- 834 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
BU GÜN BENİM BAYRAMIM MI?
Bu gün 29 Ekim 2011 Cumhuriyetimizin kuruluşunun 88. Yıldönümü. Bir bayram bu gün. Lakin bir bayram coşkusu, neşesi görülmüyor. Ağlayanın sızlayanın haddi hesabı yok. Pek çok kişiye bir dokun bin ah işit.
Bu sene bir taraftan terör, bir taraftan Van depremi ülkeyi vurunca hükümet Cumhuriyet Bayramı resmi kutlamalarını kaldırdı. Doğru bir karar mı? Yanlış elbette. 17 Ağustos 1999 daki Marmara Depremi şu andaki depremden çok daha fazla cana mal oldu ama 13 gün sonra 30 Ağustos Zafer bayramını kutlamakta bir sakınca görülmedi. Hiç bir Allah’ın kulu da ’ Bizim anamız-babamız, yakınımız öldü, siz düğün bayram ediyorsunuz’ demedi. O bakımdan bu sene de düğün dernek yapmadan, çalgı çığırtı, balo vs. yapmadan hatta Vanda herhangi bir kutlama yapmaksızın diğer 80 ilde kutlama yapılabilirdi. Kısacası hükümet yanlış yapmıştır. Lakin bunu alıp başka mecralara çekmek de bir o kadar yanlıştır.
1- Cumhuriyet düşmanları Cumhuriyetin rövanşını alıyorlar.
2- Şeriatın ayak sesleri
3- Van depremi bahane Türban, çarşaf şahane
4- Badem bıyıklılıların son marifetleri
5- Uyan Ata’m vatan elden gidiyor.
6- Pensilvanyalı Feto’nun büyük zaferi.
7- pkk bayram ediyor
8- Ata’m ilkelerini yıkıyorlar
Daha pek çok yorumlar. Zaten bölünmüş olan halkı iyice bölme çabaları. Samimiyetten uzak ağlak zırıltılar. Evet samimiyetten uzak ağlak ağlak zırıltılar diyorum çünkü:
12 Haziran secimlerinden önce bir öğrencim sordu: ’-
Hocam hangi partiye oy vereceksiniz’ (Lise son sınıf öğrencisi)
- Bu soruna cevap vermem. Ben bir öğretmenim. Öğretmen dediğin kendi siyasi görüşünü öğrencilerine aksettirirse ya yağcısı çoğalır, ya da düşmanı o bakımdan bu soruya cevap yok
-Ben bağımsız aday..... a vereceğim oyumu
-Hayırlı olsun
- Adam tam bir Atatürkçü
-Sen de Atatürkçüsün o halde
-Evet, tabii ki
- O halde bana Atatürk ilkelerini sayabilir misin? Açıklamalarını bile istemiyorum sadece Atatürk ilkelerinin neler olduğunu söyleyebilir misin
-Hocam aklıma gelmiyor. Bir tanesini siz söyleyin gerisini ben söylerim.
- Cumhuriyetçilik mesela.
- ..........
- Eeee hadi bakalım. Bu ne biçim Atatürkçülük daha Atatürk ilkelerini bilmiyorsun.
-........
Biraz sonra bir başka öğrencim geldi.
- Hocam arabanız var mı?
-Hayır yok ne olacaktı?
- Bende Atatürk imzaları var. Arabası olan hocalarıma bedava daıtıyorum.
- Hımm güzel demek Atatürk’ü çok seviyorsun.
-Elbette hocam.
- Cumhuriyet ne zaman ilan edildi söyleyebilir misin?
- Şeyyyyy. 23 Nisan mıydı ya
- 29 Ekimde hangi bayramı kutluyoruz?
- Yav neydi ? Spor bayramı mı?
Atatürk’ü bilmeden Atatürkçülük, İlkelerini tanımadan Atatürkçülük, İnönüler, Sakaryalar, Büyük Taarruzlar hakkında hiç bir bilgisi olmadan Atatürkçülük.
