- 1095 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DEF-İ HACET VE ÖLÜM
Dersimiz tarih olmakla bereber öğrencilerim sağolsunlar akıllarına esen her soruyu sorarlardı bana. Dün de öyle oldu. ’ Hocam dünya hayatı için en önemli şey nedir?’ diye sordular. Bir yerlerden aklımda kalmış olan bir kıssayı anlattım. Kıssa tam olarak böylemiydi hatırlamıyorum. Ben aklımda kaldığı haliyle anlattım.
Harun Reşit’e sormuşlar: ’ Ey emirlerin emiri ! Dünya hayatı için en önemli şey nedir?’ Harun Reşit ’ Bu tür sorulara Behlül Dane en iyi cevabı verir ona soralım’ demiş ve Behlülü huzura çağırmışlar. Harun Reşit sormuş Behlül Dane’ye ’ Ey Behlül dünya hayatı için en önemli şey nedir?’ Hiç düşünmeden cevap vermiş Behlül ’ Yemek-içmek-işemek-sı.mak’. Hiddetlenmiş Harun Reşit ’ Ben sana insan gibi soru sordum. Sen benimle alay ediyorsun. Atın şunu zindana’ Diyerek Behlül’ü zındana attırmış. Fakat hemen akabinde öyle bir illete yakalanmış ki ne yiyebiliyor, ne içebiliyor ne de def-i hacet eylebiliyor ( Boşaltım iptal yani - Gençler ne bilsin def-i haceti ) Karnı küp gibi şişmiş, bağırsaklar neredeyse çatlayacak, hekimler ilaçlar, macunlar yapıyor ama yiyip içmek ne mümkün. Öldü ölecek koca sultan. Sonradan kellesi cellada teslim edilen ( Bu ayrı bir konu ) Vezir Bermeki ’ Efendim bu illeten kurtulmanız için Behlülü zından çıkarıp helallik dilemeniz şart. Yoksa size kurtuluş yok’ deyince Behlül Dane zındandan çıkarılıyor. Harun Reşit ondan helallik alır almaz iyileşiyor.
’Anladınız mı şimdi dünya hayatı için en önemli şeyin ne olduğunu’ diye sordum öğrencilere. Öğrenci milleti anlasa da anlamasa da ’ Anladık’ diye cevap verir genelde. Bu sefer de öyle oldu. Ben de üzerinde durmadım zaten. Bu kıssayla da anlamadılarsa başka anlatabilecek bir yol bilmiyordum.
Akşam eve geldim. İçimde bir sıkıntı. ’ Acaba çocuklara yanlış bir mesaj mı verdim’ diye. Sonra düşünmeye başladım. Millet olarak atomu parçalamakla ilgil tek kelime üretmemişiz. Uzayı feth etmeyle ilgili de tek kelimemiz ya da deyimimiz yok. Fakat iki konu hakkında bir sürü kelime ve deyim üretmişiz: Ölüm ve def-i hacet.
Başladım yazmaya. Önce Ölüm üzerine.
SAMİ’YE NE OLDU?
’Ne oldu Sami’ye?’ diye sordum.
Sormaz olaydım.
Herkes bir şey söyledi.
Kafam karıştı.
’Terk-i alem eyledi’ dedi biri,
Bir başkası: Dar-ı fenadan dar-ı bekaya avdet eyledi...
Ve diğerleri:
Rahmet-i Rahmana irtihal eyledi.
Yitirdik onu,
Uçmağa vardı
Ebedi yolculuğa çıktı.
Mekanı değiştirdi.
İmamın kayığına bindi.
Mortoyu çekti.
Eks oldu.
İptal oldu.
Tahtalı köyü boyladı.
Kikirdedi.
Canı cehenneme mürd oldu.
Cavlağı çekti.
Kuyruğu titretti
Nalları dikti
Zıbardı.
Geberdi.
Ölmüş meğerse
Sonra da Def-i Hacet üzerine
NEREYE GİTTİ SAMİ?
Yahu kimseye bir faydanız yok.
Tek bir ortak paydanız yok.
Alt tarafı bir soru sordum.
Sami nereye gitti? dedim.
Yine bir sürü laf eylediniz.
’W.C.ye gitti’ dedi biriniz.
Bir diğeri ’Tuvalete gitti’ dedi
Ve diğerleri saydılar sırayla
Kenefe
Helaya
Yuz numaraya
Sıfır sıfıra
Su dökmeye
Ayak yoluna
Memişhaneye
Boşaltım yapmaya
Abdesthaneye
Hele biri vardı ki beynimi tarümar eyledi
’ Oyanı duvar, bu yanı duvar,
İçine girince kıyamet kopar. Bil bakalım’ dedi
’Def-i Hacet ’ eylemeye mi gitti yoksa dedim
Bu sefer de onların kafası allak bullak oldu.
Yok yok çocuklara yanlış bir şey söylememişim .Gerçekten de dünya hayatı için en önemli şey yemek-içmek- işemek- sı.makmış. Bu gün de biraz hayatın sadece dünyadan ibaret olmadığını anlatayım ki konu eksik kalmasın.
YORUMLAR
Yüz numara bir yazı olmuş bence(yanlış anlaşılmasın puanlama yüz üzerinden ya o yüzden)...Ne demiş atalarımız "Ölüm ölüm hırlamaya ne gerek var" ya da neyse dur bir olayda ben anlatayım...Vücud organları birbirleriyle konuşuyorlarmış,vücudun en önemli organı hangisi diye,
Kalp atlamış hemen...en önemli organ benim demiş,Beyin demiş ki hayır ben...her kafadan bir ses..o arada derinlerden bir ses gelmiş...yok ben olmasam hepiniz hapı yuttunuz demiş...biraz sıkmış ve Harun Reşit o hale gelmiş...
Sence Sami abi?
Ha birde Ölüm...tek gerçek o be abi...gerisi yalan,Vallahi yalannnn
Selamlarımla