Umudunu Koru Daye
Daye neredeyim ben?..
Neden göremiyorum sıcak gözlerini? Neden gecem gündüzüm birbirine karışmış? Neden dışarıyla bağlantım kesilmiş? Neden güneş ışıklarıyla ısınmıyor bedenim? Neden sorularım cevapsız kalıyor? Şu ellerime de ne olmuş, ölümün soğukluğu yayılmış damarlarıma. Çaresizim sanırım. Sanırım bir depreme yakalandım. Ya da yakalandık...
Anne beni merak ettiğinizi biliyorum. Kör bir karanlıktayım. Mahpushanevari bir mekandayım. Ruhuma kilitler vurulmuş adeta. Sanki sıvamışlar beni kalın demirlerle. Sanki asırlardır bu vaziyetimle yaşamışım. Kımıldamam söz konusu değil. Anladığım beton yığınların içine hapsolduğum. Anladığım üzeri üzerime kolonlar düşmüş. Anladığım içinde olduğum bina kağıt gibi yapışmış. Anladığım bana ulaşmanız daha sürecek. Umudumu koruyorum. Umudumu kaybetmiyorum. Anne senin beni kaybetmeni istemiyorum...
Kaç gündür böyleyeyim, bilmiyorum. Bildiğim dayanacağım. Bildiğim pes etmeyeceğim. Bildiğim alışacağım bu yardım çığlıklı kaderime. Bildiğim son nefesime dek hayatta kalmak için uğraşacağım. Hatırladığın sözlerinle kendimi teselli ediyorum Daye. Hani ’kalbim hep seninle oğlum’ cümlelerin vardı ya. İşte aklıma senden yana ne gelse, yaşama daha bir sarılıyorum...
Çünkü biliyorum dışarıda, soğukta yolumu gözlüyorsun. Bana dair inancını kaybetmemişsin, hissediyorum bu fena halimle. Zaten ben de varlığınla hâlâ dünyadayım ya. Kavuşmamız muhteşem olacak. Kuşlar yeniden pır pır uçacak. Yeniden yüzleri gülecek esmer çocukların. Yeniden yemyeşile boyanacak Van’ımız. Yeniden sevince ortak olacak birlikte geçecek zamanımız. Yeniden bir şiire mutlu dizeyle merhaba diyecek her yanımız. Her anımız dünden daha sağlıklı geçecek Daye...
Ah daye... Ne bu başıma, başımıza gelen?..
Şimdi yanında olmalıydım. Şimdi kollarında sallanmalıydı düşlerim. Şimdi hayallerime rahmet dolu duruşun yüzme öğretmeliydi. Şimdi dizlerinin dibinde palamut ağacı gibi duran sağlam yapı olmalıydım. Şimdi beyaz yazma’nda renk veren anlamın gibi dalgalanmalıydım...
Daye sesimi duyuyor musun? Daye senin için, mutlu yarınlarımız için dayandığımı görüyor musun? Sabret az kaldı. Kavuşacağız birbirimize. Bir daha ayrılmayacağız. Bir daha gözyaşlarına boğulmayacaksın. Bir daha acılara teslim olmayacaksın. Aramız bir daha bu denli uzun hasret dolu kalmayacak. Umut nasıl devam ediyor görecek insanlar...
Umudunu koru Daye. Umudu olacağım bütün çocukların. Sana ahdım olsun...
Daye: Kürtçe’de ’anne’ demek.
..............................
Mehmet Selim ÇİÇEK
26 Ekim 2011,,,15.30
Gökçeada/ÇANAKKALE
YORUMLAR
kendini bir başkasının yerine koyabilmek çoğu insan için kendi temellerini (düşünsel olarak) yıkıp vandaki insanın acısına ulaşabilmek bir anlamda vicdanını dinleyebilmek çok zor bir durum.(gündemdeki olaylardan gördüğümüz kadarıyla böyle )umutlu olabilmek yaşayabilmektir umut olabilmek yaşatabilmektir.umut olduğunuzu ve umutlu olduğunuzu görüyorum bunun için sizi ayrıca tebrik ediyorum.
meselci
İnş.
Kaleminin gücüne merhaba demeli
özlediğimiz
beklediğimiz umutlar(ımız) Talip Dostum.
Çok saygımla.
Rabbim hiç bir anneyi/ dayeyi/mather'ı çaresiz bırakmasın, evlat acısıyla sınamasın...
Taşların altından parçalanmış bebekleri çıkan anaların asla tahammül edilemeyecek çığlıklarını yakınen gördüm ben:(
Dayansın anneler...Hepsi müjde alsın inşallah Azra bebeğin annesi gibi...
10 puan bu acıya...
Selamlar.
meselci
Acılarımız ortak...
Bir imtihanda geçiyoruz...
Umuda sarılma zamanı şimdi...
Sevgili Aynur, insani yanına hayranım...
eyvallah.
Aynur Engindeniz
Üniversite yıllarında siyasi mücadelelerim oldu, iki klasör doldurdu hakkımdaki iddialar. Sonra hayatta kalma mücadelem oldu, ölümden döndüm. Çocuğum ölümden döndü- ki bu hayatla en büyük mücadelelerimden biriydi. Fakat hiç bir mücadele, insan kalabilmek mücadelem kadar yormadı beni. Bu zor bir durum. Yalpalasam da, düşmeyeceğimden eminim. Allah'ın sevmediği insanlardan olmayacağım inşallah.
İyi ki Allah var...
İyiki çocukların cennet kuşu olduklarına inanıyoruz. Yoksa hiç bir anne baba bu acı kayıba dayanamazdı.
Selamlar sevgili Mehmet...
Bugünlerde susmak,sadece susmak istiyorum...Güzel bir ifade tarzıyla dökülmüş yüreğindekiler...Selamlarımla
meselci
Evet
can
kalp
bir şey yapmak istemiyor.
Ama hepimiz susamayız ki...
Umuda dair konuşmalarımız, şiirlerimiz olmalı.
Saygımla.
İbrahim ERZURUMLU
meselci
evet içimiz kara...
evet adımlarımız engelli...
Belki de susmak en çare...
Teşekkürlerimle.