O kadar kolaylaştı ki Atatürkçülük: Tak rozeti göğsüne, git Anıtkabirde ağla işlem tamam.
Daha iki ay öncesinde de de böyle ağlamışlardı bazı zevat. Milli Eğitim Bakanlığı ders kitaplarından Atatürk resimlerini ve Andımızı kaldırdı diye. Hatta videolar yayınlandı internet sitelerinde. Ben bile gaza geldim. Milli Eğitim bakanlığına verdim veriştirdim. Sonra ’Acaba’ dedim. ( Biz özel okul olduğumuz için devlet bize ders kitabı göndermez ) Fakat bu yılki ders kitaplarını incelediğimde baktım ki Atatürk resmi de var, Andımız da, İstiklal Marşımız da. Birileri yine arının deliğine çomak sokmaya çalışıyordu besbelli. Bu işin bir yönü. Diğer yönü de bazı andavallıların, insanların, Atatürk resimlerine baka baka Atatürkçü olacağını sanmalarıydı.
Ey bu gün ’ Cumhuriyet bayramımızı kutlatmıyorlar ’ bize diye ağlayanlar. Kara Fatma’yı, Gülsüm Bacı’yı, Sütçü İmamı, Şahin Bey’i, Karayılan’ı, Denizli Müftüsü Hulusi Efendiyi, Yetimler babası Kazım Karabekir’i, Miralay Reşat Bey’i tanıyor musunuz? ’ Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça düşmana teslim edilemez ’ emrini duydunuz mu hiç? Önce bunları öğrenin. Beyninize, kalbinize çiviyle çakar gibi çakın ondan sonra tartışalım Cumhuriyetin nerelere gittiğini.
YUKARIDAKİ RESİMDE DENİZLİ MÜFTÜSÜ AHMET HULUSİ EFENDİNİN BÜSTÜNÜ VE ALTINDAKİ KURTULUŞ SAVAŞI YILLARINDA TERTİP ETTİĞİ BİR MİTİNGDE SÖYLEDİĞİ SÖZLERİ GÖRÜYORSUNUZ. İYİ OKUYUN VE CUMHURİYETİN NASIL KURULDUĞUNU ANLAMAYA ÇALIŞIN.
YORUMLAR
Günaydın değerli öğretmen Sami bey.
Okulunuzu bizzat gelip görmeme ihtiyaç kalmadı, ikna oldum, çünkü öğretmenin sözü benim için yeterli teminattır. Altı yaşından itibaren körpe dimağ çocuklarımızı müşfik bir anneye - babaya teslim edercesine güven duyduğumuz öğretmene güvenmeyipte, dini imanı para, çıkar, rant kazancı olan mütegallibe din simsarı sarlatanlara mı inanacağım.
Önceki ve bu cevabi yazılarımda coşkuların etkisiyle zuhulen sizi üzüp yaralayacak tümcelerden kaçınmaya çalıştım. Üzülmeyiniz lütfen, elimde olmayarak kaçanlar için de bağışlamanızı dilerim.
Hepimizin doğru ve gerçek inançlı Türkler olarak temel özelliği, laik ve Cumhuriyet sevdalısı, ATATÜRK İLKE VE DVRİMLERİNİN Genç neslimize, eyitimsiz kalmış, her an hata yapma ihtimalleri olan insanlarımıza doğru ve tam olarak anlatılmalıdır. " Çivi ile kazıyarak" sözünüze bayıldım segili kardeşim. İşte mefkureci Öğretmenin en önemli ve değerli amacı budur bence. Bilğiyi, Türklüğü, "doğru ve gerçek"ALLAH inancını, çağdaş uygarlık anlayışını, insanımızın beynine sonsuz silinmezlikle yerleştirmek olmalıdır her aydınımızın görevi. Bunu, aydın olma niteliğinin en başında bulunan değerli ve güzel inançlı öğretmenlerimiz yapacaktır öncelikle.
