8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
735
Okunma
Daye neredeyim ben?..
Neden göremiyorum sıcak gözlerini? Neden gecem gündüzüm birbirine karışmış? Neden dışarıyla bağlantım kesilmiş? Neden güneş ışıklarıyla ısınmıyor bedenim? Neden sorularım cevapsız kalıyor? Şu ellerime de ne olmuş, ölümün soğukluğu yayılmış damarlarıma. Çaresizim sanırım. Sanırım bir depreme yakalandım. Ya da yakalandık...
Anne beni merak ettiğinizi biliyorum. Kör bir karanlıktayım. Mahpushanevari bir mekandayım. Ruhuma kilitler vurulmuş adeta. Sanki sıvamışlar beni kalın demirlerle. Sanki asırlardır bu vaziyetimle yaşamışım. Kımıldamam söz konusu değil. Anladığım beton yığınların içine hapsolduğum. Anladığım üzeri üzerime kolonlar düşmüş. Anladığım içinde olduğum bina kağıt gibi yapışmış. Anladığım bana ulaşmanız daha sürecek. Umudumu koruyorum. Umudumu kaybetmiyorum. Anne senin beni kaybetmeni istemiyorum...
Kaç gündür böyleyeyim, bilmiyorum. Bildiğim dayanacağım. Bildiğim pes etmeyeceğim. Bildiğim alışacağım bu yardım çığlıklı kaderime. Bildiğim son nefesime dek hayatta kalmak için uğraşacağım. Hatırladığın sözlerinle kendimi teselli ediyorum Daye. Hani ’kalbim hep seninle oğlum’ cümlelerin vardı ya. İşte aklıma senden yana ne gelse, yaşama daha bir sarılıyorum...
Çünkü biliyorum dışarıda, soğukta yolumu gözlüyorsun. Bana dair inancını kaybetmemişsin, hissediyorum bu fena halimle. Zaten ben de varlığınla hâlâ dünyadayım ya. Kavuşmamız muhteşem olacak. Kuşlar yeniden pır pır uçacak. Yeniden yüzleri gülecek esmer çocukların. Yeniden yemyeşile boyanacak Van’ımız. Yeniden sevince ortak olacak birlikte geçecek zamanımız. Yeniden bir şiire mutlu dizeyle merhaba diyecek her yanımız. Her anımız dünden daha sağlıklı geçecek Daye...
Ah daye... Ne bu başıma, başımıza gelen?..
Şimdi yanında olmalıydım. Şimdi kollarında sallanmalıydı düşlerim. Şimdi hayallerime rahmet dolu duruşun yüzme öğretmeliydi. Şimdi dizlerinin dibinde palamut ağacı gibi duran sağlam yapı olmalıydım. Şimdi beyaz yazma’nda renk veren anlamın gibi dalgalanmalıydım...
Daye sesimi duyuyor musun? Daye senin için, mutlu yarınlarımız için dayandığımı görüyor musun? Sabret az kaldı. Kavuşacağız birbirimize. Bir daha ayrılmayacağız. Bir daha gözyaşlarına boğulmayacaksın. Bir daha acılara teslim olmayacaksın. Aramız bir daha bu denli uzun hasret dolu kalmayacak. Umut nasıl devam ediyor görecek insanlar...
Umudunu koru Daye. Umudu olacağım bütün çocukların. Sana ahdım olsun...
Daye: Kürtçe’de ’anne’ demek.
..............................
Mehmet Selim ÇİÇEK
26 Ekim 2011,,,15.30
Gökçeada/ÇANAKKALE