Geceden
Ayrılık avazı cıktıgı kadar
bagırıyor yine bu gece.
Penceremden sızan hafif
rüzgarlar her zamankinden de
cılız kalıyor. Ve ben yine nefes
almakta zorlanıyorum etrafımı saran 4duvar-sağım solum önüm
arkam sen- arasında! Arka fonda
yurek burkan o sarkılar..Senin
icin gözyası döktügüm ilk şarkı
"rafet elroman-unut onu.
Unuttum mu? Kaç yıl harcandı hesaplardan vazgectimde yerine
kimi koyarsan koy unutulurmuyor
be...belki bir iki ay ara veriliyor
ayrılığın en acıtan dönemlerine.
Yeni biri sözde yeni bir aşk
sonra yeni bir ayrılık.,, ama merak etme gidişlerin en acıtanı
hala senindır. Senin için gözyasi
döktüğüm ikinci şarkı "ferhat
göçer-yastayım". Telaşa lüzum
Yok...henüz ne evliyim ne de bir
kızım var ama senin doğum günlerini bensiz geçirdiğin acı bir
gerçek.sonra üçüncü, dördüncü,
beşinci şarkı,.aralarında hiç
mutluluk halinde dinlediğim şarkı
yok seni anımsatan.. Ben sende
ayrılığı sevdim, acıyı gözyasini sevdim.hep umut edip hiç
kavuşamamayı sevdim. Gülmedim
mi senden sonra? Yemelerden
içmelerden mi kesildim? Kapı
dışarı adım atmaya mi
çekindim..hayır sevgilim bunların hiç birini yaşamadm bende aynı
senin gibi hayata devam ettim
ama ne zaman bu dört duvar
arasında kalsam her yer senin
gölgen...bazen teslim olmak en
doğrusudur işte gecenin karanlığında bu dört duvar
arasında ben sana teslim
ediyorum kendimi, elinde en
keskin bıçakn (ayrılığımız), sana
en yakın yere(kalbime)
saplıyorsun. Bir aşk cinayeti ben maktül, sen katil, üstümbaşım
kanrevan(gözyaslarım)...ben her
gece sana dirilip, her gecenin
sonunda yine sana öldüm... 24.08.2011 (saat gecenin bilmem
kaçı )