- 324 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Avatar Kalıp 2
2-Yeryüzündeki sosyo toplumsal avatar kalıp biçimleri çeşitlidirler. Bu çeşitlilik aynı kalıp sağlayışlarını farklı nesnel ve öznel zemin devinmeleri üzerine farklı sağlayış inşa etmelerinden ötürü, farklıdırlar. Değilse avatar formların kalıbı özündeki temel sağlar olmalardan kaynaklı, bir farklılık değildirler.
İnsan özne (kişiliği), ve nesnesi avatar kalıpla dış bağıntıyı sağlayabildikçe huzur ve haz içindedir. Bunu sağlayamayan aksamalarıyla da daima kaygı ve tedirginlik içinde oluşla elemlidirler.
İnsanlar sos yo toplumsa avatar kalıplarla dış bağıntıyı iyi sağlayabilmek için geçici kendi avatar kalıbı tanımak ve onu kullanmak, kullanırken de yönlendirmek, yönlendirirken de etkilenip; mini minnacık yeni yeti sel formları avatar üzerine inşa etmektedirler.
Avatar kalıbı kullanmak için onu anlamak demek, sizden önceki bu güne yönelik her bir karakteristik koşulların nelerden hareketle şartlarının neye göre devingence biçim aldığını anlamaktır. İşte o zaman avatar yapıyı, mini minnacık eğip büken inşaları, ortaya koyabilirsiniz.
Avatar kalıbın gelişme çizgisini (geçmişini) anlayamayan kişiler, avatar içinde esir ruhturlar. Çünkü bu statükocu bağnaz kişiler, içine doğdukları avatar süreçleri, saltık olanın, değişmez olanın sizle girişme yapan biçimi sanırlar. Bu doğal hali; sosyal aktarılan anlama biçimiyle inanç aştırırlar. Böylelikle, saltık olandan, kutsal olanı anlama sapıncı elde ederler. Oysa bir kutsal oluş, illa saltık görünenle belirmez.
Kişiler ortak olan aynı avatar kalıbı kullanırken, farklı özne ve öznel oluşu da yaşantı aşıp yansıtırlardı.
Geçici formel avatar kalıplar sizden öncedir. Ve yine avatar kalıp herkese farklı yansır. Ya da kişiler öznesi bu avatar kalıbın belirişini, kendilerine özgü farklı yansıtırlar. Yine bu avatar kalıplar kişiliğinize de yansıyacaktır. Kişilik tutumlarınızdan da, sizin nasıl bir inancı ve sosyal avatar kalıp içinde girişmiş olduklarınız da tahmin edilebilir.
Sizi temsil eden tutum ve davranışları giriştirir olan avatarlar, yine dıştan size kuplaj olan ve sizde beliren yönlendiricidirler. Çeşitli duyum organları bu kuplaj intikallerin aracısıdırlar. Kuşkusuz ki siz verili olanın bilgi ve tutumuyla, bu kuplaj avatarlarla; yine avatarların sizdeki yansımasıyla, avatarları etkileyecek girişmelerin içinde de olacaksınızdır.
Sosyal hayat içinde, avatar anlayışların çok uzun süren bilinçsiz anlamalara dek kullanımları da kişiler üzerinde, hayli etkili ve uzun boylu etki olacaktırlar. Bu kabil etki ile uzun boylu sürer olan aktarımlar da kişiler üzerindeki etkileri; kişilerin devraldıkları avatar dünyayı geçmişten bu güne saltık sanmaları içindeki katkı payı çok büyüktür. Az çok bu durum içindeki değişmeleri insanlar görseler de, bunun bağlantılarını kuramazlar bile.
Bir avatar kalıp sosyal tutum, oluştuğu dönem içinde; reeldir, anlaşılırdırlar. Bu reel ve anlaşılır olan aktarımlar, geleceğe doğru intikal ettirilir. Bu intikal ettirilişler yüz, iki yüz yıl gibi süre içinde ola gelen oto değişmelerden ötürü; o günkü gerçekliğin ilişkileri, ileri taşınamaz. Gelecek geçmişe göre geçmiş üzerine yeni bir re organizedir.
Bu nedenle geçmişin değişen ilişkileri geleceğe taşınamaz. Ama geçmişe değin düşünce felsefesi geleceğe taşınır. Yani geçmiş zaman içindeki ilişkilerin şimdiki zaman tutumları karşısında bağıntılı olmasının ilişkisini kurmanız, olanaksızdır.
Çünkü egonuza göre reellik, sağlasan olan reelliktir. Sizin geçmişte şimdiki gibi bir sos yo toplumsa olacakla dıştan dolaşan üzerindeki sağlasan reelliğiniz yoktur. Bunun için, geçmişte böyle bir reelliğin yaşanmış olacağını hayal etmeniz de bu nedenle olanaksız olur. Çünkü size göre içinde olduğunuz zaman koşulları, geçmişe göre şimdi değişmiştir. Geçmiş büyük oranda ortadan kalkmıştır.
Şimdiki çevreniz: sınırlı ve verili bir çevre durum olmalarına rağmen, yine de içinde olduğunuz avatar zaman nedeniyle; sosyal aktarımlı ve ego güdülü tutumunuz nedeniyle; size göre şimdiniz, geçmişiyle de, aynıdır!
Bu yüzden sosyal aktarımlı özne ben ile ego temelli özne ben, zamanın geçer olmasını bilmesiyle beraber, zamanın varlıklar üzerindeki değiştiren etkisine değin, toptan bağını kuramamış gibidir.
Ego, zamanın geçmesi ile acıkmayı bilir. Sosyal çevre zamanın geçmesine göre çevredeki değişmeleri görür ama sosyal kutsallık algısı yüzünden bunu hep aynı şeyin tekrar edişi gibi değişmezlikle algılar.
Sosyal ego ve kişi egolu özne, çevreyi genellikle durağan gibi görürler. Hâlbuki sosyal değişmeler ve onun temel sağlayışlarına dek girişmesi, tarihi kırılma dönemleri içinde sıçramalar yapar. Bu sıçrayışla, anlaşılır olan bir sosyal aidiyetçe tutumlarınız yeni durumla, artık hiç anlaşılmaz olurlar.
Sosyal davranışlar büyük oranda inançtı olan avatar tutumlardan biçim alırlar. Bu yüzden bir örneği genel inanç kapsamından vereyim. İnançtı tutumlar, geçmişteki yasak olan tabulardan ve izin verilen tabulardan doğmuştur. Tabii süreç içinde, değişmeye denk düşen bu yasak ve izinin mantığı bilinmez oldukça; ortaya çıkan yorumcuların ışığı bizi aydınlatır! Bu değişmeyi kavrayan, kişi öznesine göre birlik gücünün öznesidir.
Sürecek
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.