- 1398 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Girdap
Girdap
Aşk kapımı çalmıştı,
Teredütlü adımlarla yavaş yavaş onu karşılayıp, içeriye aliyimmi demeye
kalmadan,o bir an içeriye dalmıştı bile,davetsiz bir misafir gibi.Yabanciydi
bu misafir bana daha önce hiç görmemistim onu ne yakınlarımda nede
çevremde.
Fakat namını daha önce duymuştum. Romanlarda olsun filmlerde olsun ,
zaman zamanda mahalledeki komşu kızlarınin fısıltılı sıcak yaz sohbetlerinden.
Hatırladığım kadarıyla adaletli bir yabanci değildi.Kimini mutluluktan ayaklarını
yerden kesip bulutlarda uçuran,kiminide kör hanceriyle sirtindan darbeleyen
biririydi bu aşk,denilen yabancı.
Kısaca tehlikeliydi küçümsenmeyecek kadar çok tehlikeli .Biran ürptüm içimi
garip bir korku sariverdi. Geldiği gibi kolundan tutup,bu yabancıyı kapıdan
dişarı atmak istedim.. Fakat mutluluğu da henüz tatmayan yüreğim bir şans
ister gibi onu salonumun en güzel yerine geçirmişti bile. Allah ne verdiyse
yüreğini onun önüne sermişti meger yıllarca bu yabancının gelmesini beklemis
yüreğim.
Bu yabancıya yavaş yavaş ısınır olmuştum tanımak istiyordum onu .
Davet etti beni aşkın mavi turuna, onun en derinlikteki okyanuslarina seyahat
etmeye, lakin yüzmeyi bilmiyordum henüz. Teselli ediyordu sürekli,
" Korkma ben varım yanında bişey olmaz "diye. Ilk Başta bu yabancının sadece
kıyılarında yalın ayaklarla dolaşmak bana yetiyordu
Kıyıya vuran dalgaları adeta yüreğime sevgi tohumlari saplar gibi, tek tek
ekiliyordu bu yürekte. Hoş bir sıcak esinti esiyordu artık sinemde. Yabancı
" Kıyıdan uzaklaşmanın zamanı geldi sevgilim bu topladığın cakil taslari yerine
sana inciler vermek isterdim, bırak artık kendini benim derin sularıma
korkma benden "diyordu.
Bu yabanci artik sevgiliydi bana, sevgilim diyordu beni seviyordu.
Kıyıdan daha ileriye büyük adımlar atarak kendimi o nun mavi sularina attım.
Bu sefer yanımda can simidi de yoktu. bana verdiği o cesaretle en derin
okyanusları aşmak bir hiçti gözümde ,güveniyordum ona .
Bana en değerli taşlarını vermek istiyordu. Biran derin bir iç geçirip Şükür
ettim Allahıma, benden esirgemişti o hain kör hançerini.
Bu adı aşk olan yabancı,beni en derin okyanuslarına çağırıyordu Var gücümle
yüzerek aştim onun derin okyanuslarını . Boğulmaktan korkmuyordum artik
çünkü o hep yanımdaydı en küçük tehlikede beni çekip cikartip boğulmaktan kurtaracakti sevdiğim .
Nihayetinde hedefe ulaştigimda onun derin okyanusundaki incilerin yerine
kocaman devha bir daire seklinde bir kuytuyla karsilastim neydi bu Allahım ??
adeta bir canavar gibi beni içine çekiyordu, ve ben karşı koyamiyordum kıyıya
yüzecek ne mecalim nede gücüm kalmisti.
Ve geç olmuştu anlamiştim artik, aşkin kör hançeri banada dudagindaki hafif bir gülümsemeyle böyle gösteriyordu karanlik ve çirkin yüzünü. çırpınmayı
bırakmıştım artık beni yavaş yavaş içine çekiyordu adeta aç bir canavar gibi ..
Evet karşımdaki girdapın ta kendisiydi..Benimle birlikte geleceğimi hayallerimi
ve umutlarımı da yutuyordu bu aşkın girdapı ne yazikki.