Öğretmenlerimizin çok büyük özveriler içinde çalıştığına inanırım ben. Onların bu fedakarlık ve özverili çalışmalarını değerlendirip, karşılığını vermeyen, çabalarını görmezden gelen, "üstüne üstlük" öğretmene saldıran, onun yaktığı toplumsal ışıkları söndürmeğe çalışanlar utansın ve yerin dibine batsınlar. Bu saldırganlığın başını çeken gerici yobaz zihniyeti olanca gücümle kınıyor, ayıplıyor ve protosto ediyorum.
Aydınlanma ve bilinçlenme yolunda:
Dağdaki çobanımızdan, maküs kaderine terkedilmiş taşra ve köylü insanlarımızdan, daha doğarken cahilliğe, yobazlığa, mahkum edilen
insanlarımızdan bu devinim ve eylemlerin beklenmemesi gerektiğini izninizle tekrarlayacağım. Türkiye coğrafyasında aydın insan olma, bunun gereğini kusursuz ve noksansız yapma konusu, bu denli önemle belirtilmesi gereken ayrıca bir görev ve zorunluktur.
Size ve sizin şahsınızda tüm Türk öğretmenlerine sonsuz sevgiler sunuyor, gözle görülür, elle tutulut üstün başarılar diliyorum.
Kemal polat
kempol tarafından 10/31/2011 8:59:08 PM zamanında düzenlenmiştir.
Merhabalar Sami bey,
Umarım, dilerim bütün öğretmenlerimiz sizin gibi düşünmüyorlardır. Eğer öyleyse hepten yanıp bitmişiz demektir. Siz bir Öretmensiniz, hem de lise öğetmeni. "Tarih bilmiyor, ATATÜRK ü tanımıyor, ATATÜRK ilkelerinin bir tanesini bile söylüyemiyor, CUMHURİYET'in kuruluşunu, amacını söylüyemiyor " diyerek şikayette bulunuyorsunuz. Eğitilmek için size teslim edilen çocuklarımıza, gençlerimize, bunları siz öğreteceksiniz. Onlara Atatürk, Cumhuriyet ve devrim bilincini sizler aktaracaksınız. Türk öğretmenlerini tenzih ederim, ama tarih bilinci, çağdaşlık, devlet ve toplum sevgisi olmayan öğretmenlerimiz varsa, elbette söz konusu bu önemli bilgi aktarımı da yapılamaz çocuklarımıza. Sizin onları aşağılayıp kınamalarınızda asla doğru değildir. Şu yazdıklarınızdan çok acı duydum ve üzüldüm. Oysa öğretmenlerimiz Türk toplumunun eyitim konusunda tek güvencesidir. Toplumumuzun en önde itici, aydınlatıcı güçleridir.
Siz bir lise öğretmeni olarak, toplumun aydın bir bireyisiniz. Türk aydınının, Türk varlığı, Cumhuriyetin, Atatürk ilke ve devrimlerinin korunup yaşatılması konusunda toplumsal sorumlulukları vardır. Bu sorumluluğu öğretmenden, doktor, mühendis, avukat,hakim; hülasa Cumhuriyetin imkan ve nimetlerinden yararlanarak mevki ve ikbal sahibi olmuş Türk aydınından istemeyecek de; cahil ve sefil bırakılmış, dağda çobanlık yapan insanımızdan mı isteyeceğiz.
CUMHURİYET in ve Türkiyede laik düzenin bir saldırı ve tehdit altında olduğu nasıl görülüp hissedilemez.Cumhuriyet rejimi kime ne vermiş, kime kişilik kazandımışsa, Türk toplumuna hizmeti de onlardan isteyecektir. Cumhuriyet rejiminin korunup kollanması yalnız yasaların değil, Türk aydınının da sorumluluğundadır.
