HAYVANLARI SEVMİYORUM
İnsanı Sevmenin, hayvanları sevmekle başladığını bilen hümanist bir yapıya sahip olmama rağmen aşağıda sıraladığım hayvanları sevmiyorum.
• Trafikte ışık kırmızıdan sarıya döndüğü anda (Yaklaşık 1 nano saniye) kornaya basan,
• Kendi arabasının geçiş önceliği olduğuna inanıp, dibime kadar sokularak selektör yapan,
• Arabasının camından yola çöp atan, kül tablası boşaltan,
• Yağmurlu havalarda gerekli özeni göstermeyip, insanların üzerine su sıçratan,
• Toplu taşıma araçlarında yaşlılara, hamilelere ve çocuklu kadınlara yer vermemek için uyuma numarası yapan, cep telefonu ile bağıra bağıra sohbet eden,
• Konuşurken yabancı kelimeleri kullanınca entelektüel olduğunu zanneden,
• “Aaa bak kız, aşk-ı memnu’nun kitabı çıkmııış!” diyen,
• Düğün, dernek ve bilumum coşkulu günde havaya ateş etmeyi erkeklik gösterisi sanan ve birçok insanın hayatını karartan,
• Hak arama bahanesiyle sağa sola Molotof kokteyli atıp, masum insanlara zarar veren,
• 70 yaşını aştığı halde küçük kızlara sulanan,
• Namus uğruna kendi eşini, kız kardeşini öldürmeyi mubah sayıp, elalemin karısına kızına yan gözle bakan,
• Yerlere tüküren, hapşırırken ağzını burnunu kapatmaya gerek görmeyen, esnerken 20’lik dişine kadar ağzındaki tüm detayları insanlara sergileyen,
• Umumi tuvaletlerde sifonu çekmeyen, klozetin oturma yerine işeyen, (Genelde koç burcu erkeği kıllı olur ve ayakta işer)
• Yeni dökülmüş betona ayak izi bırakan, günün tarihini, ismini ya da buna benzer gereksiz şeyleri yazarak tarihe geçeceğine inanan,
• Eşine, çocuklarına eziyet eden,
• Halkın gözünün içine bakarak yalan söylemeyi siyasetin gereği zanneden HAYVANLARI SEVMİYORUM! Yoksa kedi, köpek ve börtü böcekle hiçbir sorunum yoktur ve olamazda.
Yaklaşmakta olan soğuk kış günlerinde balkonunuza, ya da pencere pervazlarına, kuşlar için ekmek kırıntıları bırakmanız dileğiyle…