- 465 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bir "günah keçisiyle" olmaz!
(Veli Göçer,hafızamıza kazınan ve binlerce insanımıza "mezar" olan 17 Ağustos 1999 depreminin flaş ismiydi,"suçlu" olarak yargılandı,hüküm giydi ve cezaevinden de yakın zamanda tahliye oldu.)
Basından ve sosyal medyadan Van depreminin sonucunda,Cumhuriyet Savcılıklarının devreye girip,yıkılan,yerle bir hale gelen ve yüzlerce insana "mezar "olan binalarla ilgili soruşturma açtıklarını ve alınan numunelerin de incelenmek üzere TÜBİTAK’a gönderildiğini duymaya/okumaya başladık.
Bu önemli ve üzerinde durulması gereken bir gelişme.
Ancak 17 Ağustos depreminin akabinde de epey "soruşturma" açılmış,malzemeden çalan ve "hırsız müteahhit" konumunda tek Veli Göçer hapse girip,cezasını çekmişti.
Peki bu "çürük" binaların projesini çizen,binayı yapan ve kontrol edenlerin;sonrasında da "iskan raporu veren" makamların hiç sorumluluğu yok mudur diye düşündü insanlarımızın çoğu.Ben de öyle düşündüm...
Kanımca,bu durum kamu vicdanını rahatlatmamıştı.
Şimdi yine bir eşikteyiz.
Sadece malzemeden çalan "hırsız müteahhit"tir deyip,geçilecek bir durum değildir insanın/insanlarımızın ölümü...
Eğer varsa usulsüzlük projeyi çizenden başlayarak,kontrol eden de dahil edilmeli buraya,varsa kaçak kata göz yuman yerel yöneticiler de...
(Hatta Meksika’dan yardıma gelen ekibin söylediği,"Dünyaya yardıma gittik,böyle telef olan yer görmedik" mealindeki açıklamaları da dikkate değerdir bu arada.)
Çünkü bir yargılama veya dava, davanın bitmesiyle "bitmiş" olmuyor/olmaz da.
Unutmayalım ki,bugün insanlığın başına problem olan "siyonizm" adlı düşünce,Dreyfus davası(1894)sonucu ortaya çıkmış;ilk "siyonist" kongresi de 1897 yılında Basel’de yapılmıştı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.