- 2377 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
Atatürk, Cumhuriyet ve Yeni Türkiye
.............Gazetede yayımlanan 17. yazım...........
Her taraf zifiri karanlık, yürüyorum… Gözlerim bir küçük ışık demeti arıyor. Birden bana bakan bir çift gözden yansıyan ışıkla karşılaşıyorum. Birdenbire içim ürperiyor, titriyorum. Sonra aniden o bir çift gözden yansıyan küçük ışınların yerini büyük ateş topları alıyor ve ben bu topların kaynağına doğru hızlıca koşuyorum… Uzun yıllar içimde büyüteceğim bir hayal dünyasının kıvılcımını bulmak, ateşini yakmak umuduyla… Ve ulaşıyorum…
İşte böyle başlıyor o unutulmaz tanışmamız. Sanırım ben o vakit 6-7 yaşlarımdayım, içimde masum bir mutluluk beliriyor. O sarışın, keskin bakışlı, mavi gözlü adamın gözlerinin içine bakmamla kendimi bir girdabın içinde bulmam bir oluyor. Aniden sınıftaki öğretmenimin sesiyle kendime geliyor ve yüzümdeki mahcup gülümsemeyle gözlerimi O’ndan kaçırıyorum.
Yıl 1994, bir kış ayı, soğuk bir gün… Adımı ve O’nun adını yazabilme sevincini yaşadığım ilk gün… Her kelimeyi ilk önce küçük harflerle yazıyorum ardından büyük… Küçük harflerle mustafa kemal atatürk, büyük harflerle MUSTAFA KEMAL ATATÜRK… Hayır, hayır küçük harf yakışır mı O’na hiç? O: GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK!...
Günlerden bir gün hayranı olduğum adamın cumhuriyet diye bir şeyi kurduğunu duyuyorum öğretmenimden. Birden seviniyorum, çünkü o ne kurduysa iyi bir iş için kurmuştur diyorum. Ama bir insan neden bir bina değil de bir cumhuriyet kurar ki? Acaba nereye kurmuşlar bu cumhuriyeti? Bin bir türlü soru beliriyor aklımda… Doğru cevaba ulaşmak için Hayat Bilgisi ders kitabımı açıp araştırıyorum. Sonra cumhuriyetin: egemenliğin bir tek kişinin elinde olmadığı ve oy hakkına sahip yurttaşlarımızın seçtiği temsilciler eliyle, yasalara uygun biçimde haklarını kullandığı yönetim biçimi olduğunu öğreniyorum. ”Vay be!..’” diyorum içimden. O anda annemin ve babamın seçimlerde oy kullanışını ve görevlilerin onların ellerini boyamalarını anımsıyorum. 8-9 yaşlarında bir çocuk, bir insanı içinde ne kadar yüceltebilirse ben de O’nu içimdeki gururla o kadar yüceltiyorum.
Yıllar sonra bugün çocukluğumu anımsıyorum, çok şey değişmiş. Ben o küçük kız değilim artık; daha büyüğüm, daha olgun düşünüyorum ve daha önce göremediklerimi daha iyi görebiliyorum… Değişime açık zamanda değişmeyen tek şeyin zaman olduğunu da kavrıyorum artık! Cumhuriyetin kurulduğu şehirdeyim; caddeye çıkıyor ve insanları gözlemliyorum. Toplumumuzun yapısından tutun da düşünce tarzı, hoş görüsü, yaşam koşulları, eğitim seviyesi, geleceğe bakışı, geçmişe olan saygısı değişmekle kalmamış; belki de yok olmuş, yok edilmiş hain ve fırsatçı düşünceliler tarafından…Halkın eşitliğine, özgürlüğüne, Cumhuriyetimize söz söylenir olmuş. Elimizden güçlerimiz alınmış. Nerde o eski kağnılarla silah taşıyan Türk kadını, nerde cephede kanının son damlasına kadar savaşan Türk genci? Kılıçtan keskin kalemi ile savaşan, hayır ne münasebet bu bayram kutlanacak diyen bile kalmamış… Sadece bu utanç yüzünden, bana umutla bakan gözlerin sahibinin odamdaki resmine bakamıyorum. Bakarken gözlerim doluyor, utanıyorum…
Duyduğu güvenden dolayı bize emanet ettiği Cumhuriyet’i düşünüyorum, bir de yolunu kaybetmiş geleceği yani gençliği… İlk defa korkuyorum, geleceği göremiyorum; çünkü çok karanlık… Atatürk’ün bize armağan ettiği özgürlüklerimizi koruyalım, Cumhuriyetimize her fırsatta sahip çıkalım… İnadına kutlu olsun bayramımız, hür olsun dalgalansın şanlı bayrağımız...