Toplumları mutlu kılacak rejimler ille de silahla, topla, tüfekle korunsun düşüncesinde değiliz. Esas korunma eğitilmiş, sağlam tarih ve toplum bilinci alarak gelişmiş insaların birlikteliği ve gücleriyle sağlanır. Yurtsever, insansever, toplumsallığı özümsemiş insan yetiştirmektir esas olan. BİR ÜLKENİN; AYDININDAN, ÖĞRETMENİNDEN BAŞKA KİMLER SAĞLAYABİLİR BUNU? SİYASETÇİLERMİ? SADECE KAZANMAYI DÜŞÜNEN, RANT KOVALAYAN VAHŞİ KAPİTALİZM ERBAPLARIMI? KÜRESEL BÖLÜCÜ PARÇALAYICILARMI? Elbette bunlardan hiç birisi değil. Bizim ÖĞRETMENİMİZ, VATAN MİLLET SEVGİSİNİ RUHUNA SİNDİRMİŞ DEĞERLİ TÜRK AYDINIMIZ SAĞLAYAAKTIR BUNU.
Hepsi bu kadar, gerçek budur sevgili öğretmen Sami bey kardeşim. Yazdıklarınızı asla onaylamıyor ve size yakıştıramıyorum. AMA SİZİ BİR İNSAN VE ÖĞRETMEN OLARAK SEVGİLERMLE SELAMLIYORUM. (CUMHURİYET TÖRENLERİ KONUSUNDAKİ TAVSİLATLI YAZIM SAYFAMDADIR.) Kemal Polat
sami biberoğulları
Eleştirinizi tekrar tekrar okudum. Çok haklı olduğunuz taraflar var özellkle şu cümlelerinizde oldukça haklısınız. Siz bir Öretmensiniz, hem de lise öğetmeni. "Tarih bilmiyor, ATATÜRK ü tanımıyor, ATATÜRK ilkelerinin bir tanesini bile söylüyemiyor, CUMHURİYET'in kuruluşunu, amacını söylüyemiyor " diyerek şikayette bulunuyorsunuz. Eğitilmek için size teslim edilen çocuklarımıza, gençlerimize, bunları siz öğreteceksiniz.
Evet ben bir öğretmenim. Branşım da tarih. Keşke benim okuluma gelip de Atatürk'ü ve onun ilkelerini körpe beyinlere bir çivi gibi çakmak için nasıl bir çaba ve gayret içinde olduğumu görseydiniz.
Yazılabilecek şey çok lakin tartışmaya girmeyeceğim. İnsan ve öğretmene saygı duyan bir kişi benim için değerlidir her zaman. Ayrıca yazdıklarıma her kesin katılmasını da doğal olarak bekleyemem. Öyle olsaydı aynı kalıptan çıkmış torna ürünlerinden ne farkımız kalırdı?
kempol
Okulunuzu bizzat gelip görmeme ihtiyaç kalmadı, ikna oldum, çünkü öğretmenin sözü benim için yeterli teminattır. Altı yaşından itibaren körpe dimağ çocuklarımızı müşfik bir anneye - babaya teslim edercesine güven duyduğumuz öğretmene güvenmeyipte, dini imanı para, çıkar, rant kazancı olan mütegallibe din simsarı sahtekarlara mı inanacağım.
Önceki ve bu cevabi yazılarımda coşkuların etkisiyle zuhulen sizi üzüp yaralayacak tümcelerden kaçınmaya çalıştım. Üzülmeyiniz lütfen, elimde olmayarak kaçanlar için de bağışlamanızı dilerim.
Hepimizin doğru ve gerçek inançlı Türkler olarak temel özelliği, laik ve Cumhuriyet sevdalısı, ATATÜRK İLKE VE DVRİMLERİNİN Genç neslimize, eyitimsiz kalmış, her an hata yapma ihtimalleri olan insanlarımıza doğru ve tam olarak anlatılmalıdır. " Çivi ile kazıyarak" sözünüze bayıldım segili kardeşim. İşte mefkureci Öğretmenin en önemli ve değerli amacı budur bence. Bilğiyi, Türklüğü, "doğru ve gerçek"ALLAH inancını, çağdaş uygarlık anlayışını, insanımızın beynine sonsuz silinmezlikle yerleştirmek olmalıdır her aydınımızın görevi. Bunu, aydın olma niteliğinin en başında bulunan değerli ve güzel inançlı öğretmenlerimiz yapacaktır öncelikle.
