Hayırsız evlat

• 25 Aralık 2007 Salı 03:54:21

Yola benzer, gidişe benzer hayat. Tren raylarına benzer. İpliğede benzer, yaşlı kadın ip eğirirken akıp gidişi tellerin. Hayat nehirede benzer, akar gider değil mi. Hep giderde gider. Başlamışsa biter her başlangıcı olan şey gibi. Başlamamışsa Allah bilir.
Her hayatı bilmemde benimkisi dönüp duruyor sanırım. Irmak akarken ben ip ile ağaca bağlanmış bir koyun gibi tavaf ediyorum düz sandığım çizgiyi. Yada tekerlek gibi dönüyorum, bir tarafım lekeliyse yola hep iz bırakıyorum. Merkez çekiyor bir yerlere bende onun çevresinde tur atıp duruyorum.
İşte o merkezi bulup salsam ipleri, o tekerin dingilini söküp atsam, beni merkeze mıhlayanı bir bulsamda ellerini kırsam. Bende çizgi olsam sonra, başlangıcı arkama alıp bitişime uygun adım yol alsam. Ben olsam ya, özgür olsam. Özgür olsam kardeşim tek olsam. Yapayalnız olsam. Eşek kadar adam olsamda evde kalsam. Şöyle olsam böyle olsam.
Hayırsız evlat olsam. Hayrım olmasa ki beni sevmeseler. Hayırlarım kurusaki beni unutsalar. Salsalar bu deliyi gitsin ne hali varsa görsün. Ne anasını sever bu ne babasını. Zaten sevse onları hiç üzermiydi bu kadar. Bulmazmıydı onların istediği gibi bir eş. Onlar sevinsin diye iş bakmazmıydı. Onlar üzülmesin diye terk etmezmiydi sevgilisini. O hayırsız sevgiliye yol vermezmiydi. O utanılacak sevgiliye. İki yaş büyük sevgiliye. O ne hayırsız evlattır o. İki yaş büyük sevgiliyi getirmiş utanmadan ben bu kızla mutluyum diyor. Babası diyor oğlum öldüreceksin beni. sen ne hayırsız evlatsın sen ne koynumda yılansın. ne utançsın bana ve annene. İki yaş büyük sevgilinle beni nasıl hayal kırıklığına uğrattın. Yazıklar olsun. eşe dosta ne derim ben şimdi.
Ben şöyle bir üstünden geçeyim bu cümlelerin.
Oğlum sen ne hayırsız evlatsınki kendi kararını almışsın. Sen ne koynumda yılansınki mutlu olmuşsun. Hayırsız vefasız evlat demek sen hür iradenle sana mutluluk verecek kızı bulmuşsun. yazıklar olsun. eşe dosta nasıl gösteriş yaparım şimdi.
Hayırsız olsam ya. Utanılacak evlat olsam. Çiğnesem örf ve adetleri. El öpmesem, yaşlıya hürmet etmesem. Aramasam bayramlarda. Salsana iplerimi.
Çizgi olsam. yol olsam.
Ana diyorki hayırsız evlat. Buldun iş ama beni mutlu etmedin. Elin oğlu apartman almış sen ancak bir araba alabildin. Senin neyin eksik. Ama tutturdun ben insanım, sanat ihtiyacım var, rahat işe girmem lazım diye. Sana yazıklar olsun. Sanat nedir, otur filmini izle. Utanılacak evlat bir elin günün oğlu olamadın.
Yani diyorki kendi kararını alıp seni mutlu edecek işe girdin, sana yazıklar olsun diyor.
Sevmeyin beni, salın beni hayırsız olayım. Çizgi olayım yol olayım. Bulun merkezi kırın dingili, dingilinden fırlamış bir teker olayım hızım bitene kadar bilinmezse yol alayım. Sevmeyin beni, yok sayın. Öldü bilin. Bu nasıl türk evladı diyin. Örfsüz adetsiz... şerefsiz.
Deyin anam tutmayın kendinizi. Ben freni boşalmış kamyon gibi, şarampolden aşağı ama mümkünse yolda, bilinmez yolumda geçip gideyim. Siz küfür edin, atmayın içinize. Sövün sayın.

Ama bırakın bu deliyi öylece yaşasın.

Sömürmeyin iyi niyetini. Onu üzerek her istediğinizi yaptırmayın. Bırakın kendi olsun. Aklı erir herşeye, erir ermesine, ama gönlü elvermez. Ne lanet bir gönlü varki suçlandıkça yola gelir. Suçlandıkça tutar iplerini, salmaz bırakmaz hayatının döngüsünden çıkmaz. Çizgi olmaz nehir olmaz. Çember olur.
Delidir deyin, öldü deyin. De birşey kardeşim, sende üzme kendini. Ama sal gitsin bu deliyi. Ne örfü ne adeti vardır. Hayırsızlık kanındadır. Cehennemde yansın bu deli. Ama yanacaksa kendi olsun eceli.