- 558 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Çevrim
Bir üretecin (pil, akü gibi bir üreteç kaynağının) iki tane kutbu vardır. Kutuplar kendi aralarındaki bir potansiyelden (gerilimden) dolayı, aralarında bir alan yönlendirmesi oluştururlar.
Üretecin bu alan yönlendirmesi içinde olan yükler, gerilimin etkisiyle akım, oluştururlar. Üretecin bir kutbu olan + kutbuna bağlanan tel yol; üretecin diğer - kutbuna da bağlanır.
Böylece üretecin iki kutbu arasında bir çevrim devresi oluşturulur. Üretecin bir kutbundan çıkıp, diğer kutbundan tekrar üreteç içine dönen akım, üreteç içinde tekrar ilk dolaşıma çıktığı (+) kutba gelir.
Bu çevrimde iki dolaşım vardır. Birinci dolaşım üretecin + kutbundan çıkıp tel üzerinden aktıktan sonra, üretecin negatif ucuna dönen akım dolaşımıdır.
Üretecin negatif ucuna gelen akım, üretecin içine girer. Üretecin içinden geçerek tekrar üretecin artı olan pozitif ucuna döner. Bu da devremiz üzerindeki ikinci dolaşımdır.
Her iki dolaşım da, kendi içinde kapalı dolaşımdır. İki dolaşımın gerçekleşmesiyle çevrim tamamlanmış olacaktır. Pil içindeki çevrim, bizim içimizdeki özümleme süreçleri gibi oluşla, içte enerjiyi düzenleme ve enerjiyi kontrollü kullanma süreci andırışlı gibi düşünülebilir. Pil dışındaki tel üzerindeki süreçte, bir organizmanın kendi gibi diğer organizmalar ya da organizma grupları arasında oluşla, benle sosyal yapı ve toplumları arasındaki dıştan çevrimleşen iç çevrime bağlı iç çevrim güdülü çevrim gibidirler.
Çevrimler hep lineer (çizgisel, doğrusal hareketli) değildirler. Çevrim esnasında çeşitli yalpalamalar gel git hareketleri yaparlar. Örneğimizde, değer noktasının biraz altında biraz üstünde sapmalarla, artan azalan akım-gerilim sirkülasyonları olacaktır.
Artan, azalan, akım gerilim hareketi, çevrimi; referans değerli çalışma noktalarında kaydırır. Bu yalpa hareketi içinde çevrim sistematiği, çevrimi; çeşitli gelgit (düzeltme) hareketleriyle akım ve gerilimi eski referans noktasına getirirler. Çevrim içinin yalpa (aksama) hareketi ile sistemin yeniden refere olmasına, sistemin başlangıç koşullarına bağlılığı diyoruz.
Buradaki akü sizsiniz. Yani benci (egolu düzeyiniz, ben öznenizdir. Telden alınan yol da sizin, dış doğal çevrenizdir. Veya sizle kişiler ya da sizle sosyo-toplumsal ego dolaşımlı, ilişkiler olan öznelliğinizdirler. Üreteç içinde dolaşan akım da, sizin isteklerinizin akım gibi olacakla (istek olan akımın); akü yerine sizden, sizin içinizden (egonuzdan) doğup; sizden (üreteçten) çıkmasıdırlar.
Sizden çıkan temel düzlemli bencil eğim ve yönelimler, çevreden dolaşışla; bir sağlasınlar olacakla; geri size yeme, içme, barınma vs. gibi oluşlarla dönmesi, sizdeki bencilliğin çevrimleşmesidirler.
Sizin bir ekmek almak istem eğiminizin, dışta (toplumsa ilişkiler üzerinde) ekim, dikim, zirai mücadele, ürün hasadı, ürünün un olması, unun hamur olması ve sonunda hamurun ekmek olmasıyla markete gelmesi, nasıl bir çevrim sel girişmeler içinde oluşla; size, sofranıza birçok çevrimlerle döndüğünü bir düşününüz.
Sizin içinizden iç eğimli çevrimle yola çıkan yönelim, sizin dışınızdaki sizle ilişkili ama sizden bağımsız olan, dıştan çevrimle sofranıza ekmek olacakla dönmüştür.
İçinizden belirişle çıkan eğilimler ve bu eğilimin karşılanması arasında, epey bir zaman ve zamanın boşluklu tanecikli olurlu süreçleri vardır. Bu belirme ve belirmenin karşılanması arası doldurulabilir düşünsel ve fiili eylemli süreçlerle düzenlenir. Üreteç akımı (hareketi) çıktığı noktadan; döndüğü noktaya fren hareketinden dolayı biraz azalışla (yorulmanız gibi) tekrar döner.