Öğretmenlerimizin çok büyük özveriler içinde çalıştığına inanırım ben. Onların bu fedakarlık ve özverili çalışmalarını değerlendirip, karşılığını vermeyen, çabalarını görmezden gelen, "üstüne üstlük" öğretmene saldıran, onun yaktığı toplumsal ışıkları söndürmeğe çalışanlar utansın ve yerin dibine batsınlar. Bu saldırganlığın başını çeken gerici yobaz zihniyeti olanca gücümle kınıyor, ayıplıyor ve protosto ediyorum.
Aydınlanma ve bilinçlenme yolunda:
Dağdaki çobanımızdan, maküs kaderine terkedilmiş taşra ve köylü insanlarımızdan, daha doğarken cahilliğe, yobazlığa, mahkum edilen
insanlarımızdan bu devinim ve eğlemlerin beklenmemesi gerektiğini izninizle tekrarlayacağım. Türkiye coğrafyasında aydın insan olma, bunun gereğini kusursuz ve noksansız yapma konusu, bu denli önemle belirtilmesi gereken ayrıca bir görev ve zorunluktur.
Size ve sizin şahsınızda tüm Türk öğretmenlerine sonsuz sevgiler sunuyor, gözle görülür, elle tutulut üstün başarılar diliyorum.
Kemal polat
Atatürk'ü tam tanımasalar anlamasalar da onu benimsemiş önder kabul etmiş insanlarımız.
Atatürkçülük sadece soru -cevapla özetlenebilecek bir konu değil..Kutlanılmayan bayrama içindiysek
ağlamaklı olduysak Atatürk'ü anladığımızdan..Onu unutturmaya kalkanlara ağzımızı açıp bir kelime söylemeyelim
o zaman.. Onların yapmak istediği de bu zaten..
glenay tarafından 10/30/2011 8:24:15 AM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Bu gün ''ders kitaplarından Atatürk'ün resimlerini ve andımızı kaldırdılar diye ağlayıp'' ortalığı velveleye verenlerin ( Ki tamamen yalan. Ders kitaplarında andımız da Atatürk'ün resimleri de İstiklal Marşımız da var ) Atatürk ölür ölmez onu unutturmak için Türk paralarından Atatürk resimlerini kaldıranı Atatürkten sonraki en büyük devlet adamı ve idareci olarak lanse etmeye çalışanlara benim tepkim.
Neyse... Herkesin tepkisi kendine. Bunları o kadar çok dile getirdim ki yoruldum artık. Nasrettin hocanın dediği gibi yapmak lazım galiba.
Sen de haklısın....Sen de haklısın...Eee hocam ikisi de haklı nasıl oluyor bu iş ? Valla hanım sen de haklısın.
Saygılarımla.
Merhaba Sami Bey,
Yazınızdaki bazı yakıştırmaları size yakıştıramadım. Hele bir öğretmene hiç yakışmamış.
Yazılan görüşleri beğenmeyebilirsiniz. Belki okumamış olabilirsiniz. İki yerde şu yorumu yaptım. Kutlamaların ertelenmesi,
Van'da yaşanan acı olaylar değil. Kürtçülere yaranma işidir. Onların umurunda bile olmadığı, Diyarbakır B.Ş.Belediye Başkanının Atatürk Anıtına çelenk koymaya gelmeyişinden belli oldu. Bu deprem, Anadolu'nun orta ve batı kısımlarında olsaydı Cumhuriyet Bayramı kutlanırdı. Benim görüşlerim bunlar. Sizin anlayışınıza göre benim bu görüşlerim ağlak zırıltı mı oluyor?
Bir başka nokta, Atatürk'ü sevmek, Atatürkçü olmak, Atatürk'ün tüm yaptıklarını bilmeyi gerektirmez. Cahil gördüğünüz o kişilerden bazıları öyle yanıt verirler ki, şaşar kalırsınız.
Dost acı söyler.
