışarıya bakan bölüm boydan boya cam’dı. Sabah ışıkları gözbebeklerine vurdu Neslihan’ın ruhu öyle huzur bulduki o an, hep düşlediği gibi, Selim yanında. Bir kaç çatal kaşık tıkırtısı, bir iki insan mırıltısı, salonun huzurunu bozamıyordu..
Selim oturacağı sandalyeyi çekerek onu yerleştirirken ’Sen rahatsız olma’ Dedi ’Çayları ben getiririm’ ’Çaylarıdamı biz alıyoruz’ ’Self servis hayatım’ Dedi Selim gülerek, ’Kendin arzu ettiğin kıvamda dolduracaksın çayı daha iyi ya’. Neslihan’ın konuşmasını beklemeden salonun köşesinde masanın üzerinde hiç durmadan kaynayan büyük semavere yöneldi, sıcacıktı her yer sanki mutlu bir yuva sıcaklığı tadında.
Bir yandan kaynayan semaverin buharları, güler yüzlü tek tük insanlar, herkes kendi halinde. Çevrede gezinen gözleri önündeki tabakta durakladı Neslihanın ’Oooo ammada çok doldurdum tabağı bilinçsizce’ Dedi. Zeytinin albenili yeşili zeytinyağı üzerinde ışıl, ışıl, ’Nede çok almışım hepsindende, amaan’ Dedi kendi kendine, ’Hepsini yemek zorunda değilimya’
Öteden beri iştahı yoktu, çocukken bile zorla yedirirlerdi Ümmü Halası ’Hadi ye bakayım’ Bir kaşık etli pilav elinde oda yemez ağzını büzerdi, ’Ama bak Zişan yiyecek ha’ Kıskanırmıydı Zişan’ı ? altı üstü oyuncak bir bebek, inadına yerdi oda Zişan yemesin diye.
İçini çekti ’Herşey yalan oldu’ Dedi kendi kendine, ’Nazla büyüttüler, şimdide el birliği olmuş beni satmaya kalkıyorlar’ Belki onlarda haklıydı, yetişme tarzları buydu. Neslihan hanım ağa olacak, ’İyi ama dedi kendi kendine, ben Selim’i seviyorum’, kalın kafaları ah bir anlasa ..
’Al canım’ Selim’in sesiyle daldığı yerlerden geri geldi, ’Teşekkür ederim’ Dedi düşünceli. ’Ama böyle olmuyor Neslihan’ dargınca gözlerine bakarak ’Seni ne zaman yalnız bıraksam, derin düşüncelere dalıyorsun’ elini tuttu oturur oturmaz, ’farketmediğimimi sanıyorsun.
Akrep burcuyum ben, sevdimmi tam sever sahiplenirim, bilirsin sezgileri kuvvetli bir burçtur’ ’Aaa’ Dedi birden gülerek oda ’Aman ne iyi, bende balık burcuyum uyumlu ve sakin’. ’Ooo’ Dedi Selim ’İyi anlaşacağız o zaman, düşünsene ikimizde Akrep olsaydık, (Yandı gülüm keten helva)
Minik bir kahkaha attı farkında olmadan Neslihan ’Bunu kutlamalı’ Dedi. Selim şaşırarak ’Nasıl’ deyince ’Nasıl olacak kahvaltılarımızı yapıp bir an önce Ahmed Babanın yanına giderek’.
Selim’in yemek yerken pek fazla konuşmaktan hoşlanmadığını anlamıştı, karşılıklı gülücüklerle süslenmiş güzel bir kahvaltıdan sonra, ’Vakit geliyor’ Dedi Selim saatine bakarak ’odalarımıza çekilip biraz dinlenebiliriz istersen benim odama ne dersin’?
’Hayır’ Dedi Neslihan ’Neden’? ’Olmaz Selim senin odan olmaz’ ’Neden ne var bunda? soğuk colalarımızı alır biraz balkonda laflarız ha’! Neslihan ellerini masada kenetledi ’Niye senin odan’? ’Farketmez canım istersen senin odan olsun. ’Oooo’ Dedi ardından bıkkınca ağzını silerek, yine bir anlam çıkartma lütfen..
’Ne olabilirki’ Dedi Selim’in gözlerine bakarak ’Ben istemedikten sonra kimse bana birşey yapamaz zaten’. ’Bunu sana sormalı, bana güvenmeyen sensin’ ’Evet’ Dedi Neslihan kimseye güvenmiyorum’ Acıyla baktı gözlerine ’Hem güvenmem için daha çok erken değilimi’ ’Zamanla güvenini kazanacağıma inanıyorum Neslihan’
’Yaaaa öylemi’ dedi ’Geçen gün kız arkadaşın aradı, Hâlemi ne? onada canım hayatım diyordun’ Selim bocaladı ’Onu ben susturmak için öylesine’ Sözünü bitiremedi ’Ben onu bunu bilmem’ dedi Neslihan sesinin yükseldiğinin farkında olmadan ’Aramızda bir aşk kıpırtısı başladıysa bunun çok zamana ihtiyacı olduğu kesin’..
Bu kadar konuşturmazdı başka kız olsa, çoktan ceketini alır ’Eyvallah’ Der giderdi. Hatta bu noktaya gelmeden. İçip kafayı bulup kendini bırakırsa intihar edeceğini söyleyen bebek gibi genç kızları bile acımasızca terk etmiş bir adamdı o. Kalkıp ’Haydi be, ne halin varsa gör, bulunmaz Hint Kumaşı’mısın’? Deyip terk etmek istedi orayı,daha önce hiç tanımadığı bir şey, bir güç engel oldu bunu yapmasına. Dışardan seyreden bir insan gibi hayret etti kendine.!
Bir çift kahverengi masum aşk dolu göz dizginliyordu yakışıklı doktoru, çakıldı kaldı masaya,ne yapacağını kestiremedide, önüne bakarak ’’Hale’yi sevmiyorum Neslihan’ Dedi, ’Bunu anlasana’ ’Bunu anlamam için zamana ihtiyacım var’ ’Tabi’ Dedi Selim ’’Sende haklısın, zaman gerekiyor’. Sesini indirdi kırgınca ’İstersen sahilde biraz yürüyelim, sonra Ahmed Baba’ya uğrarız’
Neslihan ’Bana sorarsan hemen Ahmed Baba’nın yanına hemen gidelim, saat onikiye gelmiş’ telefonuna bakarak, ’Belki yardım edilecek bir şey vardır, bir iki saatin ne önemi var, hem mangalda balık filan diyordu, belki yardıma ihtiyacı olur’’.
’’Doğru bu yaştan sonra onuda fazla yormayalım’ Diye gülümsemeye çalıştı Selim ’Öyle yapalım’’



Bu yazının her türlü telif hakkı yazarın kendisine ve/veya temsilcisine aittir


&&&&_______RabiaBelgin______&&&&