Yani içten oluşan isteğinizle bunun karşılanması ile olan gecikmeler, kurallar uygulanması da sistemin bir fren etkisidir. Çevrimin kendisi bir düzen bir aşama, bir kural ve fren oluştur. Bu birinci kuralımız.
İkinci olacakla da bu akım hareketi (isteğiniz) doğru bir akım (kolaylıkla) ve darbeli, ya da dalgalı veya alternatif (asi) akım (zor, hemen, sabırsız-mütecavizce) olacakla; iki şekilde davranacaktır. Bu akımlar hem dalga; düşünme, istek, eğilim oluşla enerji); hem de bu dalganın sınırlı eylemli ve aşama aşama uygulamalar oluşla, parçacık hareketlidirler.
Hem o aşama içinin üreten kişiler devinmesi de yaygın ve imleyimce uygulanır düşünce oluşla, dalga hareketidir. Tıpkı bir ekin tarlasındaki, ekin sap ve başaklarının dalga hareketi gibi. Hem de bu üretim ilişkisi türü sistem hareketine göre, kesikli ve sürekli (yeniden üretilebilir) olandır.
Buradaki doğru akım, sizin sosyo toplum üzerinde, kurallı olurla sağlaşılan ilişkilerinizin girişmesidirler. Yine doğru akım, içinizde beliren isteki eğilimdirler. Darbeli (dirençli-dalgalı) olan akım da, sizin kurallı olacakla sağlatılan, sisteminizi bozar olan girişmelerdir. Sıra saygı gözetmezle sağlanılanı kapan saldırgan olandır.
2. Bölüm
Dışta sosyo toplum üzerinde, sosyal-toplumsa düzenlenici olmayan; tek kişi çıkarcı, kişisi ego hevesli, egoistçe tutum ve davranışlarınız darbeli, bozucu; sistem öngörüsü olmayan istem eğilimli karşılanma ve akımdırlar. Kurallı ilişkiler, iç içe geçen dalga hareketli oluşla asi ve düzgün hareketli olan her bir parçacıklar hareketinin (olumlu-olumsuz) kesikli sürekli birliğidirler.
Tıpkı toplumsal hareketin yasal ve yasal olmayan sürüşünün ikisinin aynı anda bir arada olması gibidir. Toplum ve her bir kurumları, üretim alanlarıyla; kişilere değin olacak özne egosuyla da, kesikli; darbe akışlı, birer girişme olacaktır. Bu durum, kesikli sürekli olanın görece oluşudur.
Toplum içindeki her bir üretim alanları, bizim dıştan çevrim noktamızdırlar. Diğer kişiler üzerinde de bağıntılı oluşla gecikmeli olan bu çevrim noktamız; ego eğilimlerinin gerçekleşme hızına; saygı, sevgi düzenli engel oluşla, ego eğilimini sosyalleştirişle bir başka kaide ve kurallı bir girişmeler noktasıdırlar.
Saygı sevgi, kurallı olma gibi ego sağlanışını geciktiriciler, egonun bir nedeni değildirler. Ne var ki dıştan çevrimle sağlanmanın zorunlu nedeni oluşla ego üzerine inşa ile egonun kendisi olmayan bir durumdurlar. Dıştaki sosyo –toplumsa egonun öngörüsüdürler. Dıştaki sosyo-toplumsa ego avatar kalıplı egodurlar.
Bu nedenle girişme noktaları, kendilerine özgü farklı dirençleriyle birlikte oluşlarını; daima kendilerine has kendi kırpmalarını, kendi frenlemelerini, kendi sönümlenmelerini birlikte getirdikleri gibi kimi kendi girişmeleri de yükseltecek olan bir boyut alan, devinmesidirler.
İçimizdeki kuntum boyut istemler dışımızda makro boyutlu sosyo-toplum çevrili düzenlemeler haline gelmiştir. Bu sosyo toplum çevrimli düzenlenme içinde kırpmalar vardır. Bu dıştan çevrimimiz üzerinde sosyal alana değin inanç gelenek gibi öznelliklerle; üretim alanına değin nesnel ilişkili öznellik düzenlemeleri vardır.
Yani bizim dışımızda olan çevrim içindeki girişmeler, enformeli edilmiş modüle davranışlar olacaktır. Bu modüle davranışla biz, dışımızdaki benliklere de saygı duymayı öğrenip; saygıyı (sosyalliği) gerekli hale getireceğiz.