Başarı dileklerimle saygılar.
sami biberoğulları
Bu ülkede 17 Ağustos 1999 da da deprem oldu ama 30 Ağustos Zafer bayramını iptal etmedik. Tamam Van acılı...Orada şenlikler yapmayalım.Yurdun tamamında da eğlenceler, şenklikler yapmayalım. Lakin kutlayalım. Yurdun tamamında kutlamaları iptal ederseniz Van Depreminde Şehid olan 63 Öğretmenin de, Teröristlerce şehid edilen 26 Mehmetçiğin de Van'da, Ercişte hayatını kaybeden 500 e yakın vatandaşımızın da kemiklerini sızlatırsınız. Daha da kötüsü bir hafta sonra Kurban Bayramını kutlayacak yüzünüz olamaz
Benim ağlak zırıltı dediğim sizin gibi gerçekten bu gün çok önemli ve anlamlı bir bayramı kutlayamadığımıza üzülenler için değildi.
Konuyu etek boylarının uzatılması, bazı alanlarda içki içilememesi yasağı, İmam-Hatip liseleri gibi alakasız yerlere çekip '' Aha da şeriat geliyor'' diye yaygara yapan ama Atatürk ve ilkeleri hakkında hiç bir şey bilmeyenlereydi.
Saygılarımla.
sami biberoğulları
Bir Cumhuriyet balosunda Atatürk dans eden iki genç görür. Hoşuna gider önce bu iki gencin dans edişleri. Yanlarına yaklaşır. Onların üniversite öğrencisi olduğunu öğrenir. Daha sonra sohbet etmeye başlar onlarla. Bu arada sorar Sakarya Savaşı hakkınfda neler bilip bilmediklerini. İkis de hık-mık ederler. Atatürk '' Bunları dışarı alın. Cumhuriyeti nasıl kurduğumuzu bilmeyenlerin şimdi Cumhuriyet bayramını kutlama hakları yok '' der.
O bakımdan sorduydum Kara Fatma'yı, Şahin Bey'i, Sütçü İmamı, Hulusi Eendi'yi tanıyor musunuz diye.
İnşallah bu sefer anlatabilmişimdir.
sami biberoğulları
Uyan Türkiye....
Mesut Yar'a 10 ayda 40 kilo verdiren formül.
70 Kiloyum
10 ay sonra 30 kilo olacağım.
Ne Mutlu bana.
Uyan Türkiye uyannnn artıkk yav......
Tekrar saygılar değerli dostum.
Veysel Başer
Suçladığınız kişilerde birisi; "Atatürk, yurdumuzu düşmanlardan kurtarmıştır. Ondan Atatürkçüyüm," dese; Atatürk ilke ve devrimlerini bilmiyorsunuz. Siz Atatürkçü olamazsınız mı diyeceksiniz?
Dediğim gibi dost acı söyler hocam.
Saygılarımla.
sami biberoğulları
sami biberoğulları
efendim timsahın doğurduğu yavrularını yedikten sonra ağladığı nı
öngörerek bu timsah gözyaşları meşhur olmuştur yani özetle
timsah yavruları dünyaya gelince doğuruyor sonra yiyor sonrada ağlıyor
yahu buna timsahlar bile güler
timsahın neden dünyaya geldikten sonsa azına aldığını ve timsahlardaki analık şevkatini bir inceleseniz derim bendeniz
ve o tarih bilemeyen öğrencinin neden o tarihi bilemediği nedeni de bence tartıima konusudur...
demem şuki saygılarım sonsuzdur ilgiyle okudum ve beğendim
yazıya başka bir isim bulmalıyız bence...
sami biberoğulları
Konunun başlığına gelince '' Timsah gözyaşları '' bizde bir deyim olmuştur. Verdiğiniz bilgi hakkında malumatım var. Dünyanın en vefalı kuşu olan Angutun ismini salak insanlar için kullandığımız gibi Timsah gözyaşlarını da böyle bir deyim olarak kullanıyoruz.
Önerinizi dikkate alarak yazının başlığını değiştiriyorum. Siz yine de yazın yorumunuzu. Yani olup olmadığını. Olmamışşsa sizin önereceğiniz bir başlığı da yazabilirim.