İKİ DAMLA GÖZYAŞI KADARDI ACILARIMIZ
Tepenin yamacındaydı evimiz.Biz yukarı mahallenin çocukları,koşar,oynar,hemen hemen her günde düşerdik.Acırdı kanardı,kolumu, dirseğimiz dizimiz.Annemiz bir öper sonrada üflerdi,şimdi geçer derdi,ve geçerdide.Çok canımız yandığında,iki damla gözyaşımızda olurdu.Ama okadardı işde.İki damla gözyaşı sonra devam oyuna.Öyle süslü püslü oyuncaklarımızda olmazdı hiç.Ağlayan gülen barbiler,zaten gerekte yoktu sağolsun anam iki yılda birkardeş yaptığı için,bize ben onlara bakardım. Al sana bebek işde hem oyna hem bak.Hem ağlar hem güler,ne gerek var yapay bebeklere.
Şimdi büyüdü yukarı mahallenin çocukları.Gel görki acılarda büyüdü.Artık iki damla gözyaşı kadar deyil acılarımız.
Mesela HASAN diyalize bağlıydı öldü 28 yaşında.
MUSTAFA 12 eylülde hapse girdi yattı çıktı ama,hala gözlerinden yaşlar döker ben deyildim der yeminle ben deyildim onu vuran.Gel görki garibandı en gariban ona kaldı şuç.
FATİME,HASANIN,eşi ikinciye evlendi bilinmez nasıldır şimdi.
SUNA onunda kocası vefasız çıkdı kırdı,vurdu, dövdü falan.Sonunda bi cesaret attı başından soysuzu.
CENGİZ çobandı o çoban işde kimilerinin filimlerde gördüğünden.Soğukta sıcakta o dağda genelde arada katılırdı bize.cğerlerinden hasta oldu sonunda.Kedere bakki hastane dönüşü kazada öldü.Kasabanın fiy tarihinden kalma otobüsünde.
Bunlar sadece bikaçı bizim mahalle çocuklarının.Şimdi herbirinin bikaç çocuk ,ve ekle onların acılarınıda üstüne.
Dedimya iki damla gözyaşı kadar deyil artık acılarımız.
Şimdide var yukarı mahallenin çocukları.Onlar dahamı şanslı bilmemki,yada dahamı şanssız.
Bizim gibi oynamıyor onlar.Ne o kasaba eskisi gibi,nede onlar bizim gibi.
Herbiri ya bilmem kaç kanallı televizyon başında,yada internette.Dilerizki onlar yaşamasın büyük acılar.
Bikaç damla gözyaşı olsun sadece,öpsün anneleri bide üf desin,hepsi bitsin.Ve gülsün bütün çocuklar.
Hayatta ev güzel ses kahkahayla gülen çocuk sesidir.
SULTAN ÇAMLIBEL
YORUMLAR
Duygu dolu anlamlı ve düşündürücü gerçekleri kaleminden okumak hüzün verdi,,, O kasabanın yukarı mahallesi kalmadı artık.. Hayat denilen acılar denizine sürüklendi bir çoğu ve büyük şehirlere taşındılar. Ekmek davasına.. Çocuklarımız en iyi şartlar altında okusunlar diye.. Kendilerini feda ettiler bir anlamda. O çocukların çocukları çok değişti.. Markalı, pahalı giysiler giyiyorlar şimdi. Son model arabalara biniyorlar.. Borç yiğidin kamçısı hesabı, borçları ödemek de babalara düşüyor. Bankalar nasılsa kredi falan veriyor.. O eski kasabanın eski çocukları mefta oldu şimdi.. Anılarda yaşayacaklar..
Ben de nacizane bir şeyler karaladım, okurken aklıma bunlar geldi.. Sağlıcakla, sevgiyle kal :)
Teknoloji diyorlar hiç birşey bilmiyorlar,bu günün çocukları,şöyle otuz yıl geriye dönelim hele
bizim günlerimizde,oynayacağımız her şeyi kendimim yapardık,güneşin doğmasıyla evden çıkar
gün batımında eve girerdik.sabah kahvaltısı ile evleri terkeder,acıkınca elimize bir parça ekmek
alır onuda oyun alanında yerdik.dünya bir başkaydı bizimle,şimdiki çocuklar gözlerini gönüllerini
kiraya vermiş suni oyuncakların başında ev mahkumlarıdır.
Eğer aileler farkındalar ise,günümüzün çocukları çok şımarık ve hırçındır,olaylar elektironik
cihazlarla oynadıklarından kaynaklanıyor,olayın ne anne baba nede sağlık sorumluları
bunun farkında değiller.keşke bu yorumu okuya bilseler.Çocuklar günün yirmi saat e yakım
zamanı içerde geçirdikleri için,güne doyamıyorlar ve asabileşiyorlar.sorun burada
güzel yazınızı kutlar saygılar sunarım.Osman AKSOY
defnemlk
bi bakıma şanslılar diğer taraftan şansızlar.bizler herşeyin organik olanını gördük onlar yapaylarını.Mümkün olduğunca aileler çocuklarına en iyiyi en doğruyu versler keşke,varlığıda yokluğuda öğretebilseler.
güzel yorumunuza çok teşekkür ederim sağolun.
ÇOK İÇTEN BİR YAZIYDI.ÇOK ÇABUK BİTTİ KEŞKE BİRAZ DAHA UZUN OLSAYDI BÜYÜK BİR ZEVKLE OKUSAYDIK.İŞTE ANADOLU İNSANI BU.İÇTEN YAZDIĞI HERBİR CÜMLE BÜYÜK BİR DİKKATLE OKUNUYOR.BİR İLAHİ VARDIR
GÜL ALIRLAR GÜL SATARLAR
GÜLÜ GÜL İLE TARTARLAR
GÜLDEN TERAZİ TUTARLAR
ÇARŞI PAZARI GÜLDÜR GÜL
DİYE...GÜL DİYARINA SELAM OLSUN ,GÜL DİYARINDAN O MİS KOKAN RAYİHALAR HİÇ EKSİK OLMASIN
Hayat devam edip gidiyor efendim. Tabiki yaşananlar hiç bir zaman unutulmuyor. Hayat bir şekilde gelip geçiyor vesselam. OÇekilen o acılar o hüzünler olmasa ne bunca şiir yazılırdı ne bunca yazı. Çok nefis bir anı okudum sayfanızdan. Bence bu tür yazılar yazmaya devam edin siz. Herkesin değişik bir yeteneği vardır, sizinde bu tür yazılar konusunda yeteneğinizin olduğu kanaatindeyim. Yüreğimiz burkularak okudum yazınızı, sırlı perdeler aralandı ve beni çocukluk yıllarımın o çilekeş dönemine götürdü yazınız.
Tebrikler ve başarılar diyorum efendim.
defnemlk
Amaaan, işde geldik, işde gediyok gomşu.
Öyle de ölünüyo, böyle de ölünüyo.
Çelik-çomak, kütük, gaçak-polis oynadın, çember çevirdin, uçurtma uçurdun mu heç?
Ya evcilik oynayıp, çamurdan börek, çörek yaptın mı?
Çerçici gördün mü? Ondan yün gırığyla, çorap esgisiyle gırık leplebi, geçiboynuzu, iğde aldığın oldu mu?
Anan, yeni doğum yapmış gadına 'palize' götürdü mü?
İşde geldik, işde gediyok.
Paylaşım için teşekkürler, saygı öncelikli sevgiler.,
Gecen eyi galsın...
defnemlk
hoş bi yorumdu ve çocukluğuma götürdü beni.Teşekkürler hocam.