Ben dışındaki benlik isteklerinin gerçekleşmesi ile bizim isteğimizin gerçekleşen kesişme ve birleşme bağıntıları oluşacaktır. Bu bağıntı ve sınırlanmalı davranışların kırpılan ve izin verilen kısımlarını sisteme referans ederiz. Referans noktaları sosyo toplum tutumları üzerine modüle edilir. Böylece bağıntılınsa sağlatılan iletişteki bilginin, toplumun üretim ilişkisi gibi bir taşıyıcı dalganın üzerine bindirilmesi anlayışı sosyallik olacaktır.
Taşıyıcı dış alan, toplumsa kural ve kaidelerle sisteme dek referans noktalarındaki her bir sapışları (yasal olmayanı), yalpalayan düzeltmeleriyle referans noktasına çeken yasallıklar olacaktırlar.
Sizi enformel edici oluşma içine getiren kuvvet te; temel sağlayış eğilimlerinizin çekim gücüdür. Bu güç, sosyo toplumsa bağıntıyı kullanmakla isteğini gerçekleştirmesini daha düz (yorucu olmayan) ve güvenli gerçekleşir olacağını, egonun öğrenmesi ve giderek bilmesidir.
Sosyo-toplumsa öznede modüle bilgi; yasalarla üretim ilişkileriniz üzerine bindirilerekten sonra da girişip, tekrar modüle olur. Böylelikle modüle olan akış ve çevrimlerini yapışla, sağlasan olmanın keyfiyetliklere dönüşürler.
Benci isteklerinizi bu kabilden bir modüleli enformasyon yapmanız, ya yasallıklar üzerine yasal olmayan enformasyon modunu bindirmenizle olacaktır. Böylece yasal olanla bağıntıya yasal olmayan enformasyonu taşıtarak, bir sağlayış içine girersiniz.
Ya da yasal olmayan sağlayışları çevrim üzerinde düzeltme hareketi olan yalpalı dalgalar hareketiyle sistemi referans değerlerine getirirsiniz. Doğru akımlı enformeli bindirerekten iletiş irsiniz. Siz topluma değin üretimsel ilişki enformasyonu olan bilgileri alıp, yükseltirsiniz.
Böylece, düzenlime hareketlerle çevrime giren yalın hareketler; bağıntı içinde kimi fren etkisine uğramış faydalı enformeller oluşla yükseltilecek. Ve tekrar ortaya konacaktır.
Kimi akım hareketleri de yani kimi öznel sosyal boyutlu istek, tercih ve eğilimleriniz de, kırpılıp bastırılacaklardır. Yani bencilliğinizin tez canlılığı ve sırf kendisini düşünmesi bastırılıp kırpılacak. Hatta sönümletilecektirler.
Söz gelimi, bir doğru akım üzerine bindirdiğiniz darbeli enformasyonu elde edip çoğaltmak için mecburen bir dizi girişme işlemi yaparsınız. Taşıyıcı üzerindeki bilgi olan kodun çözümlenebilmesi için buradaki taşıyıcı olan doğru akımı sizin sönümlemeniz gerekmektedir.
3.Bölüm
Yani taşıyıcı girişmeyi bir noktadan sonra durdurup; üzerindeki dalgalı akım olan bilgiyi seçip ayıklamak zorundasınızdır.
Bunlar bir girişme olan durumun, kırpılması hareketidir. Aynı şekilde bir dalgalı akım üzerine, doğru akımlı enformasyonu bindirmişseniz, bu kez de dalgalı akımı sönümleyip, doğru akımı güçlendirmenin seçme ve ayıklamasını yapmak zorundasınızdır.
Görüldüğü gibi çevrim alanı dümdüz bir gidiş geliş alanı değildirler. Girişmelerin, fren ve kırpılmaların, eğilip bükülmelerin, sönümlenme ve yükseltmelerin; destek ve kösteki oluşun bir arada giriştiği bir çevrimi alandır.
Yani çevrimsel alan kişiler kendi keyfiliklerini; kişi egolu özne tercihi isteklerini, çevrim ve girişme nedeniyle sos yo toplumsal özne üzerinde frenlenir. Sönümlenir. Kırpılır. Kırpmalar yeni biçimle daha da çoğalan bir doğa girişmesi, sosyal ortam, toplumsal ortam girişmesidirler.
Yani çevrim hareketi her aşamasıyla farklılaşan, niceleyim ve nitelik ortaya koyan, bir fren ve kırpılma hareketli seçme ayıklamalara değin istenilenin de katlanarak çoğaltıldığı bir süreçti akıştır.