Bir arkadaşımın her zaman söylediği gibi:
Karanlığın olmadığı aydınlık yarınlara…
Düşünceleriniz mürekkep iziniz olsun, Hoşça Kalın!...
♪î♪ỡŝħ
YORUMLAR
Cumhuriyet kolay ilan edilmedi. Ülkemizin adı "Türkiye Cumhuriyeti" Her ne yaşıyorsak yaşayalım acımızla, sevincimizle ülkemizin adında da var olan Cumhuriyeti marşlarımızla, şiirlerimizle kutlamalıyız. Şehitlerimiz ve Van depreminde yitirdiklerimizin acısını unutmuş değiliz hiç birimiz ama biz çok güçlü bir milletiz. Acıyı ve sevinci aynı anda kaldırabiliriz diye düşünüyorum. Yazınız çok anlamlı ve güzeldi. Kutluyorum. Sevgilerimle.
Önce; 24 şehidimiz, ardından; Van depremi. Kısa aralıklarla, üzüntüye boğulduk, millet olarak. Bir daha yaşamamayı diliyorum, böylesi acıları. Ne var ki Cumhuriyet Bayramı Kutlamaları, her iki olaydan da bağımsızdır. Hatta bağlayıcıdır. Millet olarak; bütün olduğumuzu, birbirimize kenetlendiğimizi yaşamaya, Atatürk'ü ve Cumhuriyet'i hissetmeye ihtiyacımızın olduğu zamanlardayız. Yanısıra Cumhuriyet Bayramı; Devlet'in değil, Halk'ın bayramıdır. Yanlış ve talihsiz bir kelimedir: İptal. Yerine; Milli Yas ilan edilmiş olsaydı: Basının ve televizyon programlarının da dahil edildiği, daha doğru olurdu, kanısındayım.
Neticede, Kutlama dediğimizde kastedilen de dansöz oynatma, içip içip naralar atma değildir. MİLLET'İN, MİLLET OLDUĞUNU HİSSETMESİDİR. 88 yıllık geçmişi boyunca da, 1999 da 18.373 ölü ve 48.901 yaralı verdiğimiz Marmara deprimi dahil olmak üzere, hiçbir olay ve nedenle iptal edilmemiştir, kutlamalar.
Anlamlı yazınızdan ötürü kutluyorum. Saygılar, selamlar.
bekir güçlüer
arkadaşım sanırım matem yüzünden cumhuriyet bayramı kutlamalarının iptali ile cumhuriyetin ortadam kaldırılmasını karıştırmışsın
ideolojik düşüncelerini kusma şansı yakalamış fırsatı değerlendirmişsin
ama düşünmedinmi hiç ikisi arasındaki farkı görebilenler var ve yakalayıverirler tutarsız cümleleri...
CUMHURİYET BAYRAMININ İPTALİ İLE CUMHURİYET BAYRAMININ -TAMAMEN-KALDIRILMASI FARKLI ŞEYLERDİR
CUMHURİYET ELDEN GİDİYOR YAYGARASINA GEREK YOK YETERİ KADAR AYRIMCI TOHUMLAR EKEN VAR...
ZATEN TERÖR YETERİNCE YORDU VE VAN DEPREMİ...
Râzı tarafından 10/29/2011 3:01:52 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ankara'daki tören iptal!
