Senden nefret edenleri sev; iyilikten başka üstünlük alameti tanımıyorum. -- ludwig van beethoven
SEVİLAY DİLBER
SEVİLAY DİLBER
@sevilaydilber

YAŞAMIN YEDİ RENGİ

28 Ekim 2011 Cuma
Yorum

YAŞAMIN YEDİ RENGİ

17

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1249

Okunma

Okuduğunuz yazı 28.10.2011 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
YAŞAMIN YEDİ RENGİ

YAŞAMIN YEDİ RENGİ


YAŞAMIN YEDİ RENGİ

Metalin soğuk demir ile öpüşmesi sonucu…
Büyük bir gürültü ile…
Kapı kapandı.
İç gıcıklayan tınsıyla birlikte…
Nefesi bir hamlede çıkıverdi.



Sabah ezanı okunuyordu.

Müezzinin yanık sesi ezan mısralarıyla buluştukça, içinin geçmişliği yüreğine tonlarca ağırlığı ile oturuverdi. Titrek parmaklarını gece lambasına doğru uzattı. Kapanan gece lambasının hemen ardından, odayı aydınlatan mor ışığın son cılız aydınlığı yerdeki halının üzerinde eriyip gitti. İmsak vaktinin ölgün aydınlığı odanın duvarlarında kendine yer edinmeye çalışırken, yorgun bedeniyle öne doğru kaykıldı. Adımlarını sürüklercesine evin küçük balkonuna doğru yöneldi. Zira günün en çok sevdiği anları tam da bu dakikalardı.
İnsanların, evlerin, ağaçların tüm şehrin uyuduğu anlar…

Küçük evde balkon sığındı ikinci bir ev gibiydi. Sadece bu dakikalarını geçirdiği anlarda; ikinci evin soğuk duvarına yaşlı başını yaslar evlerin çarpık çatılarından uzaklara dalar, yaşanmış koca bir hayatın hangi vakitlerde uçup gittiğini düşünürdü. Bulanık olan beyninin içinde bir o kadar bulanık olan geçmişinin izlerinde gezinip dolanırken, aynı anda mide sininde bulantıları başlardı. Ama bunu önemsemez derin bir nefes alıp vererek geçiştirmeye çalışırdı.

Gözlerini gece grisine çevirdi.

Geceden kalma son karartı; gökyüzünün açmak istediği beyazımsı mavi rengi ile mücadele ederken, sağ taraftan göz kırpmaya çalışan bir bulut parçasıyla karşılaşınca ürküp son siyahını da bırakıp usulca çekilmeye başladı. Sessiz ama bir o kadar da onurlu haliyle.

Yaşlı adam içine çekti. Ölgün ama bir o kadar da hayran bakışları gökyüzünde gezinirken, içinden rabbine şükretti.

Hayranıydı.
İşte tamda bu dakikaların hayranıydı. Bu sessizlik, sessizce günün ışımaya başlaması… Mistik duygular içerisinde huşu ile o anların tadına varmak. Ah ne kadar keyif vericiydi değil mi? Şu son günlerinde. Belki de saniyelerinde. Kim bilebilir ki?

Ne önemi var ki diye iç geçirdi.
Gezintisine devam etti.
Önemsemeden.

Çarpık küçük evlerin arasından sıyrılıp, kavak ağacı gibi uzanan şu binalarda olmasa diye düşündü. Nedense sevmiyordu o binaları. Samimiyetsiz geliyordu. Sevimsiz görünüyorlardı. İçinde yaşayanlar ile beraber, sanki bir başka şehirlerin yapılarıydılar. Bu küçük kasabaya, sonradan sürüye katılmış koyunlar gibi şaşkın ve bir o kadar da asi halleriyle kafa tutuyor gibiydiler.

Bir anda hüzün dolan mavi gözlerini, karşı evin çatısına çevirdi. Tuğla saksılardaki begonyalar ne de güzel açmışlardı. Güne gülümsemeye çalışan dudaklarının kıvrımlarından, geceden kalma son çiy taneleri de yuvarlanıp toprağına karıştı.

Kendide gülümser oldu.
İstemsizce.

Tek katlı evin merdiven başın yöneldi gözleri. Geceden kalma çöpleri yemekten semiren kediler uykunun en dip noktasında yuvarlanırken, etraflarında cirit atan fareler salınarak sürü halinde yokuş aşağı inmeye çoktan başlamışlardı bile. Bir orkestra şefi edasıyla en önden giden farenin ayağı sekiyor muydu ne? Gözlüğünü yanına almadığına hayıflandı.

Bir an kıvılcım saçan gözleri evlerin pencerelerine mıhlandı.

Sıkıca perdeleri kapalı olan evlerin pencerelerinde insan yansımaları aradı. Evlerin içinde yaşayan insanların siluetlerini… Hayal etmeye çalıştı. Elindeki fırçayla darbeler vurmaya başladı beyaz kâğıdın üzerine. Koca bir hiçlik çizdi.

Oldubitti merak ederdi bu yabancı evlerin içinde yaşanan gizemli yaşamları. Geceleri sıkıca kapanmış perdelerin ardından; ışık huzmeleriyle beraber dışarı aksi vuran insan siluetlerini ve birde sabahın aklığında mezar sessizliğinde duran perdelerin ardındakileri…

Kimsesiz kalalı yapacak pek bir şeyi kalmamıştı. Refikası Nur hanımı kaybedeli tam tamına üç yıl iki ay dört gün olmuştu. Yaşlı adam her geçen günü parmak hesabı ile sayıp defterine muntazam bir şekilde yazıp gününün ayinini böylece tamamlardı.

Nur hanım öleli gecesi gündüzüne karışmıştı. Geceleri gündüz gibi, gündüzleri gece gibi yaşar olmuştu. Tahammülü kalmamıştı.

İnsanlara.
Yaşamaya.
Kendisine.

Tahammül edebildiği sadece bu anlardı. Ruhu bu anlarda dinleniyordu. Bu anlar ona bir şeyleri hatırlatıyordu.
Hani o, gecenin kopkoyu anının gökyüzüyle beraber gri renge bulanıp bulutların gökte yüzmeye başladığı anlar var ya.

Ölümün tatlı huzuruna kavuşmayı özletiyordu.
Dingin ve sessizce...
Refikası nur hanıma kavuşmayı...
Ne çok özlemişti…
Ölmeyi…

Aşağı sokaktan gelen ses ile düşüncelerinden sıyrıldı.

Simitçi…

Her kes uyanmak üzereydi.
Kâinat uyanmak üzereydi.
Vakit gelmişti demek.

Bedenini kımıldatmaya çalıştı. Eskimiş bir kamyonet gibiydi. Son bir hamle ile ayağa kalktı. Balkon penceresinin perdesini sıkıca kapattı.

Ayaklarını sürüyerek yaşlı ve bıkkın bedeniyle yatak odasına doğru yöneldi.



Yaşam yedi renkti…
İlk altısı hep gri oldu…
Son zamanlarında…
Metal kapı ardından kapandı…
Özlediğine kavuştu…
Yedincisi simsiyahtı…

SEVİLAY DİLBER

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yaşamın yedi rengi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yaşamın yedi rengi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YAŞAMIN YEDİ RENGİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA, @erayozgorsarikaya
13.3.2012 14:56:54
okudum ve dondum kaldım kendime gelmem 30 sn yi bulmuştur çok çok güzel kelimeler benzetmeler betimlemeler muhteşem ve bir o kadarda hazin yine hayel kırıklığına uğramadım çok güzeldi
tebrikler
selamlar sevgiler
KEMAH_LI
KEMAH_LI, @kemah-li
20.2.2012 23:56:37
Gece tarifi yapılmaz anların zamanı..Yazınızı okurken geceye baktım bende..Nur hanımı özleyen gözlerle aradım gecenin içinde kendimi..Öylesine değil seçerek okuduğum yazıların içinde öyle derin anlamlar varki...Hayatın ve mekanın tasfirlerini karıştırıp yedi renkte anlatmanız çok güzel...Duyguları farklı rüzgarlarla karıştırıp esintide insana her hazzı tattıran kaleminize çok teşekkür ediyorum...Sizin yazılarınızı gece okumak ve düşünerek geceyi yaşamak güzel..Sağ olun üstadım...Sihhatle kalın inşallah..Saygılarımla...
İrfan Yılmaz
İrfan Yılmaz, @irfan-yilmaz2
3.11.2011 10:47:55


Sevgili Kardeşim Sayın: sevilay dilber

Çok güzel bir nesir olmuş.

Beğenerek ve saygı duyarak eserinizi okudum.

Tebrik ediyor başarınızın daim olması dileklerimle birlikte sayfanıza geldim.
Hürmet ve sevgilerimi getirdim sayfanıza ... Lütfen kabul buyurunuz.

Kaleminiz her daim kudretli, İlhamınız eksilmesin diyorum.

Saygılarımla.

Dr. İrfan Yılmaz. - TEKİRDAĞ.



cizgilikagit
cizgilikagit, @cizgilikagit
2.11.2011 09:58:45
Bir amcamız vardı nur içinde yatsın. Fötr şapkasıyla, takım elbisesiyle, bastonuyla tam beyefendi. Gelir giderdi bizim oraya. Birgün "herkesin peşinde koştuğu benim için geride kaldı kızım artık gitmeyi bekliyorum ben" demişti.
Bu arada ben ne güzel yazılar kaçırmışım, daha dikkatli olmam lazım.
Elinize sağlık.
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ, @sabihakucuktufekci
29.10.2011 23:59:08

gökkuşağı yaşamlar

tebriklerim günün yazısına hayata kattığınız sevi yürekli eşsiz cümle güzelliklere iyi ki varsınız değerli dost..:)
sevgim saygım selamlarımla..
Hüseyin TOPHAN
Hüseyin TOPHAN, @huseyintophan
29.10.2011 22:39:24
evet güzel anlatımdı saygı duydum yazan kaleme slm bogazın ılk esen koyundan
Funda SAĞLAM
Funda SAĞLAM, @fundasaglam
29.10.2011 20:37:18
güne güzel bir yazı düşmüş:)
ne güzel kalem daim olsun saygımlaaa
O qué
O qué, @o-qu
29.10.2011 14:22:39
Tebrik ederim güne düşen güzel yazının yazarını...
Sevgiler
Gecenin Sessizliği
Gecenin Sessizliği, @gecenin-sessizligi
29.10.2011 14:01:07
Yaşam yedi renkti…
İlk altısı hep gri oldu…
Son zamanlarında…
Metal kapı ardından kapandı…
Özlediğine kavuştu…
Yedincisi simsiyahtı…


.....Ölümün rengi ne ?.....
.....hayatın rengi ne ?....
.....bizim rengimiz ne ?....
...Bende hep düşünmüşümdür insanların gece olup ta perdesini sıkıca kapattıktan sonra yaşadıklarını.Gecenin sessizliğiyle gelen iniltileri,acıları,sevinçleri.Kim bilir ne yaşıyorlardır.Ne fırtınalar esiyordur kimseye söyleyemedikleri.

Hamuş-71
Hamuş-71, @hamus-71
29.10.2011 11:52:53

Güne düşen güzelliğinizi kutluyor kendi yaşam renginizin gökkuşağı kadar renkli olmasını diliyorum.

Saygıyla...

Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
29.10.2011 00:08:16
Güne gelmeyi hak eden güzellikte bir yazıydı. Kutlarım canım. Sevgilerimle.
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
28.10.2011 23:54:00
sitede kaleminin rengini okuyanın yüreğine hemen işleyenlerdensiniz...

sayfanızdan hiç bir zaman boş dönmedim...

bu Edebiyat adına bizim içinde sizin içinde büyük kazanç olmalı...

tebrikler..
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
28.10.2011 23:45:43
10 puan verdi
Uzun zamandır yazılarını okumamıştım. Özlemişim o güzel kalemini. İşte yazı, işte yazar...
Yazı sayfada akıp gidiyor. İnsan okumaya yetişemiyor.

. Tebrikler yazarım. Selamlar, sevgiler...
Salih Ataseven
Salih Ataseven, @salihataseven
28.10.2011 23:23:16
O yedi renk değilmidir,mühtecem eserleri yüz yıllarla devreden,O ruh değilmidir,Onu yapan.....Yoksa o yedi renk bilmeyenlerin elinde bir hiçdir...tebrikler,yoğun içerikli bir çalışma için..selam ve saygılarımla.
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
28.10.2011 23:12:54
evet güzel anlatımdı saygı duydum yazan kaleme
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
28.10.2011 23:08:22
Hissettiren bir yazıydı. Duygu ağırlıklı. Tebrik ederim canım. Sevgilerimle.
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
28.10.2011 22:40:00
Çok güzel...Uzun zamandır beklediğim bir çalışmaydı. Yazmak sana yakışıyor.

Kutluyorum. Sevgiler güzel arkadaşım.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.