Yani dıştaki sosyo toplumsa çevrim girişmesi, sizin kişisel keyif oluş ve tercihlerinizin üzerindedirler. Siz çevrimsel dolaşımın sonundaki kullanımsa yararlar tüketime sunulduğunda Özel yaşantının keyfiliği içinde olursunuz. Dış çevrim ürünü üretecin diğer ucuna gelip, üreteç içine geçince ancak (özel yaşamınızla) keyfi olursunuz.
Kaldı ki burada da (ailenizden ve sosyal yerleşke alanınızdan ötürü) çok çok ta başınıza buyrukla keyfi değilsinizdir. Siz çevrime yöneldiğiniz anda, girişme ve kırpmalarla, kişisel tercihler, kişi oluşla sür git tercih edilen hayatınızın yaşanması olacak kimi sınırlanması da başlar.
Dış çevrim sağlasanı kişi özeline yönelir. İç çevrim ile dış çevrim birbiri ile bağıntılı ve birbirini gerektirmeli bir düzlem içinde girişmişlerdir. Ne var ki dış çevrim içteki çevriminize girdi sağlar iken iç çevriminizi düzenleyememekle iç çevriminize karışamaz. İç çevriminiz dış girdiyi kendisine göre çözümler.
Açıkçası sağlananlarınız, sosyo toplumsa çevrimler içinde sizin tek başınıza olamamanızdan ötürü, değiştirilebilir emekler çevrimi oluşla yalın sağlanan değildirler. Dışınızdaki sosyo toplumsa çevrim, organizma içinin organlar işbirliği sağlanışlarına benzer.
Bu benzerlikte siz gözlük yaparken, sizin implantınızı başkası yapar. Sizin dıştan kişiler arası üretim ilişkisiyle girişmelerinizden ötürü; bu girişmelerin kırpma bağıntısıyla özel hayat, hiç bir zaman, tam bir ‘özel hayat tercihiniz’ oluşla da gerçekleşemezler:
Bağırıp çağırma serbesti içinde oluşunu istemeniz gibi. İsterseniz bulaşırlı bir hastalık halinizle sosyal yaşam içinde olmak istemeniz gibi. İsterseniz dairenizde yangın çıkarır olabileceğiniz gibi. İsterseniz dairenizi kokutup çöp yığınına çevireceğiniz gibi.
İsterseniz istediğiniz gibi giyinmeyip, sokağa çıkacağınız gibi. İsterseniz istediğiniz gibi giyinişle toplum ilişkileri içinde bulunacağınız gibi. Bu kabilden serbestlikler içinde olamayışla, özel yaşamınızda tahdit edilecektir.
Zaten bu anlamda da tam bir özel hayat ya da kişisel tercihli yaşamımız olamayacağından kimi kişisi isteklerimizi toplum içine taşıma isteğimizi özgürlük sanmanın gafleti içinde oluruz. Bu kabil bilmezliğimiz, giderek saplantı fantomlarımızın da anlamı, olmaktadırlar.
Hep tarım işçisi olarak kalmayı istemek gibi; değişen gelişen süreç çevrimi içindeki her hangi bir alışmaları; giyim kuşamı ve düşünüşleri, yaşantı etmenin şartlanması olacaktır. İşte bu şartlanma egonun özel yaşam isteği gibi olan bir durumu da ortaya koymaktadır.
Bir tarım işçisinin formasyon edinmeyle geçtiği bilgisayar pazarlamacılığı, bir önceki süreçti sağlasan aşamasına göre, şimdiki iliş kinlikte tam oturmamış olan ve alışılmamış olan, yeni girişimli bir durum olabilir. Bu kişinin öznel tedirginliği olacaktır.
Yeni durumların eskiye göre değişen her kısıtlanması, egonun bir hayali imiyle, bir fetiş; bir cennet algısı olacakla; o kişinin özel hayatın dokunulmazlığı gibi gelişebilecektir.
Ego da bu serbesti kısıtlanmasına; bu tedirginliğine; kendi ana sağlananlarının dışta yeni bağıntı oluşla sağlanma olmalarından ötürü katlanır. Ego bu kabil sağlanma olanların sosyo toplumsal çevrimli üretim ilişkisi içinde daha güvende ve daha garantide sağlanır oluşundan ötürü bu kısıtlanmalara katlanır. Bilir ki kayıplar kazanca dönüşmektedir.
21.10.2011
21.10.2011
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.