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Van depremi nedeniyle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları çerçevesinde Atatürk Kültür Merkezi (AKM) tören alanında düzenlenen resm-i geçidin iptal edilmesine karar verdiler. (28 ekim2011 tarihli basın haberi)
Bu beyler kendi başlarına nasıl karar veriyorlar da tek "Ulusal bayram"ımız olan Cumhuriyet bayramı törenlerini iptal ediyorlar.
Değil bir ilçenin, bir ilin yıkılması, bir bölge hatta Türkiye’nin tamamı yıkılsa ve bir tek Türk vatandaşı kalsa, yine de "Cumhuriyet Bayramı" kutlanır. Kutlanamaması için Türkiye Cumhuriyetinde tek bir vatandaşın kalmaması ya da Cumhuriyetin ortadan kaldırılması gerekir.
Türkiye'de tek bir vatandaş kalmamacasına bir felaket yaşanmadığına göre; CUMHURİYET Mİ ORTADAN KALDIRILDI?
19 Mart 1981 gün ve 17282 sayılı resmi gazete.
Kanun no: 2429
Kabul tarihi: 17 Kasım 1981.
Madde 1: 1923 yılında Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim günü Ulusal Bayramdır. Türkiye’nin içinde ve dışında Devlet adına yalnız bugün tören yapılır Bayram 28 Ekim günü 13.oo'dan itibaren başlar ve 29 Ekim günü devam eder.
Madde 2: Aşağıda sayılan resmi ve dini günler ile yılbaşı günü genel tatil günleridir.
...
Türkiye Cumhuriyeti kanunları Ülkede yaşayan herkesi bağlar.
Bu beyler, kanunun üzerinde olan kişilermidirlerki, kanunun emrettiği bir töreni iptal edebiliyorlar?
BİZ, TARİH’DEN YADİGÂR, YILDIRIMLAR YARATAN BİR IRKIN TORUNUYUZ.
BİZ, CEHENNEMLER KUDURSA, BU CUMHURİYETİN ÖLMEZ BEKÇİLERİYİZ.
BİZİ TANIMAYANLAR VE UNUTANLAR TARİHE SORSUN. BİZ ÖLMEZ TÜRK’ÜZ.
BİZ, BU VATAN İÇİN BİR ÖLÜR BİN DİRİLİRİZ, BİZ MUSTAFA KEMALLERİZ.
Yazınızı beğenerek okudum. Tebrik eder, saygılarımı sunarım.
CUMHURİYET BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN.
yok,sul
vandaki cumhur ızdırapta
tabii deprem ankarada yada istanbulda olmamış
memleketimin van ilçesinde olmuş
ordaki cumhur cumhuriyet bayramını kutlayabilirmi kutlayamaz
bana dokunmayan yılan bin yaşasın demek değilmidir ve göçük altından
çıkmiş üşüyen aç bir halka ''yahu işte siz kusura kalmayın biz bayram ediceğiz
bandolar çalacak davullu zurnalı yapıcağız desek ne derece oranın cumhuruna cumhuriyet bayramını yaptığımızı nasıl izah edeceğiz
ki atatürkün dogu illerine ve hatay kerkük musul politikasına bire bir uyuşmakta bu tedbir ve duyarlılık diye düşünmekteyim
10 kasımda düğün yapmak nasıl yanlışsa cumhurun bir bölümünü hiçe sayıp cumhurun diğer bir bölümünün aşikaren bayram yapması uyumsuzluktan başka birşey değildir
gereği zaten yapılıp sessizce bayram yapılır ve oranın halkı da bundan memnunluk duyar
tavsiyem şudurki atatürkün dış güçlere rağmen doğu illerimizle olan mücadelesini okumanızdır ve mükemmeldir aşağısı sakal yukarısı bıyık ortamında müthiş bir mücadeledir okumanızı tavsiye ederim
her neyse değerli dostlarım bendeniz böyle düşünmekteyim düşüncelerinize saygım vardır sürçü lisanım varsa affola saygılarımla efendim hürmetler
bayramınızı hem kutluyorum hemde mübarek olsun dileklerimi iletiyorum...