- 691 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK VE KİN (28)
’Kalkalım Neslihan geç oldu’ dedi Selim.
’Oturuyorduk evlat’ ’Nasıl olsa daha buradasın baba arada uğrarız’ Neslihana baktı dikkatle ’Arkadaşım yol yorgunu dinlenmesi lazım’...’Sizi tanıdığıma çok memnun oldum’ Dedi Neslihan Ahmed Baba’nın elini öpmeye yeltenirken, nezaketle ’Sağol kızım’ Diye elini aşağı çekip tokalaşan bu orta yaşlı adamı sevmişti nedense. Efendi adamdı besbelli, kelimeler ağzından tane, tane, çıkarken insana huzur veren kadife bir ses tonu.
Baba sevgisine aç yüreği belki konuşturdu onu. ’Sizi her zaman görmek isterim, dinlemek isterim.’ ’O ne demek evlat’? Dedi Ahmed Baba ’Her zaman kapım açık, Selim olsun olmasın ne zaman arzu edersen gelebilirsin’.
’Otur çay yap haaa bir dakika dedi, bak her zaman böyle bonkör olmam ha, yarın öğle kıyıları gezdirmek benden, birde mangalda balık’..
’Bizi mahçup ediyorsun baba’ Dedi Selim. Elini Selim’in omuzuna koyarken dokunaklı baktı gözlerine Ahmed Kaptan. Duygulanınca hemen kızarırdı, üzülüncede.
Gözleri sulandı ’Sen bana Çetin’in hatırasısın biliyormusun’. İçini çekti ’Evlat’ Dedi ’Genç adamlar cesaretli olur, çok dalga vardı o gün denizde, arkadaşlar gözü kara Ahmed derlerdi o zamanlar bana’ Güldü ’Şimdi durulduk bakma, baban dalma dedi dinlemedim’ Nefes almaya ihtiyaç duyuyormuş gibi duraksadı ’Dipte fazla kalmışım evlat çokta yorulmuştum, bir hastalık bu zıpkınla balık avlamak, arada deniz çeker seni heleki onunla iç içeysen, elime iri bir Orkinos geçti, Karaburun taraflarındayız, Marmara’ya yaklaştıkça deniz soğur, Ayvalık tarafları Çanakkale’ye doğru oraların denizi hepten soğuktur’..
Selim gözlerini ovuşturarak ’Yarın anlatsan devamını’ Dedi.. ’Hayır’ Diye teknenin tahta çıkıntısına tutunduğu ellerinden biriyle Selim’in bileğini tutarak müdahale etti Neslihan. ’Lütfen izin ver anlatsın’ ’Ama ayakta kaldık canım’ Ahmed Kaptan Güldü ’Geveze çenem işte, isterseniz yarın’ Sözünü bitiremedi ’Hayır Ahmed Baba’ Dedi Neslihan ’Sonunu merak ediyorum lütfen’... Ahmed Kaptan gülerek sözlerine devam etti ’Karaburun’un az yukarılarında’ Gerginleşmeye başlamıştı yüz ifadesi o farkında olmadan, ’İri bir Orkinos vurmuştum’,Eliyle gösterdi, ’Bir metreden uzun, ama kollarımda derman kalmamıştı’ Yutkundu ’ilk bahar ayı olmasına rağmen sular buz gibiydi çokda dalga vardı o gün yine’.
’Orkinosla epey mücadele ettik nihayet çırpınmayı bıraktı’ Neslihan sözünü kesti ’Deminde söylediniz ya Marmara’ya doğru sular neden o kadar soğuk’? ’Çünkü evlat yeraltı kaynakları o tarafta daha fazladır bu yüzden. Deniz altındada kaynak suları bol olduğundan haliyle suyu yaz kış soğuktur batı tarafları hep böyledir aslında.
’’Neden turistler en çok Egeye ve Akdeniz’e geliyor dersiniz? en büyük nedeni bol güneş sıcak deniz’, Ardından güldü ’Adamlar zaten soğuk ülkelerin çocukları, o yüzden haliyle sıcak yerleri tercih ediyorlar’
’Selim ’Baba’ Dedi ’Orkinos hikayesi yarım kaldı anlatta gidip yatalım’ ’Haaaa neyse Orkinosu öldürdüm ama artık bendede ne onu taşıyacak, nede sudan çıkacak güç piskoloji kalmıştı’.
’Sudan çıkmaya çalışırken arkadaşlar dibe indiğimi görmüşler, hava soğuk dalga çok, kimse beni kurtarmaya cesaret edememiş, ama Çetin’ Dedi ’Önceden dalgıç kıyafetlerini giyinmiş hazır bekliyormuş bakmışki benim sudan çıkacağım yok suya atlamış, ayıldığımda gemide bir ranzada yatıyordum, yuttuğum suları boşaltmışlar, az kalsın Çetin’de ölüyormuş, arkadaşların yardımıyla zar zor bizi gemiye almışlar, siz ne diyorsunuz çocuklar ’ Dedi gözlerini silerken ’Benim arkadaşıma can borcum var, bir tekne sefası nedirki, inanın’ Dedi teknenin tahta korkuluklarına elini şiddetle vurarak ’Bu gün canımı iste vermezsem adam değilim evlat’.
Selim kollarını Ahmed Baba’sının boynuna dolayarak ’Tamam baba sakin ol bak babam öldü, senin bana vereceğin en büyük ödül uzun sağlıklı bir ömür sürmendir.Bırak bu can verme laflarını sen bize daha çoook lazımsın’...
&&&&RabiaBelgin&&&&