Tüketmek
Sokağın alt yanından bakınca korkuyu görürdünüz. İnsanlar bu yüzden bu sokağa girmek istemezlerdi.Bu sokakta yaşayanlarla da yan yana gelmeye çekinirlerdi. Ne de olsa karanlık, korkuyla eş değerdi. Edison belki de şeytandı. Karanlıklara meydan okuyucu...Tanrıların çok olduğu devirler de eskilerde kaldı. Şeytanlar çoktu şimdilerde .Şeytan tanrıydı ve herkes kendine pagandı.
Öyle ya karanlıklar aydınlığa ulaşacak... Her devrim, devrimci bu umutla yaşardı. Bir tek aydınlık olsun isteyenler siyaha karşıydı(!)
Her kirli iş; karanlık, dar sokakların ürünüydü. Tüm makam otomobilleri ve takım elbiseler bunun için siyahtı. Tüm delikanlılar bunun için siyah tespih sallardı.
Konfüçyus’un tüm mumları yansa bile aydınlanmazdı artık düşünce. "Felsefesiz yaşamak", kedersiz gamsız yaşamaktı. Tüm kadersizlerin arabeske bağlanması kaçınılmazdı. Kendinden geçmiş beyhudelerin gözüyle algılanan hayat jilet kesiğiydi ki kırmızı... Evet kırmızı siyaha en çok yakışandı.
Korku, kader bu topraklara araplardan bulaşmış bir hastalıktı. Bu teşhisi koyan doktor onlardan daha da hastaydı. Arabesk bir kültür penceresinden hayata bakan insanlar kendi karanlıklarından , iç bunalımlarından dış gerçekliği kavrayamamışlardı. Belki de tek gerçek içeridekiydi.
Önce ihsan ve insan, özgürlük ve eşitlik diyenler de bir zaman sonra Edison gibi şeytan ilan edilenlerdi. Şimdilerde kitaplar herhangi bir kağıt yığını,heykeller ucube, şiirler de hariçten gazeldi memlekette.
JİR-fhrn
YORUMLAR
Edison hakkında birşeyler okumuştum. Bu yazıdaki karanlık karşıtı sembol olmasını ciddi şekilde baltalayıcı gerçekler. Siz de bir bakın ilginç bulacaksınız.
Bir gün sizden bir öykü okumayı çok isterim. Dil kıvraklığınızın ve kelime oyunlarınız başlı başına salındığı ve başka birşeyin gölgesinde kalmadığı su gibi akan bir öykü olacağını şimdiden tahmin ediyorum.
Teşekkürler.
Jir gnsk
cizgilikagit
